“Rusya anlaşmaya uyulmasını istiyor, AB’nin iddia edilen adımı belirleyici olabilir” Al Ain Türkçe Özel
Türkiye’nin arabuluculuğunda imzalanan Tahıl Anlaşmasının 18 Temmuz’dan sonra uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin tartışmalar devam ederken, Uluslararası İlişkiler Uzmanı Vedat Demir süreci ve olasılıkları Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Rusya’dan üst üste, 18 Temmuz'da sona erecek olan Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’nın uzatılması hakkında “çok fazla umut yok" açıklamaları geldi.
Moskova’dan üst üste gelen açıklamalar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de Anlaşma’dan çekilmeyi düşündüklerini ifade etmesi, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Rusya'nı Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması'ndan çekilme ihtimalinden endişe duyduğunu söylemesi… Söz konusu gelişmeler tahıl koridoru anlaşmasının sona ermesi ve gıda fiyatlarında yaşanabilecek yeni bir yükselişe ilişkin endişeleri artırırken, Türkiye’nin girişimlerinin yeterliliğinden anlaşmanın ne kadar uygulandığına dek uzanan bir dizi de soru doğurdu. Süreci uluslararası ilişkiler uzmanı Vedat Demir Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Türkiye’nin Tahıl Anlaşması başlığındaki girişimlerini değerlendiren Demir, “Türkiye burada arabuluculuk rolü üstlendi. Ancak, bu arabuluculuk Rusya’nın çıkarlarının savunucuna daha yakın bir pozisyon alınması anlamına da geldi.” ifadelerini kullandı.
Demir, Rusya’nın inisiyatif sahibi olmakla birlikte, Ankara’yı Batı ile müzakerelerde yetki sahibi kılarak öne çıkardığını da belirtti.
“ANKARA KARLI ÇIKTI VEYA ÇIKIYOR”
Demir, Ankara’nın anlaşmadan karlı çıkan taraflardan olduğunu da, “Bunun temel sebebi Rusya'dan da, Ukrayna'dan da çıkan tahıl ve gübrenin ana varış noktasının Türkiye ve Türk limanları olması. Türkiye bu işten çok büyük oranda, hem ithalat hem transit ticaret yoluyla hem de Re-exportla çok ciddi oranda gelir elde ediyor.” ifadeleri ile vurguladı.
“RUSYA’NIN TALEPLERİ KARŞILANMIYOR”
Demir, anlaşmanın geleceğine ilişkin de, “Anlaşmanın uzatılıp uzatılmaması ile ilgili Rusya'nın pozisyonunun belirleyici olduğunu söylemek gerekiyor. Tabii Rusya BM ile bu süreçte doğrudan temassız davranıyor, çünkü Rusya'nın BM ile imzaladığı anlaşmada Rusya'nın taleplerine yönelik başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin atması gereken adımlar vardı. Bunlardan bir tanesi Rusya Tarım Bankası'nın swift sistemine dahil edilmesiydi. ABD bu bankayı sadece tahıl ve gübre ihracatıyla ilgili konularda swift sistemde tutacağını belirtiyor.”
Batı’nın şimdiye dek verdiği sözleri tutmaması üzerine Rusya’nın anlaşmadan çekilmesinin anlaşılır olacağını söyleyen Demir, AB’nin atacağına ilişin haberlerin çıktığı bir adımın bu süreci değiştirme ihtimali olduğunu da vurguladı. Financial Times’ta yer alan bir kulis haberi, AB’nin Moskova'nın tahıl koridoru anlaşmasını uzatması için Rus Tarım Bankası'na imtiyaz tanımayı değerlendirdiği iddia edilmişti. Buna göre, AB, bankanın küresel finans ağına yeniden bağlanabilmesi için bir bağlı kuruluş kurması teklifini yapmayı planlıyor. Demir, söz konusu adımın atılması helinde Rusya’nın kararının değişme ihtimali olduğunu belirtirken, Moskova’nın diğer eleştirilerinin giderilmesi için de bastıracağının beklenilmesi gerektiğini belirtti.
“YOKSUL ÜLKELERE GİDECEK TAHIL BATI’YA GİDİYOR”
Anlaşmanın uygulama sürecine ilişkin Moskova’nın bir diğer itirazını anımsatan Demir, “Rusya'nın en temelli argümanlarından bir tanesi Ukrayna tahılının geri kalmış ülkelere ya da fakir ülkelere gitmesi gerektiği idi. Ancak gördük ki Ukrayna limanlarından çıkan tahılın ana istasyonu yine Batılı ülkeler oldu. Tabi Türkiye’de bu denklemde, ancak Rusya’nın itirazı Ankara’yı kapsamıyor.” dedi.
Demir, anlaşma çerçevesini ihlal eden bir diğer adımın da amonyak hatta yönelik sabote olduğunu belirtirken, “Rusya bunun da tahıl anlaşmasının uzatılması konusunda sıkıntı yaratacak bir terörist sabotaj olduğunu ifade etti. Bu hattın onarılması da neredeyse 2-3 aylık bir çalışma gerektiriyor. Ancak bu adım aylardır atılmıyor” dedi.