Muhalefet partilerinin göç politikalarında kim ne vadediyor?
İYİ Parti lideri Akşener, partisinin mülteci, göçmen ve sığınmacılara yönelik politikasını “Göç Doktrini ve Stratejik Eylem Planı” başlığıyla açıkladı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin mülteci, göçmen ve sığınmacılara yönelik politikasını “Göç Doktrini ve Stratejik Eylem Planı” başlığıyla ifade etti.
İYİ Parti’nin sığınmacılara yönelik eylem planı “Kararlı ve planlı geri dönüşe az kaldı” sloganıyla dün Ankara’da yapılan bir toplantıda tanıtıldı.
Meral Akşener, eylem planının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“Mültecilere, göçmenlere, kaçaklara, sığınmacılara, müracaatçılara kızabiliriz ama o öfkenin odaklanacağı yer Sayın Erdoğan ve AK Parti iktidarıdır. Artık sığınmacılar için kaynak ülke Suriye, hendek ülke Türkiye, hedef ülkeler Avrupa haline gelmiş durumda. Ülkemizi hendek haline getiren Erdoğan ve AK Parti’den, sandıkta, demokrasiyle hesap sorulmalıdır.”
"GÖÇ DOKTRİNİ VE STRATEJİK EYLEM PLANI'NIN" İÇERİĞİ NE?
İYİ Parti’nin “Göç Doktrini ve Stratejik Eylem Planı”nın dört temel ilke üzerine inşa edildiği ifade ediliyor. Dört temel ilke; sınır güvenliği ilkesi, geri dönüş ilkesi, önleyici göç ilkesi ve uluslararası göç mutabakat ilkesi olarak özetleniyor. Türkiye’deki sığınmacıların ve kaçak göçmenlerin 3 yıl içerisinde ülkelerine geri gönderilmesinin planlandığı eylem planında, üç öncelikli gruba ayrılan Suriyeli sığınmacıların 2024-2026 yılları arasında ülkelerine geri gönderilmeleri hedefleniyor. İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı Mehmet Tolga Akalın, geri gönderme planını şöyle özetledi:
“Birinci öncelikli aileler, Türkiye’de çocuğunun eğitimi devam etmeyen, çalışmayan, Suriye’de evleri zarar görmemiş aileler. İkinci öncelikli aileler, Türkiye’de çalışan ve çocuğunun eğitimi devam eden, Suriye’de evleri az zarar görmüş ve bir yıl içinde evleri onarılan aileler. Üçüncü öncelikli aileler ise Suriye’de ev ve yaşam alanları zarar görmüş, başkasına verilmiş olup, Suriye Devletinin yer göstereceği aileler ile dezavantajlı (ileri yaşlı, bakıma muhtaç ve ağır engelli) aileler.”
İYİ Parti lideri Meral Akşener de plana ilişkin açıklamasında “İYİ Parti iktidarında Suriyeli ve diğer uyruklu sığınmacılar ve kaçak göçmenler sorununun çözümü için uygulayacağımız stratejinin temelinde; insani değerlere ve uluslararası hukuka uygun olarak, bölge ülkeleri ve hedef ülkelerle yardımlaşma içinde tehdidin büyümesini önlemek, işlemleri hızlandırmak ve geçici koruma altındaki Suriyeli sığınmacıların her şartta ve mümkün olan en makul sürede (biz bunu üç yıl olarak ön görüyoruz) ülkelerine dönmesini sağlamak hedefimiz yer alıyor. 1 Eylül 2026’da, iktidarımızın üçüncü yılının sonunda tüm Suriyeli sığınmacıları memleketlerine kavuşturmuş olacağız" ifadelerini kullandı.
MUHALEFET PARTİLERİNİN DÜZENSİZ GÖÇ PLANI NE?
Mehmet Tolga Akalın, dünkü tanıtım toplantısında “Türkiye’de sığınmacıların ve kaçak göçmenlerin geri gönderilmelerine ilişkin doktrini olan tek siyasi parti” açıklamasında bulundu ancak geçtiğimiz aylarda DEVA Partisi ve Gelecek Partisi de partilerinin göç politikalarını açıklamışlardı. Türkiye’de yükselen sığınmacı ve göçmen karşıtlığının siyasi temsilcisi olan Zafer Partisi ise, kurulduğu günden beri her politikasını sığınmacıların geri gönderilmesi söylemi üzerine inşa ediyor. DEVA Partisi tarafından yapılan açıklamaya göç politikası da diğer muhalefet partilerinde görüldüğü gibi sığınmacıların geri gönderilmesi üzerine inşa edilmişti. DEVA Partisi’nin göç politikasını aşağıda yer alan açıklamayla özetlemek mümkün:
“Suriye’de güvenliğin sağlanmasıyla birlikte, Suriyelilerin geçici koruma statülerine son vereceğiz. Geçici koruma statülerinin sonlanması üzerine, Suriyelilerin Türkiye’den belirli bir süre içerisinde ayrılması gerecek. Mağduriyete sebep olmaksızın güvenli ve onurlu bir dönüşü sağlayacağız. Suriyeliler ülkemizden ayrılana kadar Türkiye’deki ikamet, çalışma, eğitim ve sağlık hizmeti gibi konuları kural bazlı hâle getireceğiz.”
Gelecek Partisi de “Devlet Aklı ve Millet Vicdanı Rehberliğinde Düzensiz Göç Sorunu ve Çözüm Önerileri: Gelecek Modeli” başlığıyla açıkladığı göç politikasında kısa vadeli ve acil bir çözüm önerisi olarak “kısa geri dönüş planlamalarının yapılması ve ivedilikle uygulanması, tam sınır güvenliğinin tesisi, geçerli mevzuatın tavizsizce ve istikrarla uygulanması, bölgesel/uluslararası aktörlerle yeni bir iş birliği anlayışlarının başlatılması” gibi konulara vurgu yapıyordu. Gelecek Partisi’nin göç politikasında dikkat çeken nokta, Suriye’de bir geçiş hükümetinin kurulmasının gerekliliği vurgusuydu. Parti yetkililerinden göç planına ilişkin yapılan açıklamada konuya ilişkin “Yapmamız gereken en önemli şey geri dönüşleri teşvik etmek ve Suriye’de geri dönüşlere uygun bir zemin oluşturmak amacıyla bölgesel ve küresel tüm aktörlerle iş birliği içerisinde olmaktır.
Sayın Genel Başkanımızın önemle üzerinde durduğu, Birleşmiş Milletler 18 Aralık 2015 tarihli 2254 sayılı Suriye’de bir geçiş hükümeti kurulması kararının uygulanması, sorunun çözümünü sağlayacak en önemli anahtar unsurlardan biridir" ifadeleri kullanılmıştı.
Ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nden bugüne kadar somut bir göç politikası açıklanmış değil. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, her fırsatta göçmenlerin ülkelerine geri gönderileceği söylemini kullansa da partinin bu konuda kapsamlı bir politika üretememiş olması dikkat çekiyor. Öte yandan, toplumda yükselen göçmen karşıtlığı ve milliyetçiliğin hem iktidar hem de muhalefet partilerini, göç konusunda somut adımlar atmaya zorladığını söylemek de mümkün. Özellikle Ümit Özdağ liderliğindeki Zafer Partisi’nin, sekülerleşen milliyetçiliğin MHP’nin seçmen tabanını İYİ Parti ve Zafer Partisi’ne kaydırmasının etkisiyle toplumda yükselen göçmen karşıtlığını siyasi ajandaya taşımadaki becerisi, diğer muhalefet partilerini bu konuda inisiyatif almaya zorluyor.