Özgür Karabat: Türkiye'de çok ciddi bir derin yoksulluk var
CHP İstanbul Milletveekili Özgür Karabat, "Türkiye'de çok ciddi bir derin yoksulluk var. Belediyelere başvurulan sosyal yardım talepleri, büyük kentlerden taşınma talepleri bunun çok ciddi bir göstergesidir" dedi.
Yoksulluk, işsizlik ve ekonomik belirsizlik nedeniyle yaşamını sürdürmekte güçlük çeken milyonlarca yurttaşın temel ihtiyaçları için sosyal yardım arayışı artarak devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “hedefimiz dünyanın gelişmiş 10 ekonomisinden biri olmak” derken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın 2023 yılı bütçe sunuş konuşmasına göre 2022 yılında 84.6 milyonluk Türkiye nüfusunun 60 milyonu ekonomik ve sosyal yardım alabilmek için “Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi (BSYBS)”ne kayıt yaptırdı. Bu sayı 2014’te 30.5 milyon, 2021’de 57.5 milyon kişiydi. Kayıtlı hane sayısı da 2014’ye 8 milyon iken 2021’de bu sayı 17.7 milyona fırladı.
CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat Al Ain Türkçe'den Tuğba Yıldırım'a röportaj verdi.
Özgür Karabat röportajının tamamında şu ifadeleri kullandı:
Türkiye derin bir yoksulluğa mı sürükleniyor?
Tüurkiye'nin derin bir yoksulluğa sürüklendiğini istatistik veriler ile görüyoruz. Sadece Aile Bakanlığı'ndan değil, belediyelere başvurulan sosyal yardım talepleri, büyük kentlerden taşınma talepleri, artan burs talebi sayıları bunun çok ciddi bir göstergedir. Bunun ötesinde Sayın Cumhurbaşkanı, ilk 10 hedefini yeni koymuyor. AK Parti'nin ilk kurulduğu dönemlerde koyuyor. Ekonomik makro denge Türkiye'nin ilk 10'a kavuşacağını göstermiyor. Dolayısıyla Türkiye'de derin yoksulluk konusu çok ciddi olarak karşımızda duruyor. Gelir dağılımı adaletsizliği var. Bu gelir dağılımı adaletsizliği, derin yoksulluğun sebebi. Türkiye'de kaynakların çoğunluğu belli dar gruplara doğru yönlendiriliyor. Özellikle kamu kaynakları, ihallelerin belli yerlerde yoğunlaşması ve bunun adil bir şekilde üretime doğru gitmeyip, daha çok rant alanında yoğunlaşması bu gelir dağılımı adaletsizliği ve derin yoksulluğu etkiliyor.
Türk ekonomisi neden bu hale geldi?
Çünkü Ak Parti'nin üretime önceliğinde bir politikası yok. Dünyadaki değişen üretim yapısını da kavrayan bir politikası yok. Şu anda Türkiye'de genç nüfusa rağmen yaşlı bir devlet var. Yönetim yapısı da yaşlı, kafa yapısı da yaşlı. Dolayısıyla dünyadaki modern üretim yapısıyla ilişkisi olmayan çok geri kalmış bir durum ile karşı karşıyayız.
Kira fiyatlarından, gıda fiyatlarına kadar fahiş zamlar devam ederken sandıkta hükümeti nasıl bir sonuç bekliyor?
Çok net söyleyeyim Demirel'in 'tencerenin gönderemediği iktidar yoktur' sözü var. Çok önemli bir somut bir gerçekliğinin olduğunu düşünüyorum. Türkiye tarihinin en büyük barınma ve gıda krizini yaşıyor. Ak Parti dönemiyle bu kriz var oldu. Türkiye'de görülmediği kadar yabancı konut talebi var. Bu ister istemez konut fiyatlarını artırıyor. Ak Parti döneminde kirada yaşayan insan sayısı arttı.
Muhalefet seçimi kazanırsa mevcut durumdan çıkmak için nasıl bir ekonomi modeli izleyecek?
Öncellikle Türkiye'de kaynakların verimli kullanımında biz zaman zaman sayısal raporları inceliyoruz. Kaynakların verimli ve doğru kullanılmadığını, ekonomiye ve üretim yapan kanallara aktarılmadığını gözlemliyoruz. Bütün işleri üretimi artıracak yönde ve üretim yapısının değişeceği yönünde aktarılacağını söylemek isteriz. Onun dışında özellikle toplumun dar gelirli kısımlarına aktarılacak kaynaklar, tüketimi ve üretimi tetikleyici etki yaratacaktır. Toplumun dar gelirli kesimlerine de kaynak aktarmaktan çekinmeyeceğiz.