Orta Vadeli Program, ekonomiyi nasıl şekillendirir? Al Ain Türkçe Özel
Cumhurbaşkanı Erdoğan Orta Vadeli Program’ı açıkladı. Resmi Gazete’de de yayımlanarak yürürlüğe giren programın ekonomiye etkilerini kısa ve uzun vadeli gelişmelerini Ramazan Çınar Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, Orta Vadeli Program (OVP) ile ekonomik büyüme, istihdam ve enflasyon temelinde belirlenen hedefler açıklandı. OVP, temel ekonomik büyüme ve hedefler belirlenerek Resmi Gazete’de yayımlandı.
Buna göre önümüzdeki günlerde, Türkiye’nin uzun vadede ekonomik kalkınmasına Orta Vadeli Programın etkilerinin neler olacağını Ekonomist Ramazan Çınar ile konuştuk.
Çınar, açıklanan programın büyüme hedeflerinin revize edilmesinin dünya ekonomisindeki durağanlığın karşısında destekleyici olduğunu diğer yandan deprem hasarlarından kaynaklı etkilerin de göz önüne alınarak daha net şekilde ifade edildiğini belirtti.
Ayrıca, büyüme hedeflerinde enflasyonun tek haneye indirilmesi ile ilgili Çınar, ‘’Dünya ekonomisinin bir resesyona girmesi de bizim büyüme hızını olumsuz etkileyebilir.’’ dedi.
Ekonomist Ramazan Çınar’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şu şekilde:
-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Orta Vadeli Program, ekonomik büyüme, istihdam ve enflasyon gibi kritik göstergelerde belirli hedefler ortaya koymaktadır. Bu programın Türkiye'nin uzun vadeli ekonomik istikrar ve kalkınma hedeflerine ne ölçüde katkı sağlayacağını düşünüyorsunuz?
Baktığımız zaman enflasyon konusunda daha gerçekçi bir yaklaşım olduğunu görüyoruz. Büyüme hedeflerinin revize edilmesi de dünya ekonomisinde oluşan durağanlığı da destekliyor.
Ayrıca yaşamış olduğumuz depremin etkilerini de daha doğru bir şekilde göz önüne alındığını ve orada oluşan hasarın daha net ortaya konduğunu görüyoruz. Harcamalarda mali disipline önemi verileceğinin belirtilmesi güzel umarım uygulamada da gerçekleşir. Hedeflerin olması, planlamanın yapılması gayet iyidir ve bunları gerçeklerin ışığında belirlemek daha sağlıklı olacaktır.
‘’BÜYÜMEMİZ BORÇLANARAK VE TÜKETEREK GERÇEKLEŞMEKTEDİR’’
-Türkiye'de ekonomik büyümenin yüzde 4,5 olması ve enflasyonun tek haneye indirilmesi hedefleniyor. Bu iki olumlu hedefe ulaşmak için özel sektör yatırımları nasıl teşvik edilecek ve finansmanı nasıl kolaylaştırılacak?
Büyümenin aşağı yönlü revize edilmesi inde depremin açtığı yaranın boyutu, enflasyonun devam etmesi ve kredi büyümelerinde oluşan yavaşlama nedeniyle biraz büyümenin yavaşlamasını bekliyoruz. Ayrıca dünya ekonomisinin bir resesyona girmesi de bizim büyüme hızını olumsuz etkileyebilir.
Diğer taraftan ABD batan bankaların olması, Çin de yaşanan konut ve finans krizleri de ilerleyen dönemlerde başka sorunların yaşanmasına neden olabilir. Bu durumlar bizim finansmana erişimizin daha da zorlaşmasınlar neden olacaktır. Büyümenin önündeki en büyük sorunlardan birisi de finansman sorunu. Çünkü bizim büyümemiz borçlanarak ve tüketerek gerçekleşmektedir. Artan faizler ve iç talepte yavaşlama da büyümeyi olumsuz etkileyecektir.
-Erdoğan'ın açıklamaları çerçevesinde Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesi konusunda çalışmaların yoğunlaştığı anlaşılıyor. Bu güncellemeyle birlikte, AB ile ticaret hacminin artması ve yüksek katma değerli ürünlerin ihracatında nasıl bir artış bekleniyor?
Rusya Ukrayna savaşı sonrası ülkemizin bölgesel ticaretteki önemi daha da artmıştır. Ayrıca Çin tarafında pandemi ile başlayan tedarik zincirindeki bozulmalardan dolayı da önemli bir noktada yer alıyoruz.
Ülkemizin üretim noktasında olumlu ilerleyişi de AB ile gelişen ticaret hacmi ilişkilerin artacağını gösteriyor. Atılacak yeni adımlar bu gelişmeleri olumlu yönde etkileyecektir. Sanayi tarafında ürün bazlı yeni yatırım haritası çıkartılması ve buna yönelik çalışmalar olacağını Cumhurbaşkanı açıkladı. 2022 yılında AB ile 103,1 milyar $ ihracatımız oldu. Orada ciddi bir pazar ve biz jeopolitik konumumuzun avantajını kullanmalıyız.
İhracatımız artması muhtemeldir. Sanayi tarafında ve işlenmiş tarım ürünlerinde Gümrük birliğinin genişletilmesi win win olacak bir durumdur.