Meclis'te gergin dakikalar
Muhalefet ve meslek örgütlerinin "Sansür yasası" ismi ile andıkları, "Dezenformasyon Yasası"nın görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu'nda gerginlik yaşandı.
Dezenformasyon Yasası görüşmelerinin devam ettiği TBMM Genel Kurulunda, gündem dışı konuşmaların ardından, grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
VERGİ ELEŞTİRİSİ
İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, çalışanlardan haksız vergi alınması sonucu net ücretlerin azalmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Usta, ücretlilerden bu yıl hukuksuzca 25 milyar TL vergi alındığını, 2023’te bu miktarın 38 milyar lira olacağını kaydetti.
CHP, ERDOĞAN’IN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliğinde siyasi partilere dağılım hesabı yapıldığını ileri sürdü.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan’ın bir konuşmasında kullandığı “Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı bir Türkiye’yi biz hallederiz. Şu an itibarıyla onun hazırlığı içindeyiz.” ifadelerini aktaran Altay, sözlerini şöyle sürdürdü;
Sansür yasasını görüşüyoruz. Gördüğüm kadarıyla Cumhur İttifakı çok kararlı. Çözdüm ben meseleyi. Tayyip Bey’in 3 gün önce söylediğini şöyle okuyalım; ‘yolsuzlukların konuşulmadığı, rüşvetin konuşulmadığı, yoksulluğun konuşulmayacağı bir Türkiye’yi biz hallederiz.’ İşte o hazırlık bu yasa. Hodri meydan. TBMM İçtüzüğünün bize verdiği bütün hakları kullanacağız. Kimse kusura bakmasın.”
MHP’DEN TEPKİ GELDİ
Altay’ın konuşmasını eleştiren MHP İstanbul Milletvekili Fethi Yıldız ile Altay arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı.
AKP’DEN DE AÇIKLAMA GELDİ
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Meclis’te kullanılan üslubu eleştirerek, şunları kaydetti:
*Kendileri hukuktan, hukuk devletinden, anayasal düzenden bahsederken kendilerine uygun olmayan hiçbir hukuki yapıyı, anayasal düzenlemeyi ve yasayı geçerli ve gerçek görmeyen, istedikleri gibi her konuyu kendilerine göre yontan bir dile karşı söyleyebileceğim tek bir şey var: Jung diyor ki ‘Hiç kimse bir başkasını yargılayacak kadar mükemmel değildir, kendisinde bu hakkı görecek kadar hadsizdir sadece.’
*Dolayısıyla bizim yaptığımız bir yasal düzenlemeden yola çıkarak kullandığı ifadeleri Sayın Altay’a iade ediyorum. En ufak bir tepkiyle karşılaştığınızda karşınızdaki insana ‘Terbiyesizlik yapma’ diye bağıramazsınız.
*Alınan kararlar kendileriyle ilgili olumlu çıktığında alkışlayan, olumsuz çıktığında hakaret eden, aşağılayan bir dille karşı karşıyayız. Bu dil kaybedecek. Kazanamayacaklar.