Prens Harry: Varlık nedenim ihtiyaç halinde abime organ bağışlamak
Kraliyet Ailesi’ni reddeden Prens Harry, İngiliz Kraliyeti hakkında iddialarda bulunmaya devam ediyor. Harry, varlık nedeninin ihtiyaç halinde abisine organ bağışlamak olduğunu ileri sürdü.
İngiliz Kraliyet ailesindeki görevlerinden ayrılarak oyuncu eşi Meghan Markle'la ABD'ye yerleşen Prens Harry'nin yeni yayınlanan Spare isimli anı kitabından ifşalar gündemden düşmüyor.
“Yedek” anlamına gelen Spare isimli kitabında Prens Harry, kendisinin varlık nedeninin şu anda tahtın bir numaralı varisi olan abisi Prens William'ın hastalanma ihtimali olduğunu belirtti. 38 yaşındaki Prens, abisinin böbrek ya da kan ihtiyacı olması ihtimaline önlem olarak organ bağışı yapabilmesi için dünyaya geldiğini ve bunu çocukluğundan beri bildiğini savundu.
Çocukluğu ve abisiyle gelgitli ilişkisine dair detayları kitabında anlatan Harry, aile üyelerinin bile William'ın varis, kendisininse yedek varis olduğunu açıkça ifade ettiklerini kaydetti.
Kendisinin varlık nedeninin “eğlendirme ve ihtiyaç halinde abisine organ bağışlama” olduğunu belirten Harry, daha önce de doğumundan sonra babası Kral Charles'ın annesi Prenses Diana'ya “Harika, bana bir varis ve yedek varis verdin. Artık işim bitti” dediğini öne sürmüştü.
Prens ayrıca 2 yaş büyük abisi William'ın bir tartışmaları sırasında kendisini dövdüğünü de anlatmıştı.
Öte yandan Prens Harry'in otobiyografik kitabında Afganistan'da 25 Taliban üyesini öldürdüğü açıklamasına TBMM Başkanı Mustafa Şentop, tepki gösterdi.
Şentop, şöyle konuştu:
İngiliz Kraliyet Ailesi’nden istifa eden, ayrılan prensin otobiyografik bir kitabı çıkıyor. O kitaptan bazı bölümler basına sızdı. Orada bir yerde ‘Afganistan’da görev yaptım. 25 kişiyi öldürdüm. Onları insan olarak görmüyordum. Eğer insan olarak görsem zaten öldüremezdim. Onları insan olarak görmememiz konusunda eğitim aldık’ diyor. Bu genç, beyaz Avrupalının bir görüşü değil sadece, keşke öyle olsa. Bu bir kültürü, bir yaklaşımı, bir anlayışı ifade ediyor. Avrupalı beyaz bir insan Afganistan’da yaşayan 25 insanın insan olmadığına karar veriyor, kendisini ikna ediyor ama onları öldürebiliyor ve bundan hiç utanç duymadığını ifade ediyor.
Biz, dünyada yaşayan 8 milyar kişi hangi ten rengine, hangi inanca, hangi ırka sahip olursak olalım her birinin diğeriyle tam anlamıyla, gerçek anlamda hukuk konusunda eşit olduğunu kabul etmek ve zihnimizi, kültürümüzü de paradigmamızı da bunun üzerine oturtmamız gerekir. Bunu yapmadığımız taktirde küreselleşen bir dünyada gerçek anlamda insan hakları uygulamasını yerleştirebilmek mümkün olmaz.
Prens Harry ise kitabında, Afganistan'da askerliğini yaparken 25 Taliban üyesini öldürmekle övündüğü yolundaki eleştiriyi "tehlikeli bir yalan" diye niteledi.