Sayıştay, İBB’nin öğrenci bursunu ve annelere ücretsiz ulaşımı sorunlu buldu
Sayıştay’ın İBB denetim raporunda; öğrencilerine verilen bursları ve 0-4 yaş arası çocuklu annelere tanınan ücretsiz ulaşım hakkını mevzuata aykırı buldu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) için hazırlanan 2021 yılı Sayıştay Denetim Raporu yayımlandı. Raporda İBB tarafından üniversite öğrencilerine eğitim desteği adı altında Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığı olmadan ödeme yapılması mevzuata aykırı bulundu.
Anayasa Mahkemesinin 2008 yılında aldığı karara göre belediyeler dâhil kamu kurumlarınca üniversite öğrencilerine burs ve benzeri adlar altında ödeme yapılması imkânının kalmadığı kaydedildi.
Sözcü’den Özlem Güvenli’nin haberine göre, Belediye Kanunu'nda bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmanın belediye başkanının görev ve yetkileri olarak gösterildiği de aktarıldı.
Bu düzenlemelere göre, belediyelerce görev ve sorumlulukları içinde yer alan sosyal hizmet ve yardım kapsamında sayılabilecek yükseköğrenim öğrencilerine yönelik nakdi yardımların, adı ne olursa olsun doğrudan yapılamayacağı ifade edildi.
Belediyece bu amaçla ayrılmış ödeneklerin, ancak Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığıyla kullanılabileceği ifade edildi.
Yasal düzenlemelere göre öğrencilere ancak ayni yardım yapılabileceği de belirtildi.
“MEVZUATA AYKIRI DEĞİL”
İBB, Sayıştay'a verdiği yanıtta ihtiyaç sahibi öğrencilere burs ya da kredi adı altında bir ödeme yapılmadığını, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sosyal İşler ve Yardım Esasları Yönetmeliği” hükümleri çerçevesinde nakdi (sosyal) yardım yaptığını ve Belediye Kanunu'nda sosyal yardımın belediyenin görev sorumlulukları arasında olduğunu vurguladı.
Üniversite öğrencilerine ve ailelerine yapılan ödemelerin; burs veya kredi gibi belirlenmiş periyotlarla ve miktarlar şeklinde yükseköğrenim öğrencilerine sağlanan yardımlardan farklı olduğu belirtildi.
Maddi durumu iyi olmayan ailelere ve yükseköğrenime devam eden çocuklarına periyodik olmayan nakdi sosyal yardım ödemesinin mevzuata aykırı olmadığı iletildi.
Sayıştay denetçileri ise bulguda belirtilen hususun dar gelirli ailelere, öğrencilere söz konusu yardımların yapılmasının değil, yardımların yapılma usulünün mevzuata aykırı olduğunu savundu.
Yardıma muhtaç öğrencilere verilecek burs ya da yardımların Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığıyla yapılmasının uygun olacağı bildirildi.
ÜCRETSİZ ULAŞIM HAKKI RAPORA GİRDİ
İBB'nin mevzuatında yer almadığı halde ve Cumhurbaşkanınca alınmış bir karar olmaksızın, bazı günlerde tüm kişilere, bazı günlerde ise öğrenci ve sınav görevlileri, 0-4 yaşında çocuğu olan anneler gibi belirli bazı kesimlere toplu taşıma hizmetini ücretsiz sunması da geçen yıllarda olduğu gibi mevzuata aykırı bulundu.
“KAMU YARARI VAR”
İBB de toplu taşıma hizmetinin salt kamu hizmeti olduğunu, dini-milli bayramlar, okulların açıldığı ilk gün ve sınav günleri gibi hareketliliğin en üst düzeye ulaştığı günlerde trafik yoğunluğunun azaltılarak yolcuların toplu ulaşım araçlarına yönelmesi adına ücretsiz yolculuklar yaptırıldığı; annelerin sosyal hayata katılımını sağlamak ve ulaşım anlamında hareketliliklerini artırmak, aile ekonomisine katkıda bulunmak amacıyla 4 yaş ve altında olan yaklaşık 1 milyon 160 bin çocuğun annelerine ücretsiz ulaşım kartı verildiğini belirtti.
