Ömer Çelik CHP’nin TBMM kararını sert bir dille eleştirdi

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP’nin Meclis açılışına katılmamasını “Yüce Meclis’i protesto” olarak niteleyip, siyasetin adresinin Meclis olduğunu vurguladı.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP’nin TBMM’nin yeni yasama yılı açılış toplantısına katılmama kararını sert sözlerle eleştirdi. Çelik, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “Yüce Meclis’i protesto eden her odak, kendi siyasi varlığını inkâr etmiş olur” ifadelerini kullanarak, siyasetin merkezinin Meclis olduğunu vurguladı; “Siyaset yapma iddiasındaki her yapının ‘evi’ Meclis’tir” dedi. Çelik ayrıca, “Sayın Cumhurbaşkanımızın devletimizin başı olarak Meclis’in açıldığı gün saygıdeğer siyasi parti liderleriyle bir araya gelmesinin, siyaset ve devlet hayatı için kıymetli bir birliktelik” olduğunu belirtti.
Çelik, milli iradenin tecelli ettiği mekânın Yüce Meclis olduğunu hatırlatarak, Cumhurbaşkanı’nın Meclis’teki birlikteliğe liderlik etmesi ve siyasi parti liderlerinin buna iştirak etmesinin “devlet hayatımızın derinliklerinden süzülen müstesna bir demokratik bilinç” ortaya koyduğunu söyledi. Farklı görüşlere rağmen siyasi partilerin Meclis’in açılış gününde diyalog içinde olmasının, dış dünyadaki kaoslara verilmiş net ve millî bir cevap olduğunun altını çizdi.
CHP’ye Yönelik Eleştiriler
Açıklamasında CHP yönetimini doğrudan eleştiren Çelik, bu birlikteliğe dönük olumsuz yaklaşımların “Meclis’i protesto etmek gibi tarihi bir yanlış içine düşen CHP yönetiminden ve sivil siyaseti yıpratmak isteyen bazı çevrelerden geldiğini” ifade etti. Çelik, bu tutumları “demokrasinin varlığına” ve “siyasetin mantığına” aykırı yaklaşımlar olarak nitelendirdi; “Yüce Meclis’i protesto eden her odak, kendi siyasi varlığını inkâr etmiş olur.” sözlerini yineledi.
Çelik, Meclis’i işlevsiz kılmaya çalışanların her zaman vesayet odakları olduğunu belirterek “Bu zihniyetin herhangi bir siyasi partiye nüfuz etmesi vahimdir” ifadesini kullandı. “Meclis milletin mekânıdır, demokratik siyaset milletin emanetidir.” diyen Çelik, bu değerlere katkı veren herkesin yaklaşımının saygıdeğer olduğunu, aksi davranışların ise milletin emanetine zarar verdiğini kaydetti.
Çelik’in mesajlarında, “Cumhurbaşkanı’nın Meclis’in açılışında siyasi parti liderleriyle bir araya gelmesi”nin siyaset ve devlet hayatı açısından kıymetli bir birliktelik oluşturduğu vurgusu öne çıktı. Bu çerçevede Meclis’in açılış gününde diyalog görüntüsünün, siyasal olgunluk ve demokratik kültür açısından taşıdığı anlam özellikle öne çıkarıldı.
Ömer Çelik'in sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamanın tamamı şu şekilde;
"Sayın Cumhurbaşkanımızın devletimizin başı olarak Yüce Meclis’in açıldığı gün saygıdeğer siyasi parti liderleriyle bir araya gelmesi, siyaset ve devlet hayatımız için kıymetli bir birlikteliktir.
Milli iradenin tecelli ettiği mekan olan Yüce Meclis milletimizin yüksek iradesini temsil etmektedir. Milletimizin doğrudan oylarıyla seçilmiş ve dünya siyasi tarihindeki en yüksek meşruiyet oranlarından biriyle görev yapan Cumhurbaşkanımızın, Yüce Meclis’teki birlikteliğe liderlik etmesi ve saygıdeğer siyasi parti liderlerinin buna iştirak etmesi, devlet hayatımızın derinliklerinden süzülen müstesna bir demokratik bilinci ortaya koymuştur.
Farklı görüşlere rağmen siyasi partilerin Meclis’in açılış gününde diyalog içinde olması, dış dünyadaki kaoslara da verilmiş net ve milli bir cevaptır.
Bu birlikteliğe dönük olumsuz yaklaşımların Meclis’i protesto etmek gibi tarihi bir yanlış içine düşen CHP yönetiminden ve sivil siyaseti yıpratmak isteyen bazı çevrelerden geldiğini görüyoruz. Bunlar “demokrasinin varlığına” ve “siyasetin mantığına” aykırı yaklaşımlardır.
Yüce Meclis’i protesto eden her odak, kendi siyasi varlığını inkar etmiş olur. Siyaset yapma iddiasındaki her yapının “evi” Meclis’tir. Meclis’i işlevsiz kılmaya çalışanlar her zaman vesayet odakları olmuştur. Bu zihniyetin herhangi bir siyasi partiye nüfuz etmesi vahimdir.
Meclis milletin mekanıdır, demokratik siyaset milletin emanetidir. Bu değerlere katkı veren herkesin yaklaşımı saygıdeğerdir. Aksine davranışlar ise milletin emanetine zarar vermektir."