Al Ain Özel! Paylan: Erdoğan Millet İttifakı’nın boşluğunu doldurmaya çalışıyor
Türkiye seçime doğru adım adım ilerlerken gözler kritik bir noktada bulunan HDP’de. AİHM kararını, hem Cumhur, hem de Millet ittifakının yaklaşımlarını Garo Paylan ile konuştuk.
Türkiye seçim atmosferine girdikçe, kısa süre önceye kadar selam vermenin dahi suç sayılır hale geldiği HDP, siyasetin gündemine oturdu.
HDP’yi “terör örgütü” olmakla itham eden AK Parti’nin bir heyet ile HDP’yi ziyaret etmesi, görüşmenin ardından gözleri Cumhur İttifakı’nın diğer ortağı MHP’ye çevirdi. MHP lideri Devlet Bahçeli ise, kulislerdeki beklentinin ve kendisinin geçmiş açıklamalarının aksine, düşük yoğunluklu bir tepki vermekle yetindi. Bu gelişmeler yaşanırken, bir yandan da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) HDP’li 13 vekilin “hukuksuz” ve “keyfi” sebeplerle tutuklandığına ilişkin karar çıktı.
“BİLİNEN GERÇEKLİK KARARA BAĞLANDI”
Tüm bu gelişmeleri HDP’den Garo Paylan ile konuştuk.
Paylan, AİHM kararının Türkiye’de bilinen bir durumu ortaya koyduğunu, söz konusu kararların “keyfi” ve “hukuk dışı”lığının bilinen bir gerçeklik olduğunu söyledi.
Paylan, kararın uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin beklentisini sorduğumuzda ise, “Türkiye özellikle son yıllarda Avrupa Birliği (AB) hedefinden vazgeçmiş durumda. AB ile ilişkiler haklar ve özgürlükler başlığında değil, çıkarlar çerçevesinde değerlendiriliyor. AİHM’in ihlal kararları da uygulanmıyor. Özellikle Rusya- Ukrayna savaşı ile İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelik başvurularında edinilen gücün ardından ise Türkiye’ye karşı tam bir sessizlik politikası hakim hale geldi AB’de” ifadeleri ile yorumladı. Paylan, kararın bu çerçevede ele alınacağını düşündüğünü ve uygulanmasını beklemediğini ifade ederken, AİHM kararlarının uygulanmasının AK Parti için risk oluşturacağını da belirtti.
“HUKUKA UYMAK RİSK YARATIR”
Paylan, “Kararların uygulanması halinde Gezi Davası kapsamında cezaevinde tutulan Osman Kavala serbest bırakılmalı, bunun olması halinde ise yıllardır toplumsal muhalefete karşı kullanılan Gezi iddialarının yalan olduğu kabul edilmiş olur” dedi. Paylan sözlerine, “Kararların uygulanması halinde Selahattin Demirtaş da serbest bırakılmalı. Ancak bu durumda da seçimlere giderken kendilerinin karşısında duracak en güçlü isimlerden olan Demirtaş siyaset sahnesine girmiş olacak. Bunu da istemedikleri, istemeyecekleri ortada” ifadeleri ile devam etti.
6’LI MASANIN TUTUMU VE BAHÇELİ’NİN AÇIKLAMALARI
Paylan, Bahçeli’nin beklentilerin aksine HDP ile AK Parti heyetinin görüşmesine yönelik değerlendirmesini de, “Tek adam rejiminden kurtulmak istiyoruz. Bunun için de uzun süredir muhalefete ortaklık çağrısı yapıyoruz. 6’lı masa ise tekliflerimize karşı sessizliği seçiyor ve bir adım atmamayı seçiyor. Erdoğan da sanırım bu boşluğa oynayabileceğini gördü ve buraya yönelik adım attı.” ifadeleri ile değerlendirdi. Paylan, bu hamlenin karşılık bulup bulmayacağını da, “HDP seçmeni, Demirtaş’ın hukuksuzca yıllardır özgürlüğünden alıkonulmasından, HDP’ye yönelik baskı politikalarına, kendilerine yönelik tutuma kadar durumun farkında. Seçmen, hangi adımın neden atıldığını da görüyor, bu yapılanlar kabul edilmez” diyerek ortaya koydu.