Özgür Özel: “Mücadelemiz Azalmadı, Arttı”

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP’nin başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingleri Gaziosmanpaşa’da devam etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun mesajları kalabalık bir topluluğa aktarıldı.
CHP, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun 23 Mart’ta yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanmasının ardından başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” miting ve buluşmalarına devam ediyor. İstanbul’daki ilk miting Şişli’de düzenlenirken; Beylikdüzü, Başakşehir, Beyazıt Meydanı, Silivri, Pendik ve Esenler de sırasıyla bu mitinglere ev sahipliği yaptı.
Her çarşamba farklı bir ilçede düzenlenen buluşmaların bu haftaki adresi, 5'inci dalga operasyonunda tutuklanan belediye başkanının olduğu Gaziosmanpaşa oldu. Saat 20.30’da Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleşen mitingde büyük bir kalabalık toplandı.
Ekrem İmamoğlu’nun Mesajı Okundu
Ekrem İmamoğlu’nun mitinge gönderdiği mektubu CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik aktardı. İmamoğlu’nun mesajında, “Milletin iradesi taarruz altındadır. Demokrasimiz hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Hukuk yerle bir edilmiş, adalet can çekişmektedir. Bu en ağır şartlar altında bile hiçbirimizde bir korku, bir yılgınlık yok. Çünkü bugün yaşadıklarımızın, vadesi dolmuş bir iktidarın son çırpınışları olduğunu biliyoruz. Onların millete veremeyecekleri hesapları var. Ama biz korkmuyoruz, yılmıyoruz. Çünkü haklıyız ve güçlüyüz. Korkmuyoruz, yılmıyoruz. Çünkü millete veremeyeceğimiz tek bir hesap yok.
Tutuklanmış tüm belediye başkanlarımızın, belediye çalışanlarımızın veremeyecekleri hiçbir hesap yok. Bizler, millet adına karar veren bağımsız mahkemelerde yargılanmaktan gocunmayız, çekinmeyiz. Yeter ki amaç, gerçeği ortaya çıkarmak, adaleti sağlamak olsun. Ama bugün bizi bağımsız mahkemeler değil, bir avuç iktidar sahibi ve onların medyası yargılamaya kalkıyor. Biz, yargılanmıyoruz. Biz, peşin peşin suçlu ilan ediliyor, sistemli iftiralara, organize yalanlara maruz kalıyoruz. Biz, yargılanmıyoruz. Biz, bir daha asla seçim kazanamayacak bir avuç insan önümüzdeki seçimi kazanabilsin diye, rehin tutuluyoruz. Bizim tutuksuz yargılanmamıza bile cesaretleri yok. Çünkü işimizi yapmamızdan korkuyorlar.
Milli iradeyle kavgaya tutuşanlar, milletin aksi istikametinde yürüyenler elbette korkacak. Millet bunları vicdanında mahkum etmiştir, sandıkta da mahkum edecektir. Sandık gelecek, herkes yaptıklarının hesabını verecek. Bir pazar günü, adalet hasretiyle sandıklara koşacağız ve hep birlikte özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin iktidarını kuracağız. Yoksulluğu, çaresizliği, umutsuzluğu bu topraklardan söküp atacağız. Adil, özgür ve müreffeh bir ülkede hep birlikte güven içinde yaşayacağız. Her şey çok güzel olacak.” ifadelerine yer verildi.
Özgür Özel: “Mücadelemiz Azalmadı, Arttı”
İmamoğlu’nun mesajının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel kürsüye çıkarak açıklamalarda bulundu. Özel, “19 Mart darbe girişiminden beri; önce 7 gün 7 gece Saraçhane’de, sonra köprüyü geçip Maltepe’de, sonra Anadolu’ya açılıp Samsun’da, Yozgat’ta, Mersin’de, Konya’da, Van’da, İzmir’de, Düzce’de, Antalya’da bu darbeye karşı ses yükselttik. Saraçhane bir çarşamba başladı, bir hafta boyunca direndi, darbeyi püskürttü, kayyumu püskürttü. Çarşamba akşamları da aynı saatte hep İstanbul’dayız. Ne İstanbul’da, ne Anadolu’da; bütün beklentilerin aksine eksilmedik, arttık. Heyecanımız, inancımız, mücadelemiz azalmadı, çoğaldı.
Meydanlar buraya öyle miting yapmaya, bir yerlerden toplanıp da gelen belediyelerin işçileri ya da kamu çalışanlarını veya birilerinin gözüne girmek için getirilenler değil. Bu meydana miting yapmaya değil, eylem yapmaya gelenler var. Eylem yapmaya! Bu meydan Ekrem Başkan’ın, belediye başkanlarımızın, meclis üyelerimizin, bürokratlarımızın; onların onurlu mücadelelerinin bileklerini bükemeyenlerin, yargı sopasıyla bileklerini kırmaya çalışanların karşısında; onlara inanan, güvenen, onlara kefalet koyan, onlar için mücadele eden, eylem yapan milyonların temsilcileri var karşımda. Hepinizle gurur duyuyorum!
Bu mücadelenin başarıya ulaşıp ulaşmaması bir tek şeye bağlı: Bu meydan, bu inancı, bu enerjiyi ve bu mücadele azmini muhafaza ettikçe, her hafta bir başka meydandaki bir başka mücadeleye buradan kıvılcım oldukça, umut oldukça… Ne yaparlarsa yapsınlar; ne Hakan Başkan’ı ne diğer belediye başkanlarımızı ne de Ekrem Başkan’ı asla yenemeyecekler! Kötülük kaybedecek, iyilik kazanacak. Kazanmak için üç şeye ihtiyaç var: Ahlaki üstünlük, psikolojik üstünlük, çoğunluk enerjisi. Ahlaki üstünlük kimde, görüyor musun Erdoğan? Psikolojik üstünlük kimde? Çoğunluk enerjisi kimde? Elbette biz kazanacağız; haklıyız. Bu annemin (Hakan Bahçetepe'nin annesi) gözyaşlarında boğulacaklar!
6-7 sene önce bu meydanlarda, bütün partilerin kurduğu stantları Hakan’la, babasıyla birlikte geziyordum ben. O zamanlar burası AK Parti’nin kalesiydi. 1963’ten beri on iki seçim olmuş, bir tek 1989’da kazanmışız. Ama kusuru Gazi Osman Paşa’da bulmamışız; kendimizde aramışız: 'Daha doğru aday', 'Daha örgütlü mücadele', 'Hep birlikte çalışırız, kazanırız' demişiz. Hakan gibi bir ilçe başkanına görevi vermişiz, aday olmuş ve seçime girmiş. Arkadaşının arabasıyla kampanya yapmış. Seçim gecesi, olmayacak şeyi başarmış. Seçimde, o 'AK Parti’nin kalesi' denilen yerde, Hakan kardeşim bin farkla önde!
İşte şimdi, özellikle Gazi Osman Paşa’daki durumu açık açık anlatmak lazım; bütün Türkiye’nin bilmesi lazım. Biz yeniden oyları sayarken, 1 Nisan sabahı seçimi kaybeden Aziz İhsan Aktaş başvuruda bulundu. 21 Nisan sabahı bir evrak yollamış. Belediye meclisinde AK Parti ve MHP çoğunluğu var. Evrak sisteme girmiş. Hakan mazbatayı alınca, bu evrak önüne gelmiş: 'Bu ne?' demiş. 'Geçmişte gelmiş, iade edilmiş, düzeltilmiş, bir daha gelmiş.' Haziran ayında, belediye meclisinde eski üyelerin de oy verdiği bir kararla Aziz İhsan Aktaş’ın, bilinen benzin istasyonuyla ilgili bir karar çıkmış.
Hakan’ın başkanlığı döneminde başvuru yok, işlem yapılmamış, ama mesele meclise gitmiş. Mecliste AKP ve MHP'nin 21 üyesinin oyuyla karar geçmiş. Beşiktaş Belediye Başkanımızı tutukladıkları dosyada, bu Aziz İhsan Aktaş’a, 'İftira at, seni serbest bırakalım' denmiş. Aziz İhsan Aktaş o dosyada suç örgütü lideri. Maksat belli: Gaziosmanpaşa Belediyesi için kumpas kurmak!
Aziz İhsan Aktaş, 'Ben belediye başkanına ortağım aracılığıyla söyledim. Ortağım bir aracı kullanarak belediye başkanına rüşvet verdi.' demiş. Olaydan altı ay sonra. Bugün Hakan, önüme de koydu. Avukatı da koydu. İtiraz dilekçesinde de yer alacak. Gerekirse onu Türkiye’de kime göstermek gerekiyorsa göstereceğim. Savcılıktaki kumpasçılar, Hakan’ın baz kaydını alıp, iftiracı şahsın baz kaydıyla eşleştirmişler. 'Aynı baz istasyonundan çekmişler, demek ki beraberlermiş' diye kabul ediyorlar. Bir yıl içinde üç gün, aynı bazdan bağlantı olmuş.
İkinci bir kişi aracılığıyla rüşvet verdim demiş. İki gün görüşmüşler, üçüncü gün rüşveti vermiş. Hakan diyor ki: 'Bir kez belediyeye hayırlı olsun diye gelen iş insanları dışında, bu kişiyle belediye dışında bir kez bile göz göze geldiysem, yan yana geldiysem, el sıkıştıysam, 10-20 metre mesafeden göz göze geldiysem… Beni Taksim’de asın.' Bu kadar net. Bütün Türkiye duysun bu kumpası! Bahsedilen görüşmelerden biri 24 Kasım’da. Hakan o günle ilgili video ve sosyal medya paylaşımıyla kanıtı ortaya koydu.
Dedikleri saatte, Hakan üç ayrı okulda öğretmenler günü etkinliğinde. O baz istasyonuna bir kilometre mesafede. Bir diğer görüşme günü kapalı pazar yeri açılışı. Orada da “aynı bazdan bağlandılar” diyorlar. Kapalı pazar yeri ile benzinlik arasında 700 metre var. Bir diğer görüşmede, Hakan öğrenci değişimi programını ziyaret etmiş. Orada da benzinlik ile program yeri arasında 850 metre var.
Kumpas şöyle: Baz kayıt raporunu alıyorlar, iftira atan şahsın bazıyla Hakan’ın baz kaydının çakıştığı yerleri fosforluyorlar. Sonra “bugün geldim, çantayla rüşvet verdim” diyorlar. Ne görüntü var, ne kayıt var. Ne parayla ilgili bir iz, ne bir emare var! Buna rağmen Hakan’ı tutukladılar.
Yarın İçişleri Bakanlığı, 'Hakan tutuklu' diye görevden uzaklaştırma kararı alacak. Sonra belediye meclisine gidecekler, 18 AK Partili, 3 MHP’li — toplam 21 kişi — Hakan’ın yerine belediye başkan vekili seçecekler. Bu baz kaydıyla, bu işlemle belediyeye çökülürse; bu sadece Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne değil, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin sandık fikrini bitirdiğini, darbeye niyetlendiğini ve seçim yapmamaya hazırlandığını gösterir.