Orhan Sarıbal: TÜİK'in verileri gerçek değil, gerçek rakamlar çok yukarıda AL-AiN Türkçe Özel
TÜİK, tarımsal girdi fiyat endeksinin (Tarım-GFE) Eylül ayında yüzde 2,90 arttığını açıkladı.CHP'li Orhan Sarıbal, "TÜİK başka bir ülkede yaşıyor gibi rakamları açıklıyor.Gerçek rakamlar çok yukarıdadır"dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), tarımsal girdi fiyat endeksinin (Tarım-GFE) Eylül 2022'de geçen yıla oranla yüzde 138,15, önceki aya oranla yüzde 2,90 arttığını açıkladı.
TÜİK'ten yapılan açıklamaya göre; Tarım-GFE'de 2022 yılı Eylül ayında, bir önceki aya göre yüzde 2,90, 2021'in Aralık ayına göre yüzde 91,85, 2021'in Eylül ayına göre yüzde 138,15 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 97,41 artış gerçekleşti. Ana gruplarda bir önceki aya oranla tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,89, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,91 artış gerçekleşti. 2021'in Eylül ayına oranla tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 95,12, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 145,02 artış gerçekleşti.
CHP Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, AL-AiN Türkçe'den Tuğba Yıldırım'a TÜİK'in verilerini eleştirdi. Sarıbal, "Tarımsal girdi fiyatları TÜİK'in verdiği rakamların çok üzerinde. TÜİK ne yazık ki başka bir ülkede yaşıyor gibi rakamları açıklıyor" ifadesini kullandı.
"TÜİK'İN VERİLERİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR"
Sarıbal sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mazot fiyatı geçen seneye göre bu yıl karşılaştırdığımızda, yüzde 240 civarında. Hangi üretim biçimi ve girdi maliyetlerine bakılırsa rakamlar çok yüksek. TÜİK'in açıkladığı tarımsal girdi fiyat endeksi bu verdiği rakam çok düşüktür. Daha da artış yaşanacak. En az üretimin, en az girdinin olduğu bir ayda bile yüzde 2'nin üzerinde bir artış var ise,bu çok önemli ve kritik bir rakamdır. Gıdanın, üreticinin ucuz gıdaya ulaşamayacağı, gıda fiyatlarının artacağını özellikle anlatmak lazım. Mazot kaç paraya aldığımı biliyorum, yıllık mazot giderimin ne olduğunu biliyorum, gübrenin ne hale geldiğini biliyorum. Tarım ilacı konuşulmuyor. Bazı ilaçlar; yüzde 300 arttı,bazılarında ise yüzde 500 artış gerçekleşti. Artık enflasyon üzerinden değerlendirmek lazım. TÜİK'in açıkladığı enflasyon kendilerine göre hazırladıkları rakamdır, gerçeği yansıtmamaktadır. Bizi bekleyen şey, daha fazla pahalılık ve ne yazık ki kıtlığın ve açlığın daha fazla artacağını görüyoruz" dedi.
Öte yandan TÜİK, Ekim 2022 dönemine ait Yurt Dışı Üretici Fiyat Endeksi (YD-ÜFE) verilerini de açıkladı. Buna göre, 2022 yılı Ekim ayında YD-ÜFE bir önceki aya göre yüzde 1.34, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 42.61, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 103.79 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 101.19 artış gerçekleşti.
Sarıbal konuya ilişkin, "Buradakiler sahici rakamlar. Burada yüzde yüz artarken, bizde yüzde 300 neden artıyor, sorun burada gözüküyor. Yüzde yüz rakamlarının vermelerinin nedeni; kendilerinin başaramadığı yüzde 300 artışa bir bahane ortaya koymaktır. Kendi enflasyonlarını örtmek için; dışarıda fiyatlar böyle o yüzden içeride de böyle kendilerinin uyguladıkları yanlış ekonomi politikalarının, yanlış para politikalarının, yanlış tarım politikalarının ortaya çıkarmış olduğu acı sonucun faturasının bedelinin ordan kaynaklı olduğunu söylemeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.
"AÇ MI İNSANLARIMIZ?"
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ise, "Ülkede kullandığımız tohumluğun yüzde 96'sı bu ülkede üretilir hale geldi. Aç mı insanlarımız. Markete gittiğimizde rafta bir şeyin noksanlığı mı var? Hayır" demişti.
"SORUMLUSU İKTİDAR VE SARAY HÜKÜMETİDİR"
Sarıbal, Bakan Kirişçi'ye tepki göstererek, "Rafta malın olmasında bir sıkıntı yok, var. Hangi markete gitseniz raflarda ürünler var. O ürüne ulaşabilecek halkta para var mı? Bakanın bir eli yağda, bir eli balda. Yavru saraylarda oturuyorlar Arabaya, yemeğe, içmeye, kiraya, uçak ulaşımına, karayolu ulaşımına, para vermiyorlar. Ondan sonra kalkıp insanlarımız aç değiller diyorlar. Bakana bir tek tavsiyemiz var; Mersin'den görüntüler geldi,. Üniversite gençleri Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin mahallelerde açtığı sokak mutfağının önünde bir km öğrenci kuyruğu var. 80-90 yaşında insanlar bir ekmeği ucuz alabilmek için, 500 metre kuyruğa giriyorlar. Türkiye'de şu anda gıda krizi ve kıtlık var. Herhangi bir kişi cebinde parası olmadığı için yumurtaya, ete ulaşamıyorsa, ekmeğe ulaşamıyorsa , çoçukları evde açsa bunun adı kıtlıktır. Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en kötü gıda krizini yaşamaktadır.
Türkiye'de bir doğal afet yok, savaş yok hiçbir şey yok. Kriz var. Krizin sorumlusu, AK Parti'dir. Saraydır, uyguladığı ekonomik yöntemlerdir, uyguladığı para politikasıdır. Böyle baktığımızda ortada ağır bir tranva var. Sorumlusu iktidar ve saray hükümetidir" dedi.