Sakman yanıtladı: Rusya-Ukrayna savaşındaki gelişmeler nasıl okunmalı? Al Ain Türkçe Özel
DİPAM Başkanı Dr. Tolga Sakman, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan son çatışmalara yönelik değerlendirmelerinde, “Ukrayna, Rus topraklarına girerek Rusya’nın elini istemeden güçlendirdi” dedi. Sakman, Trump’ın sözlerini de değerlendirdi.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş, son hamlelerle birlikte şiddetini artırdı. Rusya, dün Ukrayna'nın enerji altyapısını hedef alan ve savaşın başlangıcından bu yana en büyük hava saldırılarından biri olarak kaydedilen saldırıların ardından ikinci günde de Ukrayna'ya yeniden saldırdı.
Ukrayna ise Rusya'ya karşılık verdi. Rusya’nın güneyindeki Rostov bölgesinin valisi Vasily Golubev, Ukrayna'nın insansız hava aracıyla (İHA) saldırı düzenlediğini iddia ederek bölgedeki petrol deposunda yangın çıktığını açıkladı. Depodaki pek çok tankın alev aldığını doğrulayan Vali, Telegram hesabından yaptığı açıklamada, olayda ölen ya da yaralanan olmadığını söyledi.
Son saldırılar, Ukrayna'nın Rusya'nın Kursk bölgesindeki son toprak kazanımlarının ardından Moskova'nın çatışma üzerindeki kontrolünü yeniden sağlamaya yönelik bir girişimi olarak görülürken Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’den açıklama geldi.
Zelenskiy, Britanya, ABD ve Fransa'nın da aralarında bulunduğu Batılı müttefiklerine kurallarını değiştirmeleri ve Ukrayna'nın Rusya'nın daha derinlerini vurmak için kendi silahlarını kullanmasına izin vermeleri çağrısında bulundu.
TRUMP’TAN ‘ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI’ AÇIKLAMASI
Eski ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan bu gerginlik hakkında açıklama yaptı. Trump’ın açıklamalarında ‘üçüncü dünya savaşı’ vurgusu dikkat çekti. Trump, “Ukrayna’da olup bitenlere bir bakın. Rusya topraklarında ilerliyorlar. Üçüncü Dünya Savaşı çıkacak” diye konuştu. Peki tüm bu gelişmeler neye işaret ediyor, nasıl okunmalı?
Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga Sakman, söz konusu gelişmeleri Al Ain Türkçe için değerlendirdi. Sakman, Orta Doğu’da yaşanan gelişmeleri hatırlatarak sözlerine başladı. Sakman, “Rusya’nın eli olabildiğince rahatlamıştı. Ancak Ukrayna’nın Rusya topraklarına girmesiyle çatışma farklı bir evreye geçti. Ukrayna batının dikkatinden kaçmaya başladığı ve istediği mühimmat ve siyasi destekten mahrum kalmaya başladığı algısıyla bu operasyonu başlattı ve etkili olabilmek için belli bir seviyede yerleşim yerlerine kadar ilerlemek istedi” dedi.
“TEZ, RUSYA LEHİNE BOZULDU”
Bu durumun Kremlin’i rahatsız ettiğini ve daha sert çatışmalara zemin oluşturduğunu söyleyen Sakman, “Yani Kiev‘in adımına daha sert karşılık verme isteği oluştu. Bu durum Rus yönetiminin hem kendi kamuoyunda hem de uluslararası camiadaki mevcut otoritesini korumak için gerekli görüldü. Üstelik Ukrayna, Rus topraklarına girerek Rusya’nın elini uluslararası hukuk ve kurumlar nezdinde güçlendirecek adımlar attı istemeden. Kremlin’in özellikle üzerinde durduğu, bu çatışmaların bir savaş değil sınırlı bir operasyon olduğu tezi Ukrayna tarafından Rusya lehine bozulmuş oldu. Bu yüzden çatışmaların ana cephe hattından içeriye doğru gitmesi ve hatta Rusya’nın önceki Cumhurbaşkanlarından ve başbakanlarından olan Medvedev’in Kiev dahil Ukrayna’nın tüm şehirlerini girme sözü değer kazandı” ifadelerini kullandı.
Donald Trump’ın sözlerini de değerlendiren Sakman, şunları kaydetti:
“Trump‘ın söylediği Üçüncü Dünya Savaşı söylemi özellikle seçim döneminde iç politikada seçmenlerini konsolide etmek için kullandığı uç söylemlerden biri. Yalnız çatışmanın seyrini değiştirecek Kursk saldırısı gibi adımlar Rusya’nın bilemediğimiz kapasitedeki cevabıyla çatışmanın yoğunluğunu artıracak. Özellikle Putin’in NATO’yu işin içinde görmesi ve olası karşı saldırıda aşırı kapasite kullanma olasılığı belki üçüncü Dünya Savaşı diyemeyiz ama yayılmış bir savaş ortamını doğuracaktır. Her şeyden öte bildiğimiz anlamdaki bir Dünya Savaşı’nın çıkması hem bugünkü küresel şartların farklı olması hem savaşı yönlendirecek ve sonlandıracak bir kapasitenin bulunmaması hem de tarafların henüz net şekilde kendi içlerinde konsolidasyonu olmaması nedeniyle mümkün görmüyorum”