Özel sektörün kur riski ne düzeyde?
Türkiye’de kur riski son dönemde en çok konuşulan konulardan. Dünya yazarı Naki Bakır, kısa vadeli dış borcun ne kadarının özel sektöre ait oludunu yazdı.
Türkiye’nin kısa vadeli dış borcu ekonominin ana gündemleri arasında. Dünya Gazetesi yazarı Naki Bakır, kısa vadeli dış borçta özel sektörün payını yazdı. Borcun yüzde 60’a yakının özel sektöre ait olduğunu belirtti. Detayları paylaştı.
Naki Bakır’ın yazısı şöyle;
En fazla kur riski özel sektörün
Kısa vadeli dış borcun 58,6 milyar doları şirketler, 35 milyarı da özel bankalar olmak üzere 93,6 milyar dolarla yüzde 60’a yakını özel sektöre ait.
Türkiye’nin kısa vadeli dış borçlarında pandemi dönemi ile başlayan artış ivmesi 2023’te de devam ederken, olası kur şokları karşısında en büyük kur riskini, 200 milyar dolara yaklaşan stokun en büyük bölümünün borçlusu konumundaki özel Türk özel sektörü üstlenmiş bulunuyor.
Merkez Bankası’nın açıkladığı verilere göre orijinal vadesi 1 yıla kadar (365 gün dahil) olan kredileri içeren kısa vadeli dış borçların bakiyesi, bir yılda yüzde 17,2 oranında net 25,6 milyar dolar artarak 2023 sonu itibarıyla 174,4 milyar dolara ulaştı. Söz konusu borcun 58,6 milyar dolarının reel sektör firmalarına, 33,9 milyarının özel bankalara, 1 milyar dolar dolayındaki bir bölümünün de özel finans kurumlarına ait olduğu açıklandı.
Buna göre kısa vadeli ülke dış borcunun toplamda 93,6 milyar liralık bölümü özel sektöre ait. 2023 sonu itibarıyla Merkez Bankası’nın da 46,4 milyar dolar tutarında bir kısa vadeli dış borç bakiyesi bulunurken, kamunun kısa vadeli dış borcu ise sadece 34,5 milyar dolar oldu.
Pandemiden bu yana katlandı
Özel sektörün kısa vadeli dış borç stoku ilk kez 2012 yılında 100 milyar doları aşmış, 2014 itibarıyla da 121,8 milyar dolara kadar yükselmişti. İzleyen dönemde net ödeyici olarak söz konusu borçlarını ve kur riskini hızla küçültme yoluna giden özel sektör 2019 yılında bakiyeyi 64 milyar doların altına çekmişti. 2014-2019 döneminde özel sektörün kısa vadeli dış borcu yüzde 47,4 oranında 55,6 milyar dolar küçülmüştü.
Ancak kısa vadeli dış borç bakiyesi pandeminin başladığı 2020’den itibaren yeniden yükselişe geçti ve anılan yıl 65,4 milyar, 2021’de 70,4 milyar, 2022’de 87,1 milyar dolar oldu. Açıklanan son veriler özel sektör kısa vadeli dış borcunda net büyümenin 2023’te de devam ettiğini ortaya koydu. Son dört yılda özel sektörün kısa vadeli dış borcunda kümülatif artışın yüzde 46,2 oranında net 29,6 milyar dolar olduğu belirlendi.
MB borcunda dramatik büyüme
Son yıllarda en dramatik büyüme ivmesi ise Merkez Bankası’nın kısa vadeli dış borcunda yaşandı. Banka’nın Eylül 2016’da 131 milyon dolara kadar gerileyerek neredeyse sıfırlanan kısa vadeli borç stoku izleyen dönemde katlanarak büyümeye başladı. 2018’de 6 milyar dolara yaklaşan stok, 2019’da 8,5 milyar, pandeminin başladığı 2020’de ise 21,3 milyar dolara fırladı. Söz konusu borç bakiyesi 2021’de 26,1 milyar, 2022’de 32,8 milyar ve 2023’te 46,4 milyar dolara yükseldi.
Merkez Bankası’nın kısa vadeli dış borç bakiyesindeki rekor büyümede, Haziran 2023’e kadar olan önceki dönemde kurlardaki yükseliş eğilimini baskılamak için yapılan yoğun döviz satışlarının rezervleri hızla tüketmesi ve eriyen rezervlerin yüklü miktarlarda yapılan swaplarla ikamesi yoluna gidilmesinin önemli payı bulunuyor.
Bir yılda 226,6 milyar dolar ödenecek
Türkiye’nin 2024 yılı boyunca yapmak zorunda olduğu dış borç geri ödemesi de 226,6 milyar doları buluyor. Bunun da yüzde 60’a yakın bölümünün reel sektör firmaları ve finans kuruluşları ile birlikte özel sektöre ait olduğu dikkati çekiyor.
Merkez Bankası’nca açıklanan verilere göre vadesine bir yıl ve daha az kalan; başka deyişle orijinal vadesine bakılmaksızın gelecek bir yıl içinde geri ödenmesi gereken söz konusu dış borçların borçlu bazında dağılımında en büyük bölümün 133,6 milyar dolarla özel sektöre ait olduğu dikkati çekiyor. Bu kapsamdaki borçlarının 58,5 milyar doları özel bankalara, 3,5 milyar doları diğer özel finans kurumlarına; 71,6 milyar doları ise finans dışı özel sektör kuruluşlarına, yani reel sektör firmalarına ait bulunuyor.
Kamudan 46,7 milyar dolarlık itfa
Türkiye’nin 2024 yılı boyunca gerçekleştirileceği dış borç geri ödemelerinin yaklaşık beşte birlik bir bölümü kamu kesimine ait bulunuyor. Merkezi yönetim, yerel yönetimler, kamu bankaları ve KİT’ler olmak üzere toplam kamu kesimi, bir yılda vadesi gelen kısa vadeli dış borçlar dolayısıyla 46,7 milyar dolar tutarında geri ödeme gerçekleştirecek.
Bu tutar, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yurt dışında ihraç edilen borçlanma senetlerinden (eurobond) itfasına bir yıl ve daha kısa vade kalanlar için yapılacak ödemeleri kapsıyor. Yurt içi yerleşik kişilerce satın alınanların dahil olmadığı bu tutarın da 41,1 milyar dolarını kamu bankalarının yapması gereken geri ödeme oluşturuyor. Bu dönemde merkezi yönetim 5,3 milyar dolar, KİT’ler de 290 milyon dolar tutarında bir dış borç servisi gerçekleştirecek.
Merkez Bankası 46,4 milyar ödeyecek
Merkez Bankası’nın bir yılda yapması gereken geri ödeme tutarı da 46,4 milyar dolarla toplam itfanın yaklaşık beşte birini oluşturuyor. Söz konusu ödemeler, yurt dışı döviz mevduat hesapları ile diğer merkez bankalarıyla yapılan ikili para takası (swap) anlaşmaları sonucu gerçekleşen mevduat takasları ve yurt dışı bankalarca TCMB nezdinde açılan depo hesapları kapsamında gerçekleştirilecek.
Merkez Bankası’nın dış borcu ve bir yıl içinde yapması gereken geri ödemenin önemli bir bölümü, önceki dönemde eriyen döviz rezervlerini ikame için yapılan swap borçlarından kaynaklanıyor. Net döviz rezervi ekside olan Merkez Bankası, diğer ülke bankaları ile belli bir vade için yaptığı swap işlemlerine faiz ödüyor. Swap borçları nedeniyle Merkez Bankası’nın kısa vadede dış borç servisi kamuyu yakalamış bulunuyor.