Özlem Doğaner yazdı: Ekonomide beklentiler nasıl karşılanacak?
Sabah yazarı Özlem Doğaner, enflasyonu düşürmek için yetkililerin odaklanması gereken noktalara değinerek “İletişim en önemli konu” dedi.
Sabah yazarı Özlem Doğaner, “Ekonomi meselesi ve beklenti yönetimi” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Doğaner yazısında önümüzdeki 4,5 yıl boyunca seçim olmayacağını hatırlatarak “Bu yıl mücadeleyi, sıkılaşmayı, tasarrufu içselleştirir, topyekûn elimizi taşın altına koyup enflasyonla mücadele edersek 2025 yılı hem içeride hem de dışarıda Türkiye'nin elinin rahatlayacağı bir kazanım yılı olabilir. Seçim yeni adımların atılması için geçilmesi gereken bir kilometre taşıydı. O bölümü geçtik” dedi.
Doğaner, “Yılın 2. çeyreğine başlarken Türkiye İstatistik Kurumu, Mart ayında aylık enflasyonu %3,6, ilk çeyrek enflasyonu %15,06, yıllık enflasyonu ise %68.5 olarak açıkladı. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek "Aylık enflasyon öngörümüz doğrultusunda Mart ayında geriledi. Birincil önceliğimiz olan fiyat istikrarı hedefimize ulaşana kadar ne gerekiyorsa yapacağız" dedi.
Birkaç soruyla yeni dönemi değerlendirelim” ifadelerini kullandı.
Doğaner şunları kaydetti:
“Enflasyonun Mayıs ayında tepe noktayı görüp sonra düşüşe geçmesini bekliyoruz. Peki, bu düşüş sürecini kalıcı kılmak için hangi alanlarda mücadeleyi sıkılaştırmak lazım. Geçen hafta gıda ve tarım konusunda yazmıştık. O alan her zaman dikkatle izlememiz ve önlem almamız gereken kısım.
Bu ay enflasyonda dikkat çekici alan ise hizmet grubu. Bu grupta yıllık enflasyon Mart ayı itibari ile %96 seviyesinde. Manşet enflasyonun oldukça üzerinde.
Bu da bize net bir şekilde enflasyonda öncelikli alanı gösteriyor. Hizmet grubunun detaylarına bakınca kira enflasyonunun %123.95 seviyesinde olduğunu görüyoruz. Lokanta oteller %95 civarında, ulaştırma hizmetleri %94, haberleşme ise %72. Burada kira enflasyonu özellikle önemli, çünkü katılık gösteren bir alan. Burada orta vadede arz tarafında çözüm üretmek şart. Hizmet enflasyonu, enflasyon beklentilerinin, fiyatlama davranışlarının ve iç talep koşullarının enflasyon için belirleyici olduğunu söyleyebiliriz. Temel mal enflasyonunu döviz kuru istikrarıyla, emtia fiyatlarının ılımlı seyretmesi ile bu gibi yöntemlerle temel mal enflasyonunu daha olumlu seviyelere çekmek mümkün, ama hizmet enflasyonunda beklentiler, güven ve talep koşulları çok önemli. Vergi politikaları, iç talebin soğutulması, talebin yönetilmesi kritik olacak. Burada asıl belirleyici, beklenti yönetimi ve enflasyonun düşüşüne yönelik toplumda tüm kesimleri ikna etmek olacak. Yani yine iletişim en önemli konu.
KREDİ NOTU ARTAR MI?
Seçim öncesi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'nin kredi notu ve görünümündeki yükseliş bir işaret fişeği olarak görülmüştü. Para politikasında atılan adımlar, kur korumalı mevduattaki düşüşün iyi yönetilmesi, cari açıktaki düşüş ve seçim sonrası maliye alanında da atılacak adımlarla birlikte birden fazla kredi derecelendirme kuruluşundan not artışı bekleyenlerin sayısında artış var.
YABANCI YATIRIMCI GELİR Mİ?
Seçim sonrası başta Goldman Sachs ve Deutsche Bank olmak üzere pek çok kuruluştan TL varlıklar ve Türkiye ekonomisine yönelik pozitif raporlar okumaya başladık. Bu yeniden Türkiye'yi mercek altına alan raporların yabancı yatırımcının ilgisini de artırması muhtemel. Özellikle seçim öncesi MB'nin faiz adımının rakamsal etkisinden çok algısal etkisinin oldukça fazla olduğu konuşuluyor. Bayram sonrası daha yoğun bir yabancı ilgisinin TL varlıklara kayması muhtemel”