Ömer Çelik: SDG konusunda kabinede görüş ayrılığı yok
K Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK gündemine ilişkin değerlendirmelerinde “Terörsüz Türkiye” çalışmaları, PKK’nın feshi hedefi ve SDG’ye dair tartışmalarla ilgili partisinin tutumunun net olduğunu söyledi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MKYK gündemine ilişkin açıklamasında Meclis’te “Terörsüz Türkiye” çerçevesindeki komisyon çalışmalarında rapor aşamasına gelindiğini belirtti; SDG konusunda kabine içinde görüş ayrılığı bulunmadığını vurguladı. Çelik, silah bırakma ve fesih sürecine dair adımların takip edildiğini ifade etti.
Meclis komisyonu ve “Terörsüz Türkiye” vurgusu
Çelik, yıl sonuna yaklaşılırken Meclis’te kurulan komisyonun çalışmalarında önemli bir aşamanın tamamlandığını, siyasi partilerin raporlarını teslim ettiğini söyledi. Sürecin Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında yürütüldüğünü belirten Çelik, komisyondaki milletvekillerine teşekkür etti.
Komisyon çalışmalarına dönük eleştirileri, “asılsız suçlama ya da hakaret” içermemesi halinde dikkate aldıklarını dile getiren Çelik, raporlar arasında farklılıkların olmasının parlamenter çalışmanın doğası gereği olduğunu kaydetti. Cumhur İttifakı’nın raporlarında temel ilkelerin ortaklaştığını ifade eden Çelik, hedefin “terörsüz Türkiye” ile birlikte “terörsüz bölge” olduğunu vurguladı.
Silah bırakma, fesih süreci ve SDG değerlendirmesi
Çelik, sürecin ritminin sabit bir takvime bağlanamayacağını belirterek ilerleyişin dönem dönem hızlanabildiğini anlattı. Terörle mücadelede Türkiye’nin bedel ödediğini, şehit ve gazilerin fedakârlıklarıyla terörün amacına ulaşmasının engellendiğini söyledi.
Önümüzdeki dönemde silahların bırakılması, yakılması ve teslim edilmesine ilişkin adımların; fesih sürecinin “fiilî olarak görülebildiği, tespit ve teyit edilebildiği” rapor ve gözlemleri ortaya çıkaracağını kaydeden Çelik, bunun Meclis’teki önerilerin hukuki sürece dönüşmesini de kolaylaştıracağını ifade etti.
PKK’nın “bütün şube ve uzantılarıyla” feshedilmesinin amaçlandığını belirten Çelik, Suriye’deki SDG ve Avrupa’daki yapılanmalarla birlikte bu başlığın “terörsüz bölge” yaklaşımıyla bağlantılı olduğunu söyledi. Demokratikleşme başlıklarının da “meşru alan” içinde ele alındığını belirtti.
17–25 Aralık ve 15 Temmuz sürecine atıf
Çelik, 17–25 Aralık sürecinin yıl dönümüne işaret ederek bu dönemi, devletin değerlerine ve milli egemenliğe yönelik bir saldırı olarak nitelendirdi. 17–25 Aralık’tan 15 Temmuz’a uzanan hattın, milli egemenliği hedef alan bir yaklaşım olarak daha net görüldüğünü söyledi.
“Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesine dönük saldırılarla mücadelenin sürdürüleceğini ifade eden Çelik, bu süreçlerin bütün boyutlarıyla değerlendirilmesinin, gelecekteki olası tehditlere karşı hazırlıklı olmak açısından önemli olduğunu belirtti.
Gazze açıklamaları ve “Sarı Hat” değerlendirmesi
Çelik, Gazze’deki durumun da gündemlerinde olduğunu belirterek ateşkesin bulunduğunu ancak İsrail’in her gün yeni eylemlerle ateşkesi ihlal etmeye dönük adımlar attığını söyledi. Gazze’nin “yüzde 58’inin fiilen işgal altında” olduğunu ifade eden Çelik, “Sarı Hat” tartışmasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Çelik’in konuşmasında yer alan, “GAZZE İLE İLGİLİ OLARAK BÜTÜN ÇALIŞMALARIMIZA EN YOĞUN ŞEKİLDE DEVAM EDİYORUZ” ifadesi de dikkat çekti.
SDG tartışması ve kabine içi uyum mesajı
"AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun bazı açıklamaları olmuştu. Bu açıklamalar, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın SDG’ye ilişkin söylemlerine karşı olarak yorumlandı. Ensarioğlu’nun, 'Cumhurbaşkanı’nın iradesine aykırı tavır gösteren kişi ya görevi bırakır ya da görevden alınır' ifadelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?"
Ömer Çelik: Sayın Cumhurbaşkanımızın, devletimizin başı olarak çizdiği ve bütün siyasi iradenin temelini oluşturan dış politika çizgisi; hem kabinedeki bütün arkadaşlarımız tarafından hem de genel başkanımız olarak partimiz tarafından aynen takip edilmektedir. SDG konusunda da bakanlarımız arasında ya da parti yetkililerimiz arasında herhangi bir görüş ayrılığı ya da görüş farklılığı yoktur. Aynı şekilde, kabinedeki hiçbir arkadaşımızın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında bir faaliyeti ya da söylemi söz konusu değildir.
"KABİNE'DE GÖRÜŞ AYRILIĞI YOK"
Bu konuda görüşümüzü baştan beri açıkça ifade ediyoruz. Bu çerçevede Dışişleri Bakanımızın söyledikleri de Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesinin bir neticesidir. Millî Savunma Bakanımızın ve Millî İstihbarat Teşkilatımızın yürüttüğü faaliyetler de bu iradenin ve bu çerçevenin içerisindedir. Bizim burada yaptığımız açıklamalar da aynı şekilde bu iradenin kapsamındadır.
Bütün bu hususlar, siyaset yapıcı kurumlar tarafından olgunlaştırılarak Sayın Cumhurbaşkanımıza; çeşitli güvenlik ve değerlendirme toplantıları vesilesiyle arz edilmektedir. Konular en stratejik ayrıntılarına kadar ele alınmakta, bir çerçeve oluşturulmakta ve en sonunda devletimizin başı olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği talimatlar hayata geçirilmektedir.
Dolayısıyla burada bakanlarımız arasında ya da parti ile kabine arasında bir çelişki aramak doğru değildir. Zaman zaman bazı yorumlar görüyoruz; 'Şu kişi sert konuşuyor, bu kişi yumuşak konuşuyor' deniliyor. Böyle bir durum söz konusu değildir. Tutumumuz nettir.
Bu nedenle; Dışişleri Bakanlığı, Millî Savunma Bakanlığı ve Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı arasında, bu konuda herhangi bir ayrım ya da farklı bir yöne bakma söz konusu değildir. Biraz önce bahsettiğim mekanizma çerçevesinde, devletimizin başı olan Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade ve verdiği talimatlar eksiksiz şekilde yerine getirilmektedir.