Engin Solakoğlu: Türkiye, Mısır'dan kısa vadede olumlu adım beklememeli
Türkiye dış politikada ilişkilerinin kopuk olduğu ülkeler ile yeniden bağ kurmak için adımlar atarken, Mısır ile ilişkiler beklenen hızda düzelme göstermedi. İki ülke arasındaki sorunları emekli diplomat Engin Solakoğlu Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Türkiye ile Mısır arasında 2020’de başlayan ve son dönemde Mısır tarafından askıya alınan görüşmelerde, pek çok başlık ele alınırken, 3 ana başlık öne çıkıyor. Bunlardan birisi Libya’daki siyasi süreç ve her iki ülkenin ilgili politikaları, bir diğeri Doğu Akdeniz’de ülke kıta sahanlıkları ve başta hidrokarbonlar olmak üzere enerji dosyası, son olarak da Müslüman Kardeşler ve örgütün Mısırlı üyelerinin Türkiye’de olması ve ülkeyi medya merkezi haline getirmeleri yer alıyor.
Emekli diplomat Engin Solakoğlu, iki ülke ilişkinlerinin Türkiye’de yapılacak seçimlere kadar ivmelenmesinin pek mümkün olmadığını, “Seçimlere kadar geçecek süreçte Sisi’nin Erdoğan’a alan açacak, seçimlere yönelik avantaj sağlayacak bir adıma yanaşacağını sanmıyorum.” ifadeleri ile altını çizdi.
“HAZİRAN AYINDA KRİTİK GELİŞMELER GÖRMEMİZ MÜMKÜN”
Kahire-Ankara ekseninde yeni gelişmelerin seçimlerin ardından yaşanabileceğini söyleyen Solakoğlu, “Haziran sonrasını beklemek gerek. Türkiye’de yeni bir iktidar yapısı oluşması durumunda çok hızlı ilerleme sağlanacak diplomatik alanlardan biri de bu olacaktır. Millet ittifakı içerisindeki diplomatların açıklamaları ve politika belgesi bunun işaretlerini veriyor.” dedi.
ANKARA’NIN YAKLAŞIMI
Solakoğlu, Mısır’ın bu süreçte Ankara’ya ilişkin tereddütlerinin devam ettiğini belirtirken, “Mısır‘ın ayak sürümesinin bir sebebi de Erdoğan’ın Sis yönetimine yönelik ağır ifadelerinin yanı sıra geçtiğimiz dönemde Türkiye’den yayılan ve Mısır’a ‘ağabeylik’ taslayan, “sen çıkarlarını bilmiyorsun, biz daha iyi biliyoruz’ anlamına gelen açıklamalar olabilir. Mısır’ın Arap dünyasındaki konumu, özellikle de kendini nasıl gördüğü malum. Yönetimde kim olursa olsun Mısır ve diplomatik temsilcilerinin böyle bir yaklaşıma tepki duyardı bence.” ifadelerini kullandı.
“KISA VADEDE MISIR’DAN POZİTİF ADIM BEKLEMEMELİ”
Deneyimli diplomat, AK Parti’nin Ortadoğu’da ilişkilerini yeniden düzenlerken motivasyonunun çaresizlik olduğunu söylerken, “Unutmayalım ki bütün bu ülkelerle yakınlaşma girişimleri AKP’nin çaresizliği kaynaklıydı. Mısır, uzanan eli itmedi ama daha ileri bir adım atma ihtiyacı hissetmedi ve kısa vadede hissetmeyecek de.” dedi.
Solakoğlu, iki ülke arasında Libya’ya yönelik yaklaşım farkına dikkat çekerken, bu rekabetten doğan sorunun İhvan başlığını dahi aştığını düşündüğünü belirtti: “Türkiye ve Mısır arasındaki sorunlar arasında Libya, özellikle de Mısır açısından, en az İhvan kadar hatta belki de daha fazla önem taşıyor. İhvan bugün geldiğimiz noktada kan kaybeden bir örgüt. Mısır yönetimine yönelik oluşturduğu tehdit de artık elle tutulur değil. Ancak Libya Mısır’ın komşusu. yanlış bilmiyorsam 1100 kilometrelik ortak sınır var. Bu ülkede olup bitenler, AKP’nin Libya’da desteklediği aktörler Mısır yönetiminde doğal olarak şiddetli alerji yaratıyor. Yakınlaşmanın çok ilerlememesinin temel sebebini burada aramak gerek.”
“AK PARTİ, İHVAN İADELERİ İÇİN DİRENMEZ”
Mısır ile Türkiye arasında bir diğer büyük sorun da Mısırlı İhvan mensuplarının Türkiye’de bulunması ve Türkiye’yi İhvan’ın yayın merkezi haline getirmesi.Ankara’nın, Kahire’nin talebi ile İhvan kanallarını Mısır’a yönelik politik yayın yapmama başlığında uyardığı ve söz konusu kanalların da buna uymak zorunda kaldığı biliniyor. Ancak Mısır, İhvan mensuplarının yargılanmak üzere iadelerini de talep ederken Ankara’dan henüz bu başlıkta bir adım gelmemesi de dikkat çekti. Solakoğlu, AK Parti’nin İhvan için Mısır’a karşı direnmeyeceğini ve iki ülke ilişkilerinin düzelmesi için İhvan militanlarının iadesi başlığında adım atabileceğini ifade ederken, “İhvan meselesi ve örgüt üyelerinin iade konularına gelince. Akepe’nin bu konuda her türlü adımı atabileceğinden eminim, zira ortada kendi bekası var.“ dedi. Solakoğlu, Mısır’ın da bu başlıkta AK Parti’nin bu adımı atacağını öngörebildiğini, ancak önceliğini Libya’da atım atılmasına verdiğini ifade ederken, “Bununla birlikte Mısır’ın Libya konusunda istediklerini elde etmeden üç-beş militanın iadesiyle teskin edilebileceğini sanmıyorum.” dedi.