Özgür Özel’den ‘en düşük emekli maaşı’ tepkisi: Kırmızı kart göstereceğiz
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, en düşük emekli maaşının 14 bin 469 TL olarak açıklanmasına “Artık kırmızı kart göstereceğiz. 30 bin TL'nin altına yokuz, mücadeleye varız” ifadeleriyle tepki gösterdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Gündemine en düşük emekli maaşını alan Özel, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile iktidara tepki gösterdi.
Özel, bu işlem için öncelikle kanuna ihtiyaç olduğunu belirterek "22 binden aşağı emekli maaşı olmasın diyorduk. Geçen sene yüzde 60 enflasyon varken onlarca miting yaptık. 31 Mart'ta sandığa davet ettik. 14 bin 469 TL emekli maaşıyla geçinmelerini istiyor. Geçen yıl ne yaptıysa fazlasını yapacağız. Sarı kart yerine artık kırmızı kart göstereceğiz. 30 bin TL'nin altına yokuz, mücadeleye varız. Geçen sene beğenmediğimiz ücretle 5 çeyrek altın alınabilirken bu sene 4.5 çeyrek altın alınıyor. Emekliye, çiftçiye yaptıklarından dolayı bu iktidarın alnını karışlamanın vakti geldi” dedi.
“HODRİ MEYDAN”
"Bize oy veren ve canına tak eden milyonlar, hep birlikte köylerde kentlerde olmaya ve ülkenin gerçek sorunlarını seslendirmeye devam edeceğiz. 2025, mücadelenin yılı olacak. İktidarın sahte Suriye zaferinden uyanması gerekiyor” sözleriyle mesajlar veren Özel, SGK gündemine de değindi. Özel, "İstediğiniz kutuplaşma ortamında gerçek sorunların çözülmesine, konuşulmasına engel olamazsınız. SGK'nin 100 lira alacağı varsa 10 lirası belediyelerden, 90 lirası şirketlerden. CHP'li belediyelerin yoksula, öğrenciye, işsize dokunmasına, et vermesine anne kart vermesine mani olabilmek için CHP'li belediyelerin gelirlerine el koyuyor. Bizden parayı alıp şirketlerin borçlarını affetmek istiyorlar. Belediye borçlarının üçte ikisi AKP'lilerin, CHP'li belediyelerin borçlarının yine üçte ikisi AKP'li belediyelerin önceden yaptığı borç. Sen 9 kamyon borcu SGK önüne çek, 3 kamyonu vermeyen namussuzdur. Hodri meydan” diye konuştu.
DEM PARTİ İLE GÖRÜŞMELER
Özel, DEM Parti heyetinin ziyaretleri, mevcut süreç ve partisinin önerileri hakkında ise şöyle konuştu.
"CHP, kendi ajandasını önceleyen hiçbir planın herhangi bir kısmında yer almayacak. Toplumda kimin sorunu varsa kendi sorunu bilip savunduk. Kürt sorununa kayıtsız kalmadık, inkarcı yaklaşmadık. Demokratik siyasette ısrarcı olduk ve DEM Parti ile meşru muhataplık ilişkimizi sürdürdük. Kürt sorununa, Kürt sorunu dedik. Türkiye'nin terörle mücadelesine sonuna kadar hak ve destek verdik. Düne kadar 'DEM Parti kapatılsın' diyen, hâlâ Kürt sorunu diyemeyen, konuşurken inkar edenlere karşı CHP olarak kendi pozisyonumuzu koruduk, sürecin her aşamasında şeffaf oldu.
CHP olarak 22 Ekim'den beri yaşananları ihtiyatla, dikkatle ve yakından takip ettik. Parti içinde kurduğumuz komisyonla demokratikleşme paketine, kanun tekliflerine yapılacak katkıları çalışmaya devam ediyoruz. Kürtlerin de ayrımcılığa uğrayan bütün toplum kesimlerinin de bu ülkeyi sahiplenecekleri bir çözüm için biz kendi hazırlıklarımızı yapıyoruz. Bundan sonraki süreç demokratik adımların kararlılıkla atılacağı bir sürece evrilirse en öndeki parti biziz. Yok eğer birbirlerini kandırdıkları ve demokratikleşmenin olmadığı bir süreç olursa bunu da izlemeyiz. Samimi CHP iktidarı gelir gerçek demokrasiyi kurar, Kürt'ün de Alevi'nin de Türk'ün de sorununu CHP çözecek iradeye ve birikime sahiptir. Bizim kriterlerimiz şeffaflık, samimiyet ve toplumsal mutabakattır. Bir kişinin siyasi kariyeri için ilerletilen sürece karşı olduğumuzu baştan duyurduk.
Bugün DEM Parti heyetine de TBMM'de bir komisyon kurulması gerektiğini söyledik. Bu komisyonun herkesi kucaklayacak ve demokratik standartları yükseltecek bir komisyonda tüm partilerin temsil edilmesinin önemli olduğunu, bu komisyonda şehit ailesi ve gazi derneklerinin doğrudan temsil edilmelerinin toplumun vicdanını rahatlatacağını, kimsenin kapalı kapılar arkasında toplumun en kırılgan kesimlerinin onurlarının zedelenmemesi gerektiğini, onları rencide edecek gizli pazarlıkların olmadığının ancak bu şeffaf komisyonla olacağını ifade ettik.
Biz yola her türlü ayrımcılığı ayaklar altına almak için çıkmalıyız. Eğer varsanız her türlü haksızlığı ayaklar altına alıp adil bir ülke kuralım. Eğer bunda yoksanız, kendi çıkarınıza bakarsanız biz orada yokuz”