PKK'nın Silah Bırakma Süreci ve Türkiye Siyasetine Etkileri: Gerçekçi mi?

PKK'nın silah bırakma ihtimali, Türkiye siyasetinde önemli bir tartışma konusu. Siyaset bilimci Barın Kayaoğlu, bu konudaki görüşlerini paylaştı.
Siyaset bilimci Barın Kayaoğlu, Al Ain Türkçe’ye özel değerlendirmesinde Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik fesih çağrısını analiz etti. Kayaoğlu, PKK’nın geçmişte benzer ateşkes açıklamaları yaptığını, ancak bunların çoğunun çatışmaların yeniden başlamasıyla sonuçlandığını vurguladı.
"1993’ten bu yana örgüt defalarca ateşkes ilan etti. Ancak 1993’te olduğu gibi, iki ay sonra büyük saldırılar gerçekleştirdi. Bu bir kısır döngüye dönüştü."
Kayaoğlu’na göre, PKK’nın Suriye’de elde ettiği bazı kazanımlar, örgüte Türkiye ile denk bir güç olduğu yanılgısını verdi. Ancak hem Türkiye’de hem de Irak’ta askeri olarak yenildiklerini gören bir Öcalan ve DEM Parti çizgisi var.
"PKK'nın Suriye’de kontrol ettiği bölgeler, örgüte aşırı özgüven verdi. Ancak gerçeklik, Türkiye’nin içeride ve sınır ötesinde örgüte büyük darbeler vurduğu yönünde."
PKK’nın Üst Kadrosu Gerçeklerden Kopuk Mu?
Kayaoğlu, örgütün üst düzey yöneticilerinin hâlâ mücadeleyi sürdürebileceklerine inandığını, ancak sahadaki gerçekliğin bunun aksini gösterdiğini belirtti.
"Duran Kalkan, Cemil Bayık ve Murat Karayılan gibi isimler, sanki farklı bir evrende yaşıyor. Gerçek durum ise PKK’nın her geçen gün daha da zayıfladığı yönünde."
PKK’nın gerçekten silah bırakması için Suriye’de Şam yönetimiyle anlaşması ve Irak’ta tamamen silah bırakması gerektiğini vurgulayan Kayaoğlu, şu an örgütün ABD ve İsrail desteğine güvenerek Türkiye’ye baskı yapabileceği gibi sürdürülemez bir strateji izlediğini söyledi.
"PKK, 2014-2016 yıllarında benzer bir hataya düştü. Türkiye, Hendek Operasyonları, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı gibi harekâtlarla örgüte ağır darbeler indirdi."
PKK Gerçekten Silah Bırakır mı?
PKK’nın gerçekten silah bırakması hâlinde yanıldığını kabul edeceğini belirten Kayaoğlu, ancak örgütün samimi adımlar atmadığını söyledi:
"PKK gerçekten silah bırakırsa ben yanıldığımı kabul ederim. Ancak şu anki yapısıyla buna güvenmek zor."
PKK’nın finansal kaynaklarının uyuşturucu ve insan kaçakçılığı gibi yasa dışı faaliyetlerden geldiğini belirten Kayaoğlu, örgütün silah bırakmasının bu çıkarlarla çeliştiğini ifade etti.
PKK’nın Türkiye’deki Kürt Haklarına Etkisi
Kayaoğlu’na göre, PKK’nın varlığı Türkiye’de Kürt haklarına zarar verdi. Örgütün ateşkes dönemlerinde hükümetlerin bireysel hak ve özgürlükler konusunda ciddi adımlar attığını, ancak çatışmaların yeniden başlamasıyla bu kazanımların gerilediğini söyledi.
"2000-2002 ve 2013-2015 dönemlerinde Kürtçe eğitim, kurslar ve üniversite bölümleri açıldı. Ancak PKK silaha sarıldığında, bu haklar da sekteye uğradı."
PKK’nın Suriye’deki Geleceği ve ABD’nin Rolü
Kayaoğlu’na göre, PKK’nın Suriye’deki varlığı, ABD'nin bölgedeki politikalarıyla doğrudan bağlantılı. Ancak ABD'nin bölgeden çekilmesi hâlinde örgütün nasıl bir yol izleyeceği büyük bir belirsizlik taşıyor:
"ABD’nin desteğiyle varlıklarını sürdürebildiler, ancak Washington’un bölgeden çekilmesi ihtimali hâlâ masada. Trump döneminde ABD’nin bölgeden çekilme sinyalleri verdiğinde PKK ne yapacağını bilemedi. Benzer bir senaryo bugün de yaşanabilir. ABD'nin desteğine güvenmek, PKK için uzun vadede riskli bir strateji."
Suriye’de PKK’nın silah bırakması için ya Türkiye ile doğrudan bir anlaşma yapması ya da Şam yönetimiyle müzakereye oturması gerektiğini belirten Kayaoğlu, şu an bu ihtimallerin düşük olduğunu ifade ediyor.
"Eğer PKK, Suriye’de rejimle bir anlaşma sağlayıp Türkiye’yi karşısına almaktan vazgeçerse bazı değişimler olabilir. Ancak şu anki görüntü, ABD ve İsrail’in desteğine güvenerek Türkiye’ye karşı pozisyon almaya devam ettikleri yönünde."