Osman Müftüoğlu: Koronavirüs döneminde kalp krizlerinde artış var
Prof. Dr. Müftüoğlu, kalp krizlerindeki artışın nedeni koronavirüs aşısı olmadığını, ancak COVID-19 döneminde, özellikle geçtiğimiz bir yıl içinde kalp krizlerinde belirgin bir artış yaşandığını belirtti.
İç Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, koronavirüs aşıları ve kalp krizi arasındaki ilişki konusundaki tartışmaları Hürriyet gazetesindeki köşesinde yazdı.
Müftüoğlu, "ÖNCE bilimsel verilere dayanarak bir türlü sonlanmayan bu tartışmaya yazının daha en başında net ve açık bir cevap verelim" diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Bugüne kadar yapılan hiçbir araştırma bize COVID-19 aşılarının kalp krizine yol açtığını gösteren net bir veri seti vermedi. Tersine onlarca araştırmada COVID-19 aşıları ile -bu aşıların ölü virüs aşıları ya da mRNA aşıları olması fark etmiyor- kalp rahatsızlıkları arasında herhangi bir bağlantının olmadığı kanıtlandı. Ama şu bilgi kesinlikle doğru; COVID-19 döneminde, özellikle geçtiğimiz bir yıl içinde kalp krizlerinde belirgin bir artış var. Bu artışın sebebi ise aşılar değil, farklı nedenler."
o nedenler neler? Müftüoğlu söz konusu nedenleri şöyle sıraladı:
1.İlk neden, pandemi döneminde “birinci basamak sağlık hizmetlerinin” aksaması. Anlamı şu: Pandemi döneminde özellikle sokağa çıkma yasağı uygulamaları nedeniyle koruyucu sağlık hizmetleri ciddi şekilde aksadı. Çoğu kalp hastası ya da kalp hastası adayı sağlıklı insan yaptırmaları gereken kontrollerini yaptıramadı, kullandıkları ilaçları yeniden reçete ettiremedi, gerekli takipleri gerekli ciddiyetle tamamlayamadı. Kısacası pandemide mevcut ya da muhtemel kalp rahatsızlığı olanların “taranma ve izlenmeleri” ciddi ölçüde aksadı.
2.Hepimiz evlerimizde hareketsiz bir yaşam sürmek zorunda kaldık ve egzersizden uzak tembel bir dönem yaşadık. Bu da kalp damar sağlığımızı olumsuz etkiledi.
3.Çoğumuzun beslenme biçimi değişti ve yine çoğumuz kalbimiz için zararlı olabilecek beslenme hatalarını tekrar tekrar yaptık. Mesela ekmeğe, hamur işi tatlılara, yağlı gıdalara yöneldik.4- Pandeminin getirdiği sosyal izolasyon, ruhsal baskı, depresif duygular ve yalnızlık hissi de bizim kadar kalplerimizi de üzdü, hepimizin kalp krizi riskini yükseltti.
4.Yine aynı dönemde hepimizi derinden etkileyen uyku sorunlarının da kalp sağlığımızı olumsuz yönde etkilediğini unutmayalım.
5.Önemli bir faktör daha var: Enfeksiyon hastalıklarının, özellikle virüs salgınlarının zirve yaptığı dönemlerde mesela grip salgınlarında da kalp krizlerinin beklenenden daha fazla olduğunu zaten biliyoruz. COVID-19 salgınında da COVID-19 hastalarında virüsün kalp sağlığını bozabileceği düşünülmeli. Kısacası sadece pandemideki COVID-19 vakalarının artışı bile kalp krizleri açısından beklenen bir risk faktörüdür.
Müftüoğlu yazısına şöyle devam etti:
"Covıd-19 aşılarının kalp krizine yol açtığına yönelik iddialar, güvenilir bilimsel kaynaklara dayanmamaktadır. önemli bir bilgi de şudur: bu aşıların “pıhtı oluşumu”nu tahrik ettiği, pıhtılaşma süreçlerini hızlandırdığı bilgisinin de bilimsel bir dayanağı mevcut değildir."