Neden ilk ödün eğitimden veriliyor? Uzaktan eğitim kararı için kim ne diyor?
Depremzedelerin konaklaması için üniversitelerde uzaktan eğitime geçildi, öğrenciler KYK yurtlarından tahliye edildi. Bir mağduriyetin çözümü için başka mağduriyetler mi yaratılmalı? Neden ilk ödün eğitimden veriliyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz gün depremlerin merkez üssü yaptığı Kahramanmaraş'ta yaptığı açıklamada “Devlet-millet sırt sırta vererek bu sıkıntıların üstesinden geleceğimize inanıyorum. Çadır kentlerimizin yanı sıra konteyner ve prefabrik yapıların kurulumuna başladık. Başka illere gitmek isteyen depremzedeleri otellere, yurtlara, misafirhanelere yerleştiriyoruz. Üniversitelerimizin tamamının KYK'ya ait yurtlarını bu işler için kullanacağız. Yaz mevsimine kadar üniversiteleri tatil ediyoruz, uzaktan eğitimle yoluna devam edecekler.” açıklamasında bulundu. Depremzedelere kalacak yer sağlanması amacıyla üniversiteler uzaktan eğitime geçirildi.
Türkiye genelinde 8 milyon 196 bin 959 üniversite öğrencisi bulunuyor. Bunlardan 678 bin 763’ü, 783 KYK yurdunda kalıyor. Depremzedelerin barınma ihtiyacı için öğrenci yurtlarına yerleştirilmesi öğrencilerin eğitimlerini aksatmanın yanı sıra depremzede öğrencilerin de konaklayacağı alanları yok ediyor. Ayrıca yaklaşık 678 bin kişilik kapasiteye sahip bu yurtlar depremzedelerin büyük çoğunluğunun ihtiyacını karşılamayacağı da bir gerçek olarak önümüzde duruyor.
Öte yandan KYK yurtlarının kullanımı için yüz yüze eğitimin yeniden uzaktan eğitime dönüştürülmesi; tüm öğrencilerin öğrenimlerini ciddi şekilde etkiliyor.
NE OLUYOR?
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) duyurusunda, “Kahramanmaraş merkezli deprem afetinin ülke genelindeki etkileri nedeniyle Yükseköğretim Kurulu tarafından 2022-2023 eğitim ve öğretim yılı bahar döneminin uzaktan öğretim yoluyla tamamlanmasının uygun olduğuna karar verilmiştir. Uzaktan öğretime ilişkin ayrıntılar, bu kapsamda alınacak tedbirler, tıp, diş hekimliği gibi sağlık programları ile staj ve işyeri eğitimi ve benzeri hususlar ayrıca değerlendirilip önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacaktır” ifadelerine yer verildi.
YÖK’ün duyurusunun ardından birçok ilde KYK yurtlarında öğrencilere “bir an evvel boşaltın” çağrısı yapıldığı bilgisi aktarıldı. Öğrencilerin duruma tepki gösterdiği bildirildi.
Barınamıyoruz Hareketi, Twitter’dan yaptığı paylaşımda bazı yurtlarda öğrencilerin eşyalarının kendilerinden habersiz şekilde toplandığını paylaştı.
KİM NE DEDİ?
Hem uzaktan eğitim kararına hem de öğrencilerin yurtlardan tahliye edilmesine tepki gösterildi. Akademisyenler “neden ilk önce eğitimden ödün verildiğini” sorarken Covid-19 döneminde uzaktan eğitim nedeniyle yaşanan sorunlar hatırlatıldı.
Barınamıyoruz Hareketi, deprem bölgesinde olan, ailesini kaybeden ve yol parası olmayan onlarca öğrencinin yurtlardan apar topar kovulduğunu aktardı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, depremlerin ardından Yükseköğretim Kurumu'nun (YÖK) aldığı 'uzaktan eğitim' kararına sosyal medya hesabından tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, 'Afetin faturasını gençlerimize ödetmeyelim, onları hayattan koparmayalım' ifadelerini kullandı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise Türkiye genelinde eğitimin ertelenmesi kararının doğru olmadığını kaydederek şunları söyledi:
“Bu bölgede okuyan 285 bin üniversite öğrencisi gencimiz var. Üniversiteler süresiz kapatıldı ve KYK yurtlarından çocuklar dışarı atılıyor. O çocuğun yurttan çıktığı andan itibaren eve gidecek parası var mı, belli değil. Derhal çıktı, eve gidinceye kadar olan süreç içerisinde yatacak yeri var mı? Bütün bunlar hesaplanmadan ‘yaptım oldu’ zihniyetiyle üniversitelerin süresiz bir şekilde kapatılması kesinlikle yanlıştır, kesinlikle bundan dönülmelidir. Burada okuyan 285 bin gencin istedikleri şehirlerde, okudukları bölümde tekrar eğitimlerine devam etmeleri gerekirken diğer okulları kapatmak büyük yanlıştır.”
Çocuk Göğüs Hastalıkları Uzmanı, Prof. Dr. Elif Dağlı, “Yurtlarda depremzede barındırma gerekçesiyle üniversiteleri kapatmak eğitime darbe vurmaktır. Derhal düzeltilmelidir. Uzaktan eğitimin başarılı olmadığını pandemide gördük. Devlete ait misafirhaneler, oteller hiç olmadı külliye depremzedelere açılmalıdır. Devlet yurttaş için vardır. Devlet yurttaştır.” ifadeleriyle karara tepki gösterdi.
Bilgisayar mühendisi Prof. Dr. Cem Say ise “Bunu yapmayın, bu karardan dönün. Aklınıza öğrencileri yurtlarından atıp tüm ülkede tüm üniversiteleri çevrimiçi yapmaktan daha iyi bir fikir gelmiyor mu gerçekten?” ifadelerine yer verdi.
Bilim Akademisi yayımladığı açıklamada bu durumun eğitimde fırsat eşitliğine darbe vuracağını belirterek uzaktan eğitim kararından bir an evvel dönülmesi çağrısında bulundu:
CHP Yoksulluk Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, "Yazık değil mi bu çocuklara şimdi? Belki parası yok, zaten çok zor geçiniyor öğrenciler, belki gidecek yeri yok, belki hem çalışıyor hem okuyor, belki kimsesiz...” ifadelerini kullandı.
Diken’e konuşan öğrenciler, depremzedelerin kalabileceği düzgün bir yerin, internet altyapısının ve bilgisayar gibi temel ihtiyaçlarının gözetilmediğini yani depremzedelerin uzaktan eğitime ulaşamadığını söylüyor. Öğrenciler ayrıca, depremzede olmasa bile bu süreçte herkesin kötü etkilendiğini ve arkadaşlarıyla bir arada olmalarının kendilerini iyi hissetmelerine yardımcı olacağını söylüyor. Bazı öğrenciler de pandemi döneminde uzaktan eğitimi yürütecek şartlara sahip olmadığı için okulunu dondurduğunu anlatıyor. Bu öğrenciler yine aynı durumla karşılaşmaktan endişeli.
ÖĞRENCİLERDEN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
İstanbul Bilgi Üniversitesi öğrencilerinin, üniversite yetkililerine ilettikleri mektupta öğrencilerin deprem bölgelerine verdikleri destek ve gönüllü dayanışmalar vurgulanırken çözümün ve çarenin üniversitelerin kapatılarak devlet yurtlarının depremzedelere tahsis edilmesinin olmadığı belirtiliyor. Mektupta şu ifadeler yer alıyor:
“Ülkemizde binlerce otel, çoktan inşa edilmiş yüzbinlerce konut, yüzlerce kamu misafirhanesi ve kamu binası varken üniversitelerin kapatılmasının ilk çözüm olması anlamsızdır. Dayanışmaya ve birbirimize destek olmaya en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde kampüslerde buluşmamız oldukça önemlidir.”
Özyeğin Üniversitesi öğrencileri de paylaştıkları mesajında, YÖK'ün kararını "endişe verici" bulduklarını belirterek pandemi döneminde yetersizliğini ve öğrenime verdiği zararı gördükleri uzaktan eğitim uygulamasıyla bir dönem daha öğrenim ve kazanımlarından geri kalmak istemediklerini belirterek depremden etkilenen öğrencilerin de uzaktan eğitimin şartları olan çeşitli ekipman ve zorunluluklara ayak uydurmakta büyük sorunlar yaşayacaklarını öngördüklerini ifade ediyor.
Sosyal medyada çok sayıda kullanıcı, hükümete “Sarayı aç” ifadeleriyle seslenirken bazı kullanıcılar da boş konutların depremzedelere verilmesi gerektiğini ifade ediyor. Bu çağrıların yanı sıra otellerin ve lojmanların da depremzedelerin barınma ihtiyacı için kullanılabileceği değerlendiriliyor. Peki, bu durumda neden ilk olarak öğrenciler tahliye ediliyor? Bu sorunun yanıtını hükümet yetkililerinin vermesi gerekiyor.