Özgür Özel: İnsanlar İmamoğlu aleyhinde tanıklığa zorlanıyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ile ilgili açıklamalarında “Dosyada suç olmadığı için insanları yalancı tanıklığa zorlamaya başladılar” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalarda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu ile ilgili konuştu. “Uygulanan mesele savaş hukukuna bile aykırı şekilde” diyen Özel, “Dosyada ve iddialara bakıldığında tutuklamayla ilgili hiçbir somut gerekçe yokken 15,5 milyon insanın aday gösterdiği cumhurbaşkanı adayımızı, 6 belediye başkanımızı ve 100'e yakın arkadaşımızı orada haksız yere tutuyorlar. Aradan 34 gün geçti, bir iddia kanıtlanamadı daha, bir iddia kanıtlanamadı. Ancak 24 şirkete kayyum atadılar, 28 şirkete de tedbir koydular. Daha mahkeme bitmeden şirkete kayyum atayıp mahkemenin sonucunu baştan bilip o şirketleri batırmaya, o şirkette çalışanları o şirketlere sokmamaya başladılar. Dosyada suç olmadığı için insanları yalancı tanıklığa zorlamaya başladılar” ifadelerini kullandı.
Çınar, Ladin, Meşe isminde gizli tanıklar olduğunu belirten Özel, “Bu gizli tanıkların ifadelerinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ve bizim Anayasa Mahkememize göre somut delillerle desteklenmesi lazım. Diyor ki sadece gizli tanık ifadesiyle işlem yapılmaz diye konuştu.
YOZGAT MİTİNGİNE VURGU
Partisinin Yozgat’ta düzenlediği mitinge hatırlatma yapan Özel, “Türkiye Yozgat'tan çıkan sesi ve karşısındaki ceberrut hükümeti gördü. Biz durmamız gereken tarafta durduk. Çiftçilerimizin yanında durduk” dedi. Özel, “Oy kendilerine verilice Anadolu irfanı diyenler, Yozgat haksızlığa karşı susmayınca etmedik hakaret bırakmadılar. İşte bunların Anadolu'ya bakışı, Anadolu halkına bakışı, Anadolu irfanından anladıkları budur. Onların yanında olunduğunda makbul olanları, olmadığında merdut ilan edenler, reddedilmiş ilan edenler bugün Türkiye'de iktidardadır. Bu yüzden, bu yüzden o güzel buluşmaya gelen, katkı koyan, hatta Yozgat'ta olan, yüreği meydanda olan ama o günlük çıkamayan, Yozgat'ta olmayan ama Yozgat'taki o meydanda kendini bulan herkese şunu söylemek isteriz: Çok net bir durum var. Artık Türkiye'de saflar netleşti. Biz saflaşmadan, kamplaşmadan, kutuplaşmadan yana değiliz. Biz kardeşlikten, kucaklaşmadan, zorluklarla birlikte mücadele etmekten yanayız. Artık bir tarafta yokluktan, yoksulluktan, işsizlikten, adaletsizlikten yılmış milyonlar var. Karşıda bu düzen sürsün, iktidarımız sürsün ne olursa olsun diyen bir avuç muhteris var” ifadelerini kaydetti.
Özel, “Biz bu işin sağını solunu, parti ayrımlarını bir kenara bırakıp demokrasiden yana olanlarla otokrasiden yana olanların mücadelesinde 105 yıl önce bu Meclis'te, 1. Meclis'te başlayan halkın iradesini önceleyen, halk ne derse o olur diyen, oyu bir ara halktan alıp onu baş tacı edip sonra güç kaybedince ona sırt dönenlerin, burun kıvıranların, önünden sandığı almaya çalışanların, seçeceği cumhurbaşkanına karışanların, cumhurbaşkanı adayını alıp da hapse atanların karşısında sosyal demokratların yanında milliyetçi demokratlar, onların yanında muhafazakar demokratlar, liberal demokratlar, sosyalist demokratlar, Kürt demokratlar, Yozgat'ta olduğu gibi yan yana omuz omuza Aleviler, Sünniler, tüm mezhepler, tüm görüşler hep beraberiz. Biz Gazi'nin emaneti kurduğu demokrasiden, cumhuriyetten yanayız. Seçme seçilme hakkından, seçimlerde yarıştan yanayız. Yarıştan kaçanlara, diktatör olmaya çalışanlara, sandığı kaçıranlara karşı biriz, beraberiz ve millet olduğumuz için biz yine 105 yıl önce olduğu gibi kol kola, omuz omuza hep beraber olduğumuz için biz kazanacağız. Tek adamlar kaybedecekler” diye konuştu.
RTÜK VE TRT’YE TEPKİ
Özgür Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“Bu darbenin de bir karargahı var. Karargah Beştepe'deki saraydır. Her darbecinin gibi bu darbenin de bir silahı var. Maalesef ele geçirdiği yargıdır. Her silahın olduğu gibi, yargıdaki silahın da bir mühimmatı var. O da maalesef iftiradır, yalandır. Bu iftira ve yalanların bir mühimmat deposu, cephaneliği var. Üzülerek söylüyorum ki o da vergilerimizle ayakta duran TRT'dir, Türkiye Radyo ve Televizyonlarıdır. Bakın, o TRT, hangi TRT? 31 Mart seçimlerinden önce Erdoğan ve AK Parti'ye 1945 dakika, o gece seçimin birinci partisi olacak, yüzde 65'ini belediyelerin alacak Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve bana 25 dakika yer ayırmıştır. Seçim takvimi boyunca 1945 dakika AK Parti'ye, 25 dakika Cumhuriyet Halk Partisi'ne yer ayıran TRT'dir. 2003'ten 2024'e, 21 yıllık döneminde toplam geliri 13.3 milyar dolardır. 13.3 milyar dolar. Bu gelirin yüzde 16'sı, 2.3 milyarı reklamlardan, yüzde 84'ü ise 11 milyar doları bandrollerimizden, 2021 yılına kadar alınan elektrik payından oluşmuştur. Kanuna göre tarafsız yayıncılık yapması gereken TRT bugün 86 milyona değil, bir avuç cuntacıya hizmet etmektedir.
KANAL İSTANBUL GÜNDEMİ
Bu darbenin bir askeri hedefleri var bir de siyasi hedefleri var. Askeri hedef meclisi kuşatmak, Çankaya Köşkü’nü almak şunu tutuklamak bunu bilmem ne yapmak. Siyasi hedef şu zamana kadar ülkeyi yönetmek bilmem ne yapmak. Bu darbenin siyasi hedefi Ekrem İmamoğlu’nun ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin önünü kesmek, iktidar değişikliğine engel olmak. Bu siyasi hedef. Bu darbenin bir de şeytani hedefi var, ticari hedefi var, alın bakın. 27 Şubat 2025 ekranda bir harita önünde bir harita. Bu haritayı birazdan bir yerde daha göreceğiz. Bu harita Kanal İstanbul haritası. 9 Ekim günü Akın Gürlek görevlendirilmiş. Ekim, Kasım, Aralık, Ocak geçmiş olmayan MASAK raporu köpürtülmüş. Operasyona zemin hazırlanmış. Artık MASAK’tan raporun talep edilmesine 10 gün, gelmesine 17 gün, operasyona 19 gün var. Ve darbenin cuntanın başı oturmuş Kanal İstanbul haritası inceliyor. Oysa bugün hala bakan olan Murat Kurum İstanbul’a adayken Kanal İstanbul sorularına “kesinlikle gündemimizde yok” demişti. “Kesinlikle gündemimizde yok.” demişti. Niye? İstanbul’da en büyük itiraz Kanal İstanbul’a, "Oyu Ekrem başkana verirsen Kanal İstanbul olmayacak. Murat Kurum’a verirsen hançeri dayayacaklar İstanbul’un boğazına.” diye Murat Kurum da gördüğü için. Bütün anketlerde bu olduğu için. İstanbul’a soruluyor Kanal İstanbul istiyor musun diye yüzde 78 hayır dediği için Murat Kurum diyordu ki “Kanal İstanbul diye bir niyetimiz yok.” Oysa bu darbeyi yapanlar çoktan 24.000 konut için planlamayı yapmışlar, müteahhitlere sözü vermişler, ihale hazırlıklarına girişmişler, ihaleleri vermişler. Ve bakın aynı harita nerede var biliyor musunuz?
Aynı harita Erdoğan karşısında bakan aşağısı Kanal İstanbul elle gösteriyorlar Go Smart televizyonu Arap basınında 3,5 saat, 3,5 dakikalık reklam yayını. Kanal İstanbul etrafında göl manzaralı konutlar hem de vatandaşlık garantili. Şimdi birazcık daha her şey netleşiyor mu? Ya nasıl yapar? Bu sözü verdi ise bu toplantıyı yapacak. Bu toplantıyı yapması için İBB başkanının kendinden olması lazım”