Öner Günçavdı’dan enflasyon yorumu: Vatandaş yüzde 84’e bakmaz, markete bakar! AL-AiN Türkçe ÖZEL
TÜİK’e göre ekimde yüzde 85,51 olan yıllık tüketici enflasyonu, kasımda yüzde 84,39 olarak gerçekleşti. Vatandaş için hayat pahalılığının devam ettiğini söyleyen İktisatçı Prof. Dr. Öner Günçavdı, “Vatandaş yüzde 84’e bakmaz, markete bakar.” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kasım ayı enflasyon verilerini açıkladı. Yıllık enflasyon yüzde 84.39 oldu.
Verilerinin gerçekçi olmadığı yönünde şiddetle eleştirilen Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), kasım ayı Tüketici Fiyat Endeksi’ni (TÜFE) açıkladı. İktisatçı Prof. Dr. Öner Günçavdı, açıklanan rakamları ve bu rakamlardaki düşüşün sebebini AL-AiN Türkçe’den Alev Olgay’a anlattı.
TÜİK’in ve ENAG’ın açıkladığı kasım ayı enflasyon rakamları beklenen rakamlar mıydı?
Daha baz etkisi devreye girmedi. Asıl önümüzdeki iki ay aralık ve ocak aylarında ciddi bir etki görülecek. Aylık bazda genel olarak bir düşüş var 2.9, bunu yuvarladığınızda 3 çıkar. Bugün kamuoyunda bu rakam konuşulur tartışılır ama şunu da ifade etmek de fayda var ki; biliyorsunuz hem Merkez Bankası’nın ve İTO’nun hatta Anadolu Ajansı’nın tahminleri de 3.1 vermişti. Dolasıyla aradaki o binde birlik binde ikilik fark o kadar ciddiye alınmaz. Aşağı yukarı bütün tahminler de TÜİK’i teyit etmiş durumda. Dolayısıyla rakama böyle yaklaşmak lazım… TÜİK diğer tahminlerden farklılaşmadı. 3 civarında çıkacaktı ve çıktı. ENAG’daki eğilimin de bu rakamdan aslında yüksek olmasının sebebi metot fakrından dolayıdır. Ölçümle ilgili bir fark var ama eğilime bakarsanız o da çok ciddi bir düşüşü işaret ediyor. Bu ay itibariyle bir düşüşün yaşandığı açıkça görülüyor.
Bu ayki düşüşün sebebi nedir?
Geçen sene aynı ayda enflasyon zaten 3.5’muş şimdi de 3 çıkmış dolayısıyla geçen seneki aynı aya göre enflasyon düşük çıkınca, doğal olarak toplam enflasyon da düşüyor. Geçen sene kasımda hafif hafif artmış sonra aralıkta kurların etkisiyle yükselmişti.
Bunun neden böyle çıktığına gelirsek, Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir sözü var ya ‘yılbaşından sonra düşecek’ diye birincisi baz etkisini biliyorlar, ikincisi Türkiye’deki enflasyonda kurların belirleyici etkisini biliyorlar. dolayısıyla sizin de dikkat ettiğiniz gibi bir süredir kurlarda ciddi bir dalgalanma olmuyor. Kurlarda istikrarı sağladığınız zaman, bunun enflasyona etkisi görülür. İstikrarı kaybettiğiniz zaman da fırlar. Dolayısıyla bunu devam ettirebildiği sürece hatta önümüzdeki ay bunu devam ettirdiğinde bu baz etkisinin çok daha altında bir enflasyon bulacağız onu kesin söyleyebilirim eğer bir kriz olmazsa… Neden çünkü geçen sene aralık ayı enflasyonu yüzde 13.6. Bu istisnai bir artıştı. Hatırlarsanız kurlarda çok büyük bir sıçrama oldu. Ocak ayında yüzde 11’di. Eğer kurlarda istikrarı sağlayabilirlerse bunun altında bir rakam gelirse, enflasyon da 50 ile 60 arasındaki bir banda oturur.
TL’deki istikrar mı enflasyonun düşüşüne sebep oluyor? Peki vatandaşın cebine de yansır mı bu veriler?
Türk lirasındaki istikrarın bu verilerde etkili olduğunu düşünüyorum ama vatandaş açısından bu ne ifade eder? Bana kalırsa bir şey ifade etmez. Çünkü yıllık bazda baktığınızda vatandaşın dikkat kesildiği enflasyon oranları gıda ve ulaştırma rekorlara koşuyor. Gıdada yüzde 102.6, ulaştırma ise yüzde 107 oranında artmış. Dolayısıyla vatandaş yüzde 84’e bakmaz, markete bakar. Ulaştırmada ödediği paraya bakar. Günlük hayatını etkileyen rakamlar bunlar. Bunlarda bir değişme yok. Demek ki gıda ve ulaştırmadaki durum yapısal problemlerden kaynaklanıyor.
Merkez Bankası faizi 9’a indirdi. Bu düşüşün Cumhurbaşkanı’nın ‘faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ teorisi ile bir ilgisi var mıdır?
İktisatçı kimliğimle soruyorsanız, Cumhurbaşkanı’nın o düşüncesinin bununla alakası yok. Zaten böyle bir şey olmuş olsaydı Merkez Bankası faizi yüzde 9’a düşürdükten sonra ‘bu son azaltmadır’ diye niye desin? O zaman Merkez Bankası enflasyonla mücadeleden vaz mı geçti? Yüzde 8’e indirin daha da düşsün o zaman. Bunu söylemiyor artık diyor 'tamam ben sınırıma geldim, bundan sonra faizleri düşürmeyeceğim' şeklinde yazılı yaptığı açıklamada böyle söyledi ama siyaset olarak sorarsanız iktisatçı kimliği bir tarafa bırakırız o zaman elbette bunu kullanmak isteyeceklerdir ve böyle lanse edeceklerdir.
Tekrar ifade ediyorum, bu Sayın Cumhurbaşkanı’nın söylediği sebeplerden dolayı değildir. Enflasyon öncelikle baz etkisinin devreye girmesi neticesinde düşecektir. İkincisi kurlarda istikrarı sağlayabildiğiniz sürece bu enflasyonu kontrol edebiliyorsunuz. Ancak bu kontrol edebilme çabası da çok büyük maliyetler yüklüyor ülkeye. Birincisi KKM maliyeti kurları istikrara kavuşturmak için bir yöntemdi. İkincisi rezervlerle yapılan müdahale ve Türkiye’nin dışarıdan sağdan soldan üç beş kuruş bularak dövize erişerek kurları sabit, istikrarlı tutabilmek için giriştiği bir takım gayretler var. Bunların hepsi aslında Sayın Cumhurbaşkanı’nın sarf ettiği o doğru olmayan düşüncenin ispat edilebilmesi için katlanılan maliyetler. Neticesinde ben de Cumhurbaşkanı’nın yerinde olsam bu kadar maliyete katlandıktan sonra bunu siyasi bir söyleme dönüştürmek isterim. Kaldı ki onun kişiliğinde bir kişi kesinlikle bunu yapacaktır.