Bu uygulamaların kamu yararı taşıması nedeniyle meclis kararları doğrultusunda uygulanmaya devam edileceğini ifade etti.
SAYIŞTAY: CUMHURBAŞKANLIĞINA BAŞVURUN
Sayıştay denetçileri de 0-4 yaş arası çocuğu bulunan anneler gibi bazı kesimlere ücretsiz olarak seyahat hakkı tanınması uygulamasının isabetli olmadığına dair bir değerlendirme yapmadıklarını belirterek şöyle denildi:
*Söz konusu uygulamalar idarenin takdir hakkı kapsamında görülmekte olup, bulgunun hiçbir yerinde söz konusu uygulamalara son verilmesi gerektiği yönünde bir öneride bulunulmamıştır. Husus, idarenin toplu ulaşım hizmetlerinde uygulamış olduğu indirimli veya ücretsiz tarifelere hukuki dayanak kazandırılması gerekliliğidir.
*İdarenin uygulamış olduğu söz konusu indirimli veya ücretsiz tarifelere hukuki dayanak kazandırmak adına, Cumhurbaşkanı Kararı alınmasını teminen Cumhurbaşkanlığı ile gerekli yazışmaları yapması, alınacak Cumhurbaşkanı Kararına istinaden işlem tesis etmesi; bu mümkün değilse, mevzuatında toplu taşıma araçlarından kimlerin ücretsiz veya indirimli olarak yararlanabilecekleri belirlenmiş olduğundan, mevzuatında yer almayan kullanıcılara bazı günlerde ücretsiz veya indirimli yararlanma hakkı tanınmaması ve karşılığının bütçeden ödenmemesi uygun olacaktır.
TARİHİ YALILAR DA RAPORA GİRDİ
13 yıldır çürümeye terk edilen ve İBB'nin mülk sahibi olarak denetim yapmasına izin verilmeyen tartışmalı bir şekilde de İBB'den alınıp Hazine'ye devredilen Ortaköy'deki Fehime Sultan ve Hatice Sultan yalıları Sayıştay raporuna girdi.
Sayıştay da İstanbul İl Özel İdaresi tarafından, restore edilerek işletilmesi karşılığında ihale ile kiraya verilen Fehime ve Hatice Sultan Yalılarının kiracısının işletme sözleşmesine aykırı davrandığını, ancak kiracı hakkında sözleşmesinde belirtilen yaptırımların uygulanmadığını tespit etti.
Raporda, imar planında otel alanında kalan Fehime ve Hatice Sultan Yalılarının restore edilerek işletilmesi işinin, İl Genel Meclisinin kararı üzerine İl Encümeninin kararı ile ihale edildiği ve ihale üzerine kalan kiracı ile 2009 yılında 25 yıllık işletme sözleşmesi imzaladığı anlatıldı.
Taşınmazların otopark ihtiyacının parselinde karşılanması amacıyla proje değişikliğine gidildiği, ihale kapsamında olmayan sonradan ortaya çıkan söz konusu durum nedeniyle kiracı firmanın yapacağı ek yatırımlar da göz önüne alınarak İl Genel Meclisi kararı ile işletme süresinin 6 yıl daha uzatılmasına karar verilerek İl Özel İdaresi ile işletmeci arasında 2011 yılında ek protokol imzalanarak işletme süresinin 31 yıla çıkarıldığı aktarıldı.
“TAAHHÜT YERİNE GETİRİLMEDİ”
2014 il özel idarelerinin kapatılmasıyla Fehime ve Hatice Sultan yalılarının mülkiyetinin de İBB'ye devredildiği hatırlatıldı. Sözleşme hükümlerine göre 3 yıl içerisinde yüklenici tarafından restorasyon ve inşaat işlerinin bitirilmesi gerektiğine dikkat çekildi.
Uygulamada ise, öngörülen restorasyon süresi sonunda işletmeci taahhüdünü yerine getiremediği, 31 Aralık 2021 itibariyle imalatların tamamlanamadığı belirlendi. Belediye teknik ekibinin yerinde yaptığı incelemelerde de, söz konusu durum tespit edilerek alanda herhangi bir inşai çalışmanın yapılmadığı, şantiye şefi ve proje müellifinin alanda bulunmadığı, yapının bu haliyle korunaksız kalarak tahribata açık hale geldiğinin tespit edildiği aktarıldı.
SON SAHİL SARAYLARI
İstanbul 3 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulunun 31.01.2007 tarihli kararında Hatice ve Fehime Sultan Yalıları'nın(Sahil Sarayları) son Osmanlı döneminden günümüze kalabilmiş Ortaköy Kuruçeşme sahil üzerinde varlığı bilinen saraylardan son iki tanesi olup herhangi birer Boğaziçi yalısı olmayıp saray olarak kabul edildiği vurgulandı.
KİRA SÖZLEŞMESİ FESH EDİLDİ
İBB'nin rapora giren yanıtında da bulgu konusu taşınmazların kira sözleşmesinin fesih edildiği ve tahliye sürecine başlandığı ifade edildi.
Sayıştay denetçileri “Kültür mirası açısından büyük önem arz eden söz konusu taşınmazların özgün yapılarının korunmaya devam edilebilmesi, bu yapıların İstanbul ve Türk kültür mirasına kazandırılması için; işletmecinin taahhüdünü yerine getirerek taşınmazları işletmeye açmasının sağlanması, bu mümkün değilse işletmeci hakkında sözleşmede belirtilen yaptırımların uygulanması gerekmektedir” denildi.
FATURALAR ZAMANINDA ÖDENMEDİ, BORÇLANMA SINIRI AŞILDI
Raporda İBB'nin bazı ihaleleri, ödemeleri ve giderleri ile ilgili de tespitler yer aldı. Denetim görüşünü etkilemeyen bulguların bazıları şöyle:
*Bazı elektrik, su, doğalgaz tüketim ve iletişim-haberleşme faturalarının zamanında ödenmemesinden dolayı borçların oluştuğu, borçlara ilişkin gecikme zammının-faizinin tahakkuk ettiği, ancak gecikmeden kaynaklı borçların mali tablolara kaydedilmediği görüldü.
*2021 yılında faiz dâhil iç ve dış borç stok tutarının, yasal sınırın üzerinde gerçekleştiği tespit edildi. İdarenin 2021 yılı borç stok tutarı 51 milyar 386 milyon 586 bin 455 TL'dir. İdarenin 2021 yılı borç stoku tutarı, borçlanma sınırının 19 milyar 32 milyon 305 bin TL üzerinde gerçekleşti.
İHALE UYARISI
*İdare tarafından aralarında doğal bağlantı bulunmayan birçok iş kaleminin “muhtelif işler” adı altında bir arada ihale edilmesinin olağan bir yöntem haline dönüştürüldüğü görüldü.
*“2021 Yılı İstanbul Genelinde Yapılacak Muhtelif Kültürel Sanatsal Etkinlikler, Muhtelif Kültür Sanat Organizasyonları, Bu Etkinlik ve Organizasyonların Tanıtım ve Duyuru Hizmetleri” ile “Muhtelif Baskılı Materyallerin Temini Hizmet Alımı ile 2021 Yılı Muhtelif Organizasyonlar ile Tanıtım-Duyuru Çalışmaları ve Baskılı İşlerin Hizmet Alımı” ihalelerini İstanbul Büyükşehir Belediyesinin aynı şirketinin, “2021 Yılı İstanbul Büyükşehir Belediyesine Ait Spor Tesislerinin İşletilmesi ve Hazır Halde Bulundurulması Hizmet Alımı” ihalesini ise farklı bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketinin kazandığı ve anılan ihalelerde aralarında doğal bağlantı bulunmayan birçok iş kaleminin bir arada yer aldığı tespit edildi.
195 PERSONEL
*Belediyenin iştirak şirketlerinde istihdam edilen 195 personelin herhangi bir sözleşme, protokol, ihale olmadan ve belediye bütçesinden herhangi bir gider yapılmadan idarenin çeşitli birimlerinde çalıştırıldığı belirlendi.
*Yapılan incelemede, istihdam edildikleri şirketlere 2021 yılı toplam maliyeti yaklaşık 24 milyon TL olan 195 personelin İBB'nin çeşitli birimlerinde görevlendirildiği, bu personellerin İBB'de çalışabilmeleri için doğrudan hizmet alımı ve sözleşme yapılmadığı gibi sosyal hakları dâhil tüm masraflarının Şirket hesaplarından karşılandığı tespit edilmiştir.
*Diğer taraftan, bu personellerden bazılarının söz konusu görevlendirmelerinin uzun yıllardır devam ettirildiği, geçici görevlendirmenin fiilen sürekli hale getirildiği görülmüştür.
YÖNETİCİLİK SIFATINA HAİZ DEĞİLLER
*İdarenin pay sahibi olduğu şirketlerinde belediye tüzel kişiliğini yönetim kurulunda temsil etmek üzere belirlenen gerçek kişilerin, yöneticilik sıfatını haiz olmayan kişiler arasından seçildiği ve aynı zamanda makul seviyenin üzerinde yönetim kurulu üye sayısı belirlendiği görüldü.
*İdarenin sermaye çoğunluğuna sahip olduğu şirketlerde, şirket genel kurulu tarafından belirlenen yönetim kurulu üyelerinin bazılarının belediyede yöneticilik vasfını taşımadığı, İdarede veya bağlı idarede danışman, koordinatör, müdür yardımcısı veya memur olarak görev yapan kişilerin yönetim kurulu üyesi olarak belirlendiği, anonim şirketlerde yönetim organı olarak genel müdürlük müessesi yer almadığı halde, yönetim kurullarında genel müdür olarak bazı kişilerin de yer aldığı görülmektedir.
*Bunların dışında İdarede görev yapmayan kişilerin de yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı tespit edilmiştir.
PROTOKOLE UYULMADI
*İdarenin mülkiyetinde bulunan Metin Oktay Stadyumu çevresindeki 14 adet dükkânın, bir protokolle Küçükçekmece Belediyesine tahsis edilmesine ilişkin olarak alınmış İBB Meclis Kararı doğrultusunda düzenlenen protokol hükümlerine aykırı kullanıldığı, taşınmaz üzerinde izin alınmaksızın değişiklik yapıldığı, tahsis süresinin Meclis Kararı olmaksızın uzatıldığı ve protokol kapsamı dışında yer alan başka taşınmazların da işgal edilmek suretiyle kullanılmış olmalarına rağmen bu kullanımlar karşılığında ecrimisil alınmadığı görüldü.
*Hal Müdürlüğü yönetiminde bulunan Bayrampaşa ve Ataşehir hallerinde, kira bedellerini zamanında ödemeyenlerden bazılarına İdare tarafından tebligat yapılmadığı ve buna bağlı olarak Belediye Encümenince kira sözleşmelerinin feshine ilişkin bir karar alınmadığı ve iş yerlerinin tahliye işlemlerinin gerçekleştirilmediği tespit edildi.
*İdarenin mülkiyetinde bulunan Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunun tasarrufunun ecrimisil bedeli ödenmesi karşılığında Belediye Meclisi tarafından alınmış bir karar olmamasına rağmen Belediyenin şirketi olan Kültür AŞ'ye bırakıldığı tespit edildi.