Naci Görür'den hakkında yapılan habere tepki: Kendini bilmezler...
Prof. Dr. Naci Görür, gazeteci Serpil Yılmaz'ın dün gündeme getirdiği ve Görür'ün de imzasının bulunduğu Bergama Altın Madeni raporuyla ilgili yaptığı paylaşımda ‘kendini bilmez’ ifadelerine yer vererek tepki gösterdi.
Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Bergama Altın Madeni'nin proje ve uygulama bakımından ulusal ve uluslararası standartlara uygun olduğuna dair raporun altında imzasının bulunduğunu hatırlatan gazeteci Serpil Yılmaz'a yanıt verdi.
Naci Görür, Bülent Ecevit başbakan iken Bergama altın madeninin proje ve uygulama bakımından ulusal ve uluslararası standartlara uygun olup olmadığı ve yenilikçi teknolojiler içerip içermediği yönünden incelenmesi ve durumun bir raporla Başbakanlığa bildirilmesi için TÜBİTAK'ın görevlendirildiğini ve kendisinin de bu dönemde TÜBİTAK MAM’ın (Marmara Araştırma Merkezi) başkanı olduğunu ifade etti.
"Bugün bir takım kimseler (Hakaret etmek istemiyorum) son derece saygısız ve terbiyesizce hakkımda yazıyorlar" dedi. Madenciliğin kurallarına göre yapılması gerektiğini söyleyen Görür, "İnsanlık madencilik sayesinde zenginleşmiş ve bugünlere gelmiştir. Yeraltı servetlerimiz çok önemlidir. Siz madenciliği kaide ve kurallarına göre yaparsanız gelişirsiniz. Bugünkü gibi abuk subuk uygulama ve işletme yaparsanız zarar verirsiniz. Bunu denetleyecek ve doğru iş yapılmasını isteyecek devlettir" ifadelerini kullandı.
Görür paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Arkadaşlar, birçok kendini bilmez daha neyin ne olduğunu anlamadan dinlemeden “mal bulmuş mağribi” gibi üzerine atlayarak beni suçlamaya başladılar. Mesele şu: Bundan 20-25 sene evvel, zamanın Ecevit Hükümeti TÜBİTAK’a bir görev veriyor. Görev de Bergama altın madeninin proje ve uygulama bakımından ulusal ve uluslar arası standartlara uygun olup olmadığı ve yenilikçi teknolojiler içerip içermediği yönünden incelenmesi ve durumun bir raporla Başbakanlığa bildirilmesi. Görevin TÜBİTAK Başkanlığına tevdi edildiği sırada ben TÜBİTAK MAM’ın (Marmara Araştırma Merkezi) başkanıydım. Doğal olarak Türkiye’nin önde gelen bilim adamlarından bir ekip seçtik. Hatta deprem bilimcilerden idareden bağımsız iki araştırmacıyı da bu ekibe kattık. İkisi de ulusal ve uluslar arası tanınır kişilerdi. Biri Prof. Dr. Aykut Barka, diğeri de Prof. Dr. Haluk Eyidoğan idi.
“MADEN VE MADENCİ DÜŞMANLIĞI YAPIYORLAR”
Çalışma içinde meşhur Çevre Bilimci Prof. Dr. Derin Orhon ve konularında uzman başka hocalar da vardı. Ben de MAM Başkanı olarak koordinatör görevi gördüm. Çalışma bitince Ankara’ya gönderildi ve burada TÜBİTAK BİLİM KURULU tarafından onaylandı ve Başbakanlığa sunuldu. Proje ulusal ve uluslar arası ölçütlere uygun bulunmuştu.
Daha sonra Başbakanlık ne kararlar aldı onu bilmiyorum. Bugün bir takım kimseler (Hakaret etmek istemiyorum ) son derece saygısız ve terbiyesizce hakkımda yazıyorlar. Onları önemsemiyorum ama ( hepsini engelleddim) siz takipcilerime saygımdan ötürü bu açıklamayı yayınlıyorum. Bir konu daha var önemli. Arkadaşlar, maden ve madenci düşmanlığı yapıyorlar. Sırf ideolojik nedenlerle madencileri hain diye gösteriyorlar. Madencilik bir bilim dalıdır. Tarih boyunca çeşitli temel bilimler maden fakülteleri sayesinde gelişmiştir. İnsanlık madencilik sayesinde zenginleşmiş ve bugünlere gelmiştir. Yeraltı servetlerimiz çok önemlidir. Siz madenciliği kaide ve kurallarına göre yaparsanız gelişirsiniz. Bugünkü gibi abuk subuk uygulama ve işletme yaparsanız zarar verirsiniz. Bunu denetleyecek ve doğru iş yapılmasını isteyecek Devlettir. Eğer tüm madenciliğin zararlı olduğu düşünülüyorsa bütün yurtta madenciliği yasaklıyacaksınız. Maden fakültesinin Dekanlğını da yapmış biri olarak ben bunları söyleyebilirim sanıyorum, sevgiyle”
NE OLMUŞTU?
Gazeteci Serpil Yılmaz, Naci Görür’ün “TÜBİTAK Proje Yürütücüsü” olarak altında imzası olan ve 1999 yılında 8 ayda hazırlanan "Ovacık Projesi Çevre Faaliyetleri İncelemesi ve Strateji Raporu"nu köşesine taşımıştı.
Serpil Yılmaz, Türkiye’nin ilk altın madenine 'uygun' raporu veren heyetin başındaki sürpriz isim" başlıklı yazısında Bergama'da altın madenini meşrulaştırmak için hazırlanan ve "Eurogold’un üretim modeli mümkün olan en iyi teknoloji” denilen resmi raporun altında Görür'ün imzasının olduğunu belirtmişti.