Meral Akşener ve Ekrem İmamoğlu Hatay'da: Bari burada yangından mal kaçırmayın
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, depremin vurduğu Hatay’da gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’da İBB Afet Koordinasyon Merkezi’nde deprem ve seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bölgeye yönelik çalışmalarına ve olası İstanbul depremine değinen İmamoğlu “İBB ve İstanbul’daki 14 belediyemiz tarafından bölgede hizmet sürüyor. İSKİ ve İGDAŞ yoğun bir çaba içerisinde. Sağlık personellerimiz, cenaze hizmetlerimizi de yürütüyoruz. Bir arabalı vapurumuzu buraya yolladık. Hatay’ın kentleşme sürecinde hizmet sunmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
“GÜÇLÜ ALANLAR ÜRETMEK İSTİYORUZ”
İmamoğlu, “Güçlü konaklama alanları üretmek istiyoruz. Ağır acılar, kayıplar verdik. Mekanları cennet olsun. Bundan sonraki sürecin tasarlanması en önemli husus olmuştur. Sabırlı bir biçimde geçici konutlarımızı üretip, kalıcı yaşam alanlarımızı bu coğrafyanın varlığını en güçlü şekilde koruyacak bir mekanizmaya dönüştürmemiz şart. Hepimize başarılar diliyorum. 10 şehrin yapımı ve imarı sürecinde de 10 Mayıs’tan sonra milletimize hediye etmeyi sizlerle birlikte başaracağız” diye konuştu.
Deprem bölgelerindeki gözlemlerini aktaran Akşener ise “Hatay’a geldikten sonra buraya sık sık geleceğim sözünü vermiştim. Bugün Hatay’dayım. Yarın da Kahramanmaraş’a, Adıyaman ve diğer şehirlerimize gideceğiz” ifadeleriyle sözlerine başladı.
“Türkiye beka kavramı üzerinden birbirini suçladı bu ülkede” diyen Akşener, “Türkiye’yi bir taraf satacakmış bir taraf da sattırmıyormuş gibi lanse edildi. Birbirimize düşürüldük. Bu deprem bize gösterdi ki Türkiye’nin bekasıyla ilgili sorunlarımız iş bilmemekten kaynaklanan hatalar sonucunda ortaya çıkan kusurlar” ifadelerini kullandı.
“TEDBİR ALMA GÖREVİ İKTİDARDADIR”
Akşener şunları kaydetti:
“Bu afet iktidar eliyle bu ucube sistemin getirdiği bir sonuç olarak da asrın felaketine dönüşmüştür. Afet Allah'tan gelmedir; doğru. Ama tedbirini alma görevi iktidardadır. Deprem sonrasında yaşananlar, beceriksizlik ürünü olarak ortaya çıktı. İstanbul depremini aynı beceriksizlikle yönetirsek, tedbirini almazsak İstanbul depremi buradaki gibi bir deprem olduğu takdirde Türkiye’nin beka sorunu tavan yapar. Tedbir alınması lazım.
Ben deprem bölgesine 2’nci gelişimde ilk defa rozet taktım. Orada hepimiz insanız, dardayız. Bu kutuplaştırma çabalarının hiçbir işe yaramadığını halkımız gösterdi.
AFAD önemli bir kurum ama ben İçişleri Bakanlığı görevinden geliyorum. Sivil Savunma Genel Müdürlüğü’nün özelliği şuydu: 7 bin civarında memur vardı. Onun her birinin eğittiği sivil insanlardan oluşan 35 bin kişi vardı. İster sel, ister deprem, ister yangın vatandaşların yardım ettiği bir sistemdi. Buna karşılık bambaşka bir sistem kurdunuz. Herkesin bir araya gelip vatandaşımıza yardım ettiği organizasyonlar ortadan kalktı. Askeri kışlada tutarsanız, sokağı bilmediğinizden ne söylenirse ona inanırsanız böyle bir beceriksizlikle karşı karşıya kalırsınız.
“KÜÇÜK KURNAZLIKLAR OLMAZ”
Koordinasyonu bizzat hükümet yapsaydı, merkezi bütçeyle sizlerin bütçesini yan yana getirebilseydi imkanlar çoğalır, israf olmazdı. Onun yerine düşmanlaştırma tercih edildi.
AFAD’a yardım yapılıyor ama bireylerin de yaptığı yardımlar var bizzat belediyelere. Küçücük kurnazlıklar olmaz. Bari burada yangından mal kaçırmayı bırakın. Ayıptır, günahtır. İktidarın da sizlerin ellerini tutup acil bir biçimde bu işe girmeleri gerek. Belediyelerin imkanları yetmez, merkezi bütçenin devreye girmesi lazım.
Halk, Hatay’a geri dönmek istiyor. Barınma alanlarına ihtiyaç var. Sabit evden bahsetmiyorum henüz. Prefabrik eve ihtiyaçları var. Bunun planlanması lazım. Ben 99 depremini yaşamış, kayıplar yaşamış bir depremzedeyim.
Çocuklara sahip çıkılması gerektiğini söyledim. Birimiz hepimiz hepimiz birimiz diyerek asrın afetinin asrın felaketine döndürüldüğü bu beceriksizliğin içinden çıkacağız. 14 Mayıs seçiminden sonra Allah bizlere nasip edecek ve bu yıkımın tez elden kaldırılması için bilim, inanç, ciddiyet, hesap verilebilirlik üzerinden yerine getirilecek”