“Umalım ki Rusya tepkisini diplomatik veya ekonomik alanla sınırlar” Al Ain Türkçe Özel
Zelenski’nin İstanbul'dan Azov komutanları ile dönmesi Rusya’nın tepkisini çekti. Ankara’nın savaş sonuna kadar kalacağını taahhüt ettiği isimleri bırakmasının olası etkilerini emekli diplomat Engin Solakoğlu Al Ain Türkçe'ye değerlendirdi
Rusya, İstanbul'daki Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy'in esir takası anlaşması uyarınca Türkiye'de kalması gereken Azov komutanlarıyla birlikte ülkesine dönmesine tepki gösterdi. Moskova’dan gelen bu tepkinin nereye evrileceği ie henüz bir muamma. Sürecin ne şekilde ilerleyebileceğini değerlendiren emekli diplomat Engin Solakoğlu, “Seçimlerin hemen ardından AK Parti’nin ve Tayyip Erdoğan’ın yeni döneminde daha pazarlıkçı, masada olan bir yönetim şeklini alacağını ifade etmiştim.” dedi.
Solakoğlu, Ankara’nın dış politikada daha farklı adımlar atacağına ilişkin de beklentisinin Zelenski’nin ziyareti ile gerçekleşmeye başladığını da, “Batı ile çatışmacı bir hattan öte daha yakınlaşan, Rusya ile de mesafesini koruyan bir ilişki kurulacağını aktarmıştım. Zelenski’nin ziyareti de bu anlamda gerçekleşti. Bir dizi başlık öne çıktı, bunların başında da Azovcular oldu, bir diğeri de Ukrayna’nın NATO’da olması gerektiğine ilişkin ifadelerdi.” ifadelerini kullandı. Solakoğlu, “Bu ifadeler (Ukrayna’nın NATO’da yer almasına ilişkin) dünyada şaşkınlık yaratsa da, AK Parti dönemi de dahil Türkiye NATO’nun doğuya ve Balkanlara genişlemesine hep sıcak baktı. Erdoğan da burada Ukrayna’ya ’hemen yarın gelin’ demedi zaten.” sözleri ile aktardı.
“İLK TEPKİ PUTİN’İN ZİYARETİ BAŞLIĞINDA”
Solakoğlu, “Azovculara gelirsek, Türkiye, Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk üstlenmişti bu esir takas sürecinde. Bu çerçevede üst düzey 5 Azov komutanı savaşın sonuna dek Türkiye’de kalmaları şartı ile ülkeye gelmişti. Ama Zelenski, ziyaretinde anlaşmaya rağmen aldı bu 5 ismi ve döndü. Bunun hemen ardından Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov’dan açıklama geldi. Peskov, Türkiye’nin ve Ukrayna’nın esir takası anlaşmasını ihlal ettiğini açık biçimde ifade etti. Ancak, bu ifadenin arkasından Türkiye’ye gerekçe bulurmuşçasına bir dizi cümle de kurdu.” diyerek Moskova’dan gelen tepkinin gözden kaçan kısmını işaret etti.
Solakoğlu Peskov’un, “NATO zirvesinin yaklaştığının bilindiği, bu zirve çerçevesinde Türkiye’nin üzerinde baskı kurulduğunun farkında olunduğu aktarıldı.” ifadelerine gönderme yaparak, Moskova’nın tepkisinin şimdilik beklenilenden yumuşak olduğuna da dikkat çekti. Emekli diplomat, “Tabi Rusya bu ihlali nasıl karşılar göreceğiz. Genel yorum Rusya’nın bunu unutmayacağı ve bir karşılık vereceği yönünde. Bu karşılık şiddetli de olabilir, diplomatik veya ekonomik alanda da olabilir.” diyerek Moskova’dan gelebilecek tepkinin geniş yelpazesini de işaret etti.
“MOSKOVA, KIRIM’A İLİŞKİN ANKARA’DA GELEN AÇIKLAMALARI GÖRMEZDEN GELİYOR”
“Ancak, burada dikkat çeken nokta Kremlin’in NATO ile ilgili açıklamaları ve kmi isimlerin dikkatini çeken Kırım’a ilişkin ifadeler ve Moskova’nın bunlara yanıt vermemesi. Lakin Moskova Türkiye’nin Kırım çıkışlarını biliyor buna tepki vermemeyi tercih ediyor, sorun saymıyor yani.” diyen Salaoğlu, Azov başlığının bu çerçevede görülemeyeceğini de belirttti.
“İLK ADIM PUTİN’İN ZİYARETİNE İLİŞKİN”
Solakoğlu, Moskova’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’in kısa süre içerisinde Türkiye’yi ziyaret edeceğine ilişkin ifadelerine yönelik gelen yalanlamanın da bu tepki zincirinin ilk halkası olduğu kanaatinde: “İlk adımda Peskov, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’in yakın zamanda yapacağını açıkladığı ziyaret gerçekleştireceğine ilişkin ifadelerini yalanladı. Bu diplomatik bir tepki, ancak bununla sınırlı kalmayacağını da köşeye yazmak gerek.” Emekli diplomat, söz konusu tepkinin birden fazla alternatifi olduğunu da: “Yani Rusya domates almayı durdurmaktan, İdlib’de TSK’yı bombalamaya dek uzanan geniş bir alanda tepki verebilir. Ancak, Rusya Türkiye’yi kendi çıkarlarını NATO bloğuna karşı korumak için kullanıyor, bunu da unutmamalı. Umalım ki bu süreç kimsenin canını yakmayacak diplomatik veya ekonomik bir alanla sınırlı kalır. Bunu umalım ki Moskova, Türkiye’nin NATO zirvesi öncesinde vermek zorunda kaldığı bir taviz olarak yorumlar.”