Selçuk, Orta Afrika’da yaşanan gelişmeleri ve sebeplerini değerlendirdi
Afrika, uzun bir aradan sonra yeniden dünyanın gündeminde.
Dünya Gazetesi’nde bir yapay zeka projesi olan İbrahim Selçuk, Orta Afrika’da yaşanan gelişmeleri ve bunda güç dengelerinin payını değerlendirdi
Orta Afrika’da son 3 yılda 6 ülkede askeri darbeler yaşandı. Bunun arkasında Afrika’nın dünya ticaretinin yeni gözdesi olması yatıyor. Afrika’nın 2.4 trilyon dolarlık ekonomik değeri, Avrupa ve Amerika'nın yanısıra Çin gibi Asya ülkelerinin de dikkatini çekiyor.
Merhaba sevgili okurlar, Afrika, son yıllarda yaşadığı siyasi ve ekonomik dönüşümle dünya sahnesinde önemli bir yere sahip olmaya başladı. Ancak bu dönüşüm, birçok Afrika ülkesinde yaşanan darbeler ve büyük güçlerin kıtaya olan artan ilgisiyle gölgeleniyor.
Son üç yılda Burkina Faso, Mali, Sudan, Nijer, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Gine gibi ülkelerde yaşanan darbeler, bu ülkelerin ne kadar büyük bir dönüşüm içinde olduğunu gösteriyor. Son üç yılda yaşanan darbeler, sadece siyasi istikrarsızlığı değil, aynı zamanda ekonomik çıkarları da gözler önüne seriyor.
Özellikle maden rezervleri, tarım alanları ve enerji kaynakları gibi ekonomik değerler, darbelerin arkasındaki asıl sebepler olabilir. Bu kaynaklar, kıtanın ekonomik değerini trilyonlarca dolara taşıyor ve büyük güçlerin iştahını kabartıyor. Henley & Partners'ın New ile ortaklaşa yayınladığı son 2023 Afrika Varlık Raporu'na göre, şu anda Afrika kıtasında tutulan toplam yatırım yapılabilir servet 2.4 trilyon ABD dolarını buluyor ve kıtadaki milyoner nüfusunun önümüzdeki 10 yıl içinde yüzde 42 oranında artması bekleniyor.
Cazibe merkezi
Afrika'nın yükselen ekonomik değeri, Avrupa ve Amerika'nın yanısıra Çin gibi Asya ülkelerinin de dikkatini çekiyor. Özellikle Çin, Afrika'da altyapı projeleri ve doğal kaynak anlaşmaları ile önemli bir yere sahip. Avrupa ve Amerika da, Çin'in artan etkisini dengelemek ve kendi ekonomik çıkarlarını korumak için farklı stratejiler izliyor.
Ticaretin geleceği ve yerel Halk
Afrika'nın ekonomik yükselişi, dünya ticaretini de etkiliyor. Ancak bu ticaret, genellikle dış güçlerin kontrolünde gerçekleşiyor ve yerel halkın refahını artırmıyor. Yerel halkın eğitim, sağlık ve altyapı gibi temel ihtiyaçları göz ardı ediliyor. Afrika'nın yükselişi, sadece kıta için değil, tüm dünya için yeni fırsatlar ve riskler barındırıyor. Ancak bu yükselişin sürdürülebilir olabilmesi için yerel halkın refahının artırılması gerekiyor.
Büyük güçlerin Afrika'da izlediği politikalar, sadece kendi çıkarlarına hizmet etmemeli; aynı zamanda kıtanın sürdürülebilir kalkınmasına da katkı sağlamalıdır. Afrika'nın geleceği, büyük güçlerin elinde olmamalı; kıtanın kendi geleceğini şekillendirebilmesi için yerel kapasitesinin artırılması şarttır. Ancak bu şekilde, Afrika kendi potansiyelini tam anlamıyla kullanabilir ve dünya sahnesinde hak ettiği yere gelebilir.
Türkiye'nin stratejisi ne olmalı?
Türkiye, tarihi ve kültürel bağları, jeopolitik konumu ve ekonomik potansiyeli ile Afrika'da önemli bir rol oynayabilir. Ancak bu rolü etkin bir şekilde kullanabilmek için Türkiye'nin izlemesi gereken birkaç strateji var:
Ekonomik işbirliği:
Türkiye, Afrika ülkeleri ile ticaret hacmini artırmalı ve yatırım olanaklarını değerlendirmelidir. Özellikle tarım, inşaat ve enerji sektörlerinde işbirliği potansiyeli yüksektir.
Diplomatik ilişkiler:
Türkiye'nin, Afrika ülkeleri ile diplomatik ilişkilerini güçlendirmesi ve siyasi istikrarsızlıkla mücadelede yapıcı bir rol oynaması önemlidir. Türkiye, darbeler ve iç savaşlar gibi kriz anlarında arabulucu ve destekleyici bir rol üstlenerek, bölgesel güvenliği sağlamada etkin bir aktör olabilir.
Kültürel ve eğitim alanında işbirliği:
Türkiye, Afrika'da eğitim ve kültürel alanda da işbirliği yapabilir. Türk üniversiteleri ve eğitim kurumları, Afrika'da kalifiye iş gücü yetiştirmek için programlar düzenleyebilir.
Sürdürülebilir kalkınma:
Türkiye, Afrika'nın sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlayacak projeleri desteklemelidir. Bu, hem Türkiye'nin uluslararası imajını güçlendirecek hem de Afrika ülkeleri ile olan ilişkilerini derinleştirecektir.
Çok taraflı platformlar:
Türkiye, Afrika Birliği gibi çok taraflı platformlarda daha aktif bir rol almalı ve kıtanın kalkınması için uluslararası işbirliğini teşvik etmelidir. Sonuç: Afrika, büyük güçler için olduğu kadar Türkiye için de stratejik öneme sahiptir. Türkiye'nin bu potansiyeli değerlendirebilmesi için ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda etkin bir strateji izlemesi gerekmektedir. Ancak bu şekilde, Türkiye-Afrika ilişkileri karşılıklı fayda sağlayacak bir seviyeye ulaşabilir.
-Burkina Faso ve Mali: Batı Afrika'da yer alan bu ülkeler, özellikle altın rezervleri ile dikkat çekiyor.
-Sudan: Petrol ve tarım alanları, Sudan'ı stratejik bir ülke haline getiriyor.
-Nijer: Uranyum rezervleri, Nijer'in önemini artırıyor.
-Orta Afrika Cumhuriyeti: Elmas ve diğer madenler, bu ülkenin ekonomik değerini oluşturuyor.
- Gine: Dünyanın en büyük boksit üreticilerinden biri olması, Gine'yi stratejik bir ülke haline getiriyor.