Özgür Özel’den zehir zemberek İHA açıklaması "İki saat talimat gelmedi”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin değerlendirmelerinde uyuşturucu ve bahis operasyonları üzerinden yürütüldüğünü söylediği sürece sert tepki gösterirken, düşürülen İHA olayında iki saatlik gecikmenin nedenine dair “talimat” iddiasını dile geti
Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre Özgür Özel, uyuşturucu ve bahis operasyonları tartışmasına iki ayrı boyutla yaklaştıklarını söyledi. Özel’e göre birinci boyutta, bu sürecin İBB soruşturması ile ilgili “haklı itirazı görünmez kılma” amacı taşıdığı değerlendirmesi var. Özel, “Bak futbolcuların, kulüp başkanlarının, AKP’ye yakın isimlerin de üzerine gidiliyor. Bu CHP’ye özel bir operasyon değil” söylemiyle yürütülen adımların, “yapılan siyasi operasyonları hukuki gibi göstermeye çalıştığı” görüşünü dile getirdi.
İBB Soruşturması ve “Gizlilik” Vurgusu
Özel, ikinci boyutta ise toplumun bir kesimi üzerinden “itibarsızlaştırma” yürütüldüğünü savunarak İBB soruşturmasında gizlilik olduğunu, buna rağmen kişisel verilerin ve konuşmaların gazetelere yansıdığını söyledi. Özel, “Sabah bir kalkıyorsun o telefondaki konuşmalar gazetelere çıkmış” ifadeleriyle süreci örneklerken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının “kendisine emanet gizli soruşturmaları kişileri toplum önünde zorda bırakmak üzere” kullandığını ileri sürdü.
Özel, gözaltı süreçlerinde kullanılan dil ve görüntülere de dikkat çekerek “şimdi de 20 sanatçıyı alırken sanki uyuşturucu baronu alır gibi gözaltına alıyorlar” ifadelerini kullandı. Özel’in aktardığına göre, bu görüntüler günlerce kamuoyunda dolaşırken sonuçta “sadece üçünden uyuşturucu” çıkıyor, kalanlarına ise “pardon” deniliyor. Özel, “Bu 17 kişinin itibarını düşünmeniz gerekir” diyerek lekelenmeme hakkı vurgusu yaptı; süreçlerin “savcı eliyle” insanları lekeleyen bir noktaya taşındığını öne sürdü. Özel, muhalif kimliği olan ya da iktidarın artık arayı bozmayı tercih ettiği kişilere yönelik “acımasızca itibar suikasti” yapıldığını savundu.

Uyuşturucu İddiaları “Baronlara Dokunulmadı”
“Uyuşturucu meselesinde en şanslı, rahat olanlar gerçekten suç işleyenler, baronlar” diyen Özgür Özel, bu suçun “ulus ötesi” niteliğine işaret etti ve Türkiye’nin “transit ülke” olduğunun bilindiğini söyledi. Özel, limanlarda zaman zaman uyuşturucu yakalandığını ancak “gemi belli, gönderen belli” olmasına rağmen “bu malın Türkiye’deki muhatabının” ortaya çıkmadığını ileri sürdü. Özel, bir “baronun” manken, ses sanatçısı ya da sokaktaki torbacıyla muhatap olmasının mümkün olmayacağını savunarak, “O barona operasyon yapan yok” dedi. Özel, “Senin ana dağıtıcıyla derdin yoksa uyuşturucuyla derdin yok demektir” sözleriyle bunun bir “algı operasyonu” olduğu iddiasını dillendirdi.
Bahis operasyonu tartışmasında da değerlendirmelerde bulunan Özel, Milli Piyango özelleştikten sonra “kimse güvenmez hale geldiğini” ve bu nedenle “sanal bahise güvenir” bir tablo oluştuğunu söyledi. Özel, Yeşilayın verilerini aktararak “40 milyon kişi en az bir kere bahis oynamış, 7 milyon kişi bağımlı olmuş” ifadesini kullandı. Özel’in anlatımında, insanların “çaresizlikten kumara yöneldiği” bir zemin var; bunun arkasında “yoksulluk ve umutsuzluk” bulunduğunu savundu. Özel ayrıca, “Almanya’da bir işçi 15 ayda bir araba alıyor asgari ücretle, Türkiye’de bu 99 ay sürüyor” sözleriyle gelir düzeyi kıyaslaması yaptı; miras ya da piyango olmadan ev ve araba almanın zorlaştığını, borçların kapatılamamasıyla bahis oynayıp kurtulmak isteyenlerin “perişan” olduğunu söyledi.
"Asgari Ücret Temel Ücret Oldu”
Açıklanan asgari ücret üzerinden de konuşan Özel, Türkiye’de iki büyük sorun olduğunu söyleyerek bunlardan birinin “asgari ücretin temel ücret olması” olduğunu dile getirdi. Özel, “Asgari ücretli son üç yılda inanılmaz ezildi” derken, en düşük emekli maaşının da “19 bin 800 lira civarında” olacağını ifade etti. Özel, iktidar döneminin başında en düşük emekli maaşının “bir buçuk asgari ücret” seviyesinde olduğunu, mevcut tabloda ise devletin emekliye “Ben sana bakamam, başının çaresine bak” dediğini savundu. Özel, Ulus’taki oteldeki emeklilerin durumuna değinerek, bakana atıfla “Kendi tercihleri” sözünü anımsattı ve “Dünyada en acımasız nüfus kontrol uygulamasını Erdoğan yapıyor” ifadelerini kullandı.

Düşürülen İHA: Takip Süreci Ve “Talimat” İddiası
Özgür Özel, düşürülen İHAlarla ilgili değerlendirmesinde, bu tür hava araçlarına karşı “özel bir hava savunma sistemine ihtiyaç” söylendiğini aktarırken, kendilerine ulaşan bilgiler olduğunu söyledi. Özel’in anlatımına göre Ankara’ya kadar gelen İHA, karaya 50 kilometre kala tespit ediliyor; İspanya’daki NATO üssü bu tespiti Türkiye’deki NATO radarları üzerinden görüyor. Özel, süreçte Konya ve Eskişehirden F-16ların havalandığını, İHA’nın yanında kontrolün bir aşamada Türk komuta merkezine devredildiğini ve İHA’nın “2 saat 5 dakika” boyunca seyir halinde kaldığını ifade etti. Özel, ilk F-16’ların yakıtı azalınca İncirlikten iki yeni F-16’nın kalktığını, nihayetinde İHA’nın düşürüldüğünü söyledi.
Özel’e göre “esas sorun”, iki saat boyunca İHA’nın düşürülmemesi. Özel, geçmişte Rusya’dan gelen uçakla ilgili yaşananların bir “2 saat 5 dakika düşünür hale” getirdiğini savunarak, “Şu anda bir hava aracını düşürme yetkisi Erdoğan’da. Erdoğan’dan iki saat boyunca talimat gelmiyor” dedi. Özel, “Daha denizin üstünde İHA’yı düşürme imkanımız vardı” ifadesini kullanırken, bunun hava kuvvetlerinin yetersizliğinden değil, “İHA’nın menşeinden düşürülemediği” iddiasını dile getirdi.
“Ortak Metin” Ve Adalet Bakanlığı Çağrısı
Süreç komisyonu başlığında da konuşan Özel, komisyonda “ortak metin” çalışılacağını belirtti. Özel, CHP’nin yaklaşımını “demokratikleşme üzerinden” tarif ederken, sorunun çözümü için gerekli adımlar varsa bunlara ilişkin Adalet Bakanlığının öneride bulunmasını istediklerini söyledi. Özel, “Bütün veriler elinde olan Adalet Bakanlığı bir şey söylemeden bu nasıl olacak?” diyerek, ya bakanlığın ya da Erdoğan’ın partisinin süreçle ilgili bir şey söylemesi gerektiğini ifade etti. Özel, devletin, genelkurmayın ve Adalet Bakanlığı’nın inisiyatif almasıyla çıkarılması gereken özel düzenlemeler varsa katkı vereceklerini söyledi; “Hem masadayız hem de kimsenin peşinde değiliz” sözleriyle tutumlarını anlattı.