Merkez Bankası sıkılaştırma kararlarının ekonomiye etkisi nedir? Al Ain Türkçe Özel
Merkez Bankası tarafından alınan seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları sonrasında yeni dönemde ekonominin nasıl seyredeceği merak konusu oldu. Konuyu, Ekonomist Ramazan Çınar Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları kapsamında yeni düzenlemeleri, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Bu kapsamda, Merkez Bankası’nın seçimler sonrasında değişen ekonomi politikalarında sıkılaşmaya gidilmesi ile faizler yükseltildi.
Ekonomist Ramazan Çınar, faizlerin artış miktarı kadar da metinde vurgulanacak olan mesajların önemli olduğunu söyleyerek, ‘’Son açıklanan karar metninde; miktarsal sıkılaştırma ve seçici kredi sürecine vurgu yapıldı. Kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisi kapsamında yüzde 3 olan TL ticari krediler için aylık büyüme sınırının yüzde 2,5 olarak belirlenmesine karar verildi.’’ İfadelerini kullandı.
‘’İnsanlar fiyatların sürekli artış göstermesinden dolayı yarın daha yüksek fiyattan almak yerine talepleri öne çekerek de enflasyonun artmasına neden olmuştur.’’ diyen Çınar, enflasyon rakamlarına insanların güvenmemesinin bu konuyu tetiklediğini ifade etti.
Ramazan Çınar sorularımızı şu şekilde yanıtladı:
Merkez Bankası'nın seçici kredi uygulaması ve miktarsal sıkılaştırma adımları hangi hedeflere ulaşmayı amaçlıyor?
Seçim sonrası değişen ekonomi politikaları sonrasında parasal sıkılaşmaya geçildi. Politika faizini 250 baz puan artırarak sonrasında faizler %17,50’ye yükseldi. Faizlerin artış miktarı kadar da metinde vurgulanacak olan mesajlar da önemlidir. Son açıklanan karar metninde; miktarsal sıkılaştırma ve seçici kredi sürecine vurgu yapıldı. Kredi büyümesine göre menkul kıymet tesisi kapsamında yüzde 3 olan TL ticari krediler için aylık büyüme sınırının yüzde 2,5 olarak belirlenmesine karar verildi. İhracat, yatırım, tarım ve esnaf kredileri, bu sınırlandırmanın dışında tutuldu. Aslında kredilerin genelinde hem sıkılaşma yapılmak hem de kredilerin daha çok ihracat tarafında kullanılması amaçlanmaktadır. Kredilerin alt kalemleri değiştirilmek istenmiştir. Yani tüketim yerine ihracat tarafının kullanması istenilmiştir. Kredilerin amacına uygun kullanılması ve kullanılan kredilerin enflasyonu etkilememesi amaçlanmıştır. Faizin tek kademeye indirilmesi amacı da ticari kredilerde bankaların zararı kredi vermek istememesinin önüne geçilmek istenmektedir. Burada bankalar yüksek fonlama ile mevduat toplayıp düşük fonlama ile kredi verdiklerinde zarar ediyorlardı bundan dolayı kredi vermek istemiyorlardı. Merkez Bankasının bu adımı ile bankalara istiyorsanız yüksek faizle kredi verebilirsiniz mesajı verilmiş oldu. Tabi ki bu durum finansmana erişimin biraz daha kolaylaşacağını gösterse de maliyetlerin artacağını da göstermektedir.
Merkez Bankası'nın kredi kartı nakit kullanımlarına ve mevduat hesaplarına uygulanan aylık azami faiz oranını yüzde 2,89'a çıkarmasının nedenleri nelerdir?
İnsanlar fiyatların sürekli artış göstermesinden dolayı yarın daha yüksek fiyattan almak yerine talepleri öne çekerek de enflasyonun artmasına neden olmuştur. Yani 6 ay sonra lazım olan bir ürünü fiyatı daha da artacak diye talep öne çekilmesinden kaynaklı da enflasyon oluşmuştur. Açıklanan enflasyon rakamlarına insanların güvenmemesi de bu davranışı tetikleyen unsurlardandır. Bu durum talep yönlü enflasyon oluşmasına neden olmaktadır. Yapılan bu adımlar ise talebin bir nebze de olsa önünü kesmek için yapılmıştır. Borçlanma maliyetleri artırarak insanların borçlanmamasını istenilmektedir. Temel amaç iç talebin dengelenmesini sağlamaktır. İç talebin azalması ve talep yönlü enflasyonun önüne geçilmek istenmektedir bu adımlar tabi ki talebi olumsuz etkileyecektir ama bunların yanında kara alıcıların vatandaşları enflasyon ile mücadele edildiğine inandırması işleri daha da kolaylaştıracaktır.
Reeskont kredilerinin limitinin artırılmasının, KOBİ payının artırılmasının ve krediye erişim şartlarının kolaylaştırılmasının sanayi üzerindeki etkileri neler olacak?
Reeskont kredisi; Mal ve döviz kazandırıcı hizmet ihracatında bulunan firmalarımız için uygun maliyetli finansman sağlanmasıdır. Döviz kurlarında yaşanan artış ihracatçının yüzünü bir nebze de olsa güldürmüştü. Ama finansmana erişim sorunun olması da işleri zorlaştırmaktaydı. Reeskont kredilerine erişim şartları kolaylaştırıldı. Reeskont kredisi kullanımında %30 ilave ihracat bedeli satış koşulu kaldırıldı. Bunlara ek olarak döviz almama taahhüdünden, ithalat ödemeleri kapsamındaki döviz alımları istisna tutuldu. Reeskont kredilerinin günlük limiti 1,5 milyar TL'ye yükseltildi. Bunlar finansmana erişim noktasında biraz da olsa kolaylıklar sağlamaktadır. Geçtiğimiz haftadan itibaren ihracatçı firmaların Eximbank kredilerinin de kullanmaya başladığını görmekteyiz. İhracatçı firmaların finansmana erişim konusunda Kobilere göre biraz daha hareket alanı elde edeceklerini göreceğiz. Sıkışan piyasalar için bu adımlar yeterli olmasa da kısmı olarak rahatlama sağlayacaktır.