Özgür Özel kurultayda tek aday oldu: Cuntayı dağıtmanın zamanıdır

CHP’nin 21’inci Olağanüstü Kurultayı’nda açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, tek genel başkan adayı oldu. Özel, “Zaman demokratik yollarla cuntayı dağıtmanın zamanıdır” dedi.
CHP’nin 21’inci Olağanüstü Kurultayı Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlendi. “İrade milletindir” temasıyla toplanan kurultayın açılış konuşmasını CHP Genel Başkanı Özgür Özel yaptı.
CHP'nin 21. Olağanüstü Kurultayı'nın Divan Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu oldu. Kurultaya, önceki genel başkanlar Altan Öymen, Hikmet Çetin, Kemal Kılıçdaroğlu ile eski SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, belediye başkanları, onur üyeleri ve delegeler katıldı.
Kurultay salonunda, Özgür Özel'in yanındaki koltuk, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu için ayrıldı. Salonda bulunan her bir koltuğun üzerine Silivri'de tutuklu bulunan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın gönderdiği mesaj konuldu.
MİTİNG DUYURUSU
Özgür Özel gelecek hafta Samsun'da, 19 Mayıs'ta ise İzmir'de miting düzenleneceğini açıkladı.
Özel ayrıca her çarşamba akşamı İstanbul'da bir ilçede 'gece mitingi' düzenleneceğini duyurdu. Özel, “Bugün 19 Mart başarısız darbe girişiminin bir ayağa olan partimize kayyum atama planını bertaraf etmek, CHP'nin ne demek olduğunu cümle aleme göstermek için buradayız” dedi.
Özel, “Millet siyasete kavgayı bırakın, benim derdimi çözün dediği için anormal siyasette mücadeleye giriştik. Karşımızdaki partileri, seçmenlerine duyduğumuz saygı, seçmenlerinin bizimle ilişki kurma noktasında gösterdikleri yakınlaşmayı gözeterek zaman zaman diplomatik ilişkilerle, zaman zaman liderlerini aşıp onların seçmenleriyle konuşan bir dili geliştirdik, arkasında durduk. Bu çalışmaların sonucu partimizi tüm araştırmalarda birinci parti tutmaya devam ettik” ifadelerini kullandı.
“Bizim 47 yıldır demokrasiye duyduğumuz saygıyı bırakın normal zamanında yapılsa seçim takviminin başlayacağı 47 ayı, 47 gün bile gösterememiştir. Bizimle hizmetle yarışacak cesaretleri yoktu, bizimle hizmetle çalışma imkanları yoktu. Onun yerine kamu gücünü rakiplerine karşı kullanarak hem belediyelerimiz hem de muhalefeti sindirme gayretine giriştiler. Milleti yeniden kutuplaştırarak, yeni kavgalar yaratarak koltukta kalabileceklerini hesap ettiler. Ancak bu amaçla attıkları her adımda daha da zayıfladılar” diyen Özel, şunları söyledi:
“Artık arkasında milletin desteği bulunmayan, ellerindeki iktidar yetkisini kötüye kullanan despot bir rejimi kurmak için adımları planlı ve sistematik bir şekilde atmaya başladılar. Tüm bunlara şahit olan millet tüm anketlerde CHP'yi birinci parti yapmaya devam etti.
Millet bu darbeyi püskürttü ama karşımızda bir cunta kaldı. Türkiye'de bir yanda kutuplaşmak isteyen, bir yanda milletle kucaklaşmak isteyen; bir yanda karşısındakini şeytanlaştıran, bir yanda her şeye rağmen o iktidara oy vermiş de olsa millete, iradesine saygı duyan ve bu ülkenin kuruluş kodlarına, birliğine, beraberliğine inanlar karşı karşıya geldiler. Bugün Türkiye'de milletin çözeceği bir denge dönemi mevcuttur. Cuntacılar, yani darbeyi planlayanlar bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda, bakanlıklarda, devlet dairelerindeki makam odalarına hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadırlar. Ama sokaklar, meydanlar, irade halkındır, milletindir, bizimle birliktedir.
“SORUMLUNUN BEN OLDUĞUMU İFADE EDİYORUM”
Bugün Türkiye'yi seçimden korkan, rakibinden korkan, milletten korkan bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan halkın desteğini arkasına alan bir cumhurbaşkanı değil; halkın desteğini alanları kendine rakip olabilecekleri hedef alan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Çünkü artık meşruiyeti yoktur. Seçimden, sandıktan, sokaktan ve milletten korkmaktadır. Çünkü artık meşruiyeti yoktur. Zaman demokratik yollarla o cuntayı dağıtmanın zamanıdır.
Adına Kent Uzlaşısı da deseler, bizim Türkiye İttifakı dediğimiz bu süreçte belediye başkanlarımız ne ile suçlanıyorsa onu partinin genel başkanı olarak kendi talimat olarak ilettiğimi ve sorumlunun ben olduğumu açıkça ifade ediyorum.
İlk seçimde seçimleri kazanıp bu ülkeyi yeniden demokrasiyle tanıştırarak mutlaka başaracağız. Yargıdaki bir avuç çetenin yargılandıkları günü göreceğiz. Silivri'de kadın mahkumları SEGBİS'le çağırıp "1,5 yaşında, 3 yaşında kızın varmış, son kez buradayım, ekrandan giderim 10 yıl ne beni ne evladını görürsün" ifadelerini kullananların, SEGBİS görüşmesinin kaydını sildirmek üzere, bu ifade bize ulaştıktan sonra o görüşmenin kaydını sildirmeye çalıştıklarını biliyorum. O görüşmelerin en yakın zamanda televizyon ekranlarında yer alması için gayret sarf ediyorum. Bunları Türkiye'ye de dünyaya da rezil edeceğim, size söz veriyorum.
ERDOĞAN'A ÇAĞRI
Talep eden sanıklar açısından canlı yayına açalım. Sizin iftiralarınızı ve bizim bunların her birini çürüttüğümüz kanıtları TRT ekranlarından canlı yayınlansın. Görelim bakalım bu millet iftiraya mı prim veriyor, yoksa tertemiz vatan evladına, cumhurbaşkanı adayına mı sahip çıkıyor? Hodri meydan!
Ne sokakta, ne Meclis'te, ne de dünyanın herhangi bir yerinde, bu cunta iktidarının yaptığı hukuksuz darbeyi anlatmakta bir adım geri durursam namerdim, şerefsizim!
Bugün cuntacılarla demokratlar iki ayrı saftadır. Cuntacılar, sırf iktidarları için ülkeyi yoksullaştırmaya, borçlandırmaya, perişan etmeyi göze almış, milleti sefaleti sürüklemeyi göze almıştır. Demokrasi de gelecekte zengin bir Türkiye'de ticaretiyle, emekçinin alın terinin karşılığını almasıyla hepsinin güvencesi Atatürk'ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın'dan boşalan yere Silivri Cezaevi'nde bu programı takip eden Berkay Gezgin Parti Meclisi anahtar listemizde olacak”