Özgür Özel: Anayasa değişikliği planlamalarına karşı duruyoruz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Abdullah Öcalan’ın çağrısının ardından yaşanan gelişmelere ilişkin “Meclis zemininde toplumsal mutabakat varsa destek veriyoruz. Anayasa değişikliği planlamalarına karşı duruyoruz” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin ön seçim süreci, Abdullah Öcalan’ın çağrısı sonrası yaşanan gelişmeler ve dış politikadaki gelişmelere ilişkin konuştu. Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan Özel, ön seçim kararının ardından CHP’ye 230 bin yeni üyenin katıldığını belirtti.
“Üye sayımız 1 milyon 750 bine ulaştı” diyen Özel, “Önemli olan yeni gelen üyelerin bu süreçten duyduğu heyecan. Üye kayıtlarına devam edeceğiz. Bugün cumhurbaşkanını seçen üyeler yarın milletvekillerini seçecek. Bu seçimlere giderken AKP’nin 12 milyon üyesi olmasına rağmen listelerini Tayyip Bey yapacak. Ancak CHP’nin listelerini CHP’ye üye olanlar yapacak. Bir büyük üye kampanyasını da o dönem yapmayı düşünüyoruz. Önseçime 1 milyonun üzerinde katılım bekliyorum” ifadelerini kullandı.
“BU KASIMDA SEÇİM VARMIŞ GİBİ ÇALIŞIYORUZ”
Partisinin seçime yönelik hazırlıklarıyla ilgili de konuşan Özel, “Önseçim bittikten sonra erken seçim kampanyası yapacağız. Bunun üç ayağı var. Örgüt, program ve aday ayağı. Adayı önseçimle belirlemiş olacağız. Örgüt ayağında 182 bin sandık görevlisi hazırlıyoruz. Sanki bu kasımda seçim varmış gibi çalışıyoruz” diye konuştu.
Özel, “Bu sandık görevlileri için bir seçim tatbikatı yapacağız. Sabah 05.30’da herkes kalkacak, temsili sandığına gidecek, yoklama verecek. Tatbikatta kalkamayanı sandık ordusundan ayıracağız. Yerine yenisini koyacağız. Program çalışması için yereldeki sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, odalardan gelen görüşleri alıyoruz. Avrupa ve dünya örneklerine bakıyoruz. Gölge bakanlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Mayıs sonu gibi bunu da tamamlayacağız. Bunun bir iktidar programına evrildiği renkli bir lansman düşünüyoruz. Belki İzmir Fuarı’yla eşzamanlı olabilir. CHP’nin her bir bakanlığının ayrı bir bölümde görsellerle anlatıldığı, üç boyutlu bir lansman düşünüyoruz. Cumhurbaşkanı adayımızın programımızla örtüşen vaatleri olacak. Meclis’te yapılacak işleri o vaat edecek, biz yapacağız. Adayın kamuoyuna vaatleri olacak. Mesela örtüşen vaatlerden biri hızla İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koymak olacak. Ama özellikle ekonomik sorunun nasıl çözüleceği esas mesele olacak. Türkiye’nin yoksulluktan nasıl kurtulacağı anlatılacak” dedi.
DEM Parti’nin CHP’ye gerçekleştireceği ziyarete yönelik de konuşan Özel, şunları söyledi:
“Meclis zeminini ısrarla savunmaya devam edeceğiz. Meclis söylenen sözlerin tutanak altında olduğu, herkesin millete hesap verme sorumluluğu olan bir zemin. Şu anda çok önemli bir fırsat var. Meclis’te yüksek bir temsil, çok sayıda parti var. Bu yüzden Meclis’i dışlayan Türkiye’yi dışlar. Erdoğan 2015’te başarıyı kimseyle paylaşmak istememiş, Meclis’i dışlamıştı. Bir parti ve bir ada arasındaki görüşmeler vardı. Sonu felaket oldu. Hendek çatışmaları ve orada dökülen kanlar, şehitler oldu. Çatışmalı süreçlerin çözümünde başarısızlık olursa çatışmalar daha yakıcı bir şekilde geri gelir deniyordu.
“BU KOLAYCILIĞA İZİN VERMEYİZ”
Bunu 2015’te deneyimledik. Şimdi de bir başarısızlık olursa maalesef yakıcı bir durum ortaya çıkabilir. Bu meselenin bir bütün olarak çözülmesi gerekiyor. Burada da iki önemli nokta var. Birincisi: Erdoğan’ın kaçak dövüşü ve samimiyetsizliği meseleyi bir felaketle sonuçlandırabilir. İkincisi Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı, Suriye’deki Kürt’ün de Arap’ın da Alevi’nin de temsil edildiği istikrarlı bir Suriye’ye ihtiyaç var ki Türkiye orada artık şehit vermesin. Ama ben Erdoğan’ın “Risk varsa Bahçeli’nin sırtından yürüsün, işler iyiye giderse gider nemalanırım, gitmezse ‘Haberim yoktu’ derim” dediğini düşünüyorum. Bu kolaycılığa izin vermeyiz.
Meclis zemininde bir şey olacaksa bu zemine mutlaka şehit aileleri ve gazilerin dernekleri de katılmalı. Onların rızasının alınmadığı bir şey doğru olmaz. Meclis zemininde toplumsal mutabakat varsa destek veriyoruz. Ama bunun dışında al-ver pazarlıklarına, hele hele anayasa değişikliği planlamalarına karşı duruyoruz”