Maymun çiçeğine yeni aşı: Uzmanlar etkinliğini vurguluyor
Maymun çiçeği için geliştirilen yeni bir aşı, mesajcı RNA (mRNA) teknolojisi kullanılarak yapılan çalışmalarda, semptomların azalması ve virüsün yayılmasının önlenmesi konusunda diğer aşılara kıyasla dikkat çekici sonuçlar verdi.
Bu teknoloji, COVID-19 pandemisi sırasında büyük ilgi gördü. Aşılar, virüsün hücreleri ele geçirmesine yardımcı olan proteinleri tanımlayarak, bu proteinlerin insan hücrelerinde üretilmesini sağlayan sentetik bir mesajcı RNA (mRNA) dizisi oluşturuyor.
Bağışıklık sistemi bu proteinleri yabancı olarak algılayarak antikor üretimiyle bir bağışıklık tepkisi geliştiriyor. Bu sayede, virüs vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi hızla savaşmaya hazır hale geliyor.