Mehmet Uçum'dan PKK'nın feshiyle ilgili 'anayasa' vurgulu mesaj

Mehmet Uçum, PKK’nın fesih kararını “Terörsüz Türkiye’ye geçişin temel aşaması tamamlandı” sözleriyle değerlendirdi. Uçum karara ilişkin açıklamasında yeni anayasa vurgusu da yaptı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Uçum, yapılan açıklamaların, “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşmada temel bir aşamanın tamamlandığını gösterdiğini söyledi.
Uçum, açıklamasında bu sürecin yalnızca güvenlik açısından değil, aynı zamanda toplumsal bütünleşme anlamında da önemli bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
Mehmet Uçum, PKK’nın aldığı kararların Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletiyle bütünleşmesinin tarihsel bir teyidi olduğunu belirtti. Sürecin, Türkiye'nin birlik ve beraberliğini perçinleyen bir gelişme olduğunun altını çizdi. Ayrıca, terörsüz bir ortamın, yeni anayasal reformlar ve demokrasi alanında köklü adımların önünü açacağını söyledi.
“YÜKSELİŞ DÖNEMİ BAŞLIYOR, REFORMLAR KAPIDA”
Uçum, açıklamasının devamında, silahlı çatışma döneminin sona ermesinin Türkiye’yi her yönüyle daha güçlü kılacağını ifade etti. “Yeni dönem, Türkiye için tarihsel bir yükseliş sürecidir” diyen Uçum, bu aşamayla birlikte demokrasi ve hukuk alanında geniş kapsamlı reformların gündeme geleceğini bildirdi.
“Ulusal ve yurtsever demokrasi hukukunun somutlaştığı yeni bir aşamaya geçileceği herkesin kabulündedir” ifadeleriyle sürecin önemine işaret etti.
ANAYASA VURGUSU
Uçum, mesajında anayasa vurgusu da yaptı. Uçum, “Görüldüğü üzere Kurtuluşla başlayan, Cumhuriyetin ilanıyla tescillenen Kuruluş sürecimiz, Terörsüz Türkiye’ye geçişi takiben yeni anayasa başta olmak üzere kapsayıcı reformların yapılmasıyla tamamlanacaktır. Böylece kuruluşunu tamamlamış Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılını Türkiye Yüzyılı yapma hedefine yönelik büyük yürüyüşüne engelsiz ve daha güçlü bir şekilde devam edecektir” ifadelerine yer verdi.
Uçum açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Baştan belirtelim ki; Terörsüz Türkiye hedefine ulaşarak Türkiye Yüzyılını gerçekleştirmek, Vatanın bölünmez bütünlüğü uğrunda canlarını veren aziz şehitlerimizin yüce hatıralarına bağlılığımızın bir gereği ve temel ödevimizdir.
Görünen o ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük Ülke Liderliğinde, Sayın Bahçeli’nin cesur siyasi öncülüğüyle Devlet inisiyatifi olarak başlayan ve Devlet politikası olarak yürütülen Terörsüz Türkiye gerçeğe dönüşüyor.
Türkiye halkının tüm unsurlarıyla beraber Türkler ve Kürtler emperyalizme karşı verilen varoluş mücadelesinde Kurtuluş savaşını kazanarak ve Türkiye Cumhuriyetini kurarak ebediyete kadar kendi kaderlerini birlikte tayin ettiler.
Atatürk “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” ifadesiyle, Türkler ve Kürtler de içinde, Türkiye halkının tüm bileşenlerinin Türk Milletinin asli unsuru olduğu tespitini yaptı. Bu tespit Cumhuriyetin temel kurucu ilkelerinden biri oldu.
Millet; geçmişi bugünü ve geleceği kuşatan bir kavram olduğu için bugün de bu ilke aynen geçerlidir, yani Türk Milletinin esası Türkiye halkıdır. Türkiye halkı çeşitliliğimizin Türk Milleti birliğimizin güvencesidir. Bugünler Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Alevi, Sünni de içinde; Türk Milletinin tüm bileşenlerinin kaderlerinin bir ve aynı, gelecek vizyonlarının tek olduğunun tüm dünyaya gösterildiği günlerdir.
Terörsüz Türkiye için yapılan açıklamaların ortaya koyduğu şudur:
Kürtler, Türk Milletinin asli kurucu bileşenidir.
Kürtler, Türk Milletinin ayrılmaz parçası sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve daimi sahibidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtlerin de Milli Devleti’dir.
Türkiye Yüzyılı; Türk ve Kürt yüzyılıdır.
Tam da bu paradigmaya uygun olarak yapılan tüm açıklamalar Terörsüz Türkiye’ye geçişte temel aşamanın tamamlandığını gösteriyor. Ayrıca bu açıklamalar Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti ile bütünleşmesinin tarihsel teyidi ve ilanıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Sayın Bahçeli’nin Türkiye’yi esas alan siyasetteki muhteşem birlikteliği ve uyumu, halkın olağanüstü desteği, siyaset kurumunun sorumlu yaklaşımı, Devletin tüm kurumlarıyla ve tam kapasite olarak sürecin yürütücülüğünü yapması Terörsüz Türkiye’ye geçişin güvencesi olmuştur.
Geldiğimiz noktada Terörsüz Türkiye için şu tespitleri yapmak artık mümkündür:
Terörsüz Türkiye bir sonuç değil yeni bir başlangıçtır. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması ve bu aşamasının sona ermesiyle Türkiye için tarihsel bir yükseliş dönemi başlamaktadır.
Yeni dönem Türkiye’yi her bakımdan güçlendirecektir. Demokrasi ve hukuk alanında kapsamlı reformların yapılacağı, ulusal ve yurtsever demokrasi hukukunun somutlandığı yeni bir aşamaya geçileceği herkesin kabulündedir.
Görüldüğü üzere Kurtuluşla başlayan, Cumhuriyetin ilanıyla tescillenen Kuruluş sürecimiz, Terörsüz Türkiye’ye geçişi takiben yeni anayasa başta olmak üzere kapsayıcı reformların yapılmasıyla tamamlanacaktır. Böylece kuruluşunu tamamlamış Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılını Türkiye Yüzyılı yapma hedefine yönelik büyük yürüyüşüne engelsiz ve daha güçlü bir şekilde devam edecektir.
Halkımızın tüm unsurlarının asli bileşen olduğu birliğimizin teminatı Büyük Türk Milletinin gözü aydın olsun.
Yaşasın Tam Bağımsız ve Milli Birliği Tescilenmiş Büyük Türkiye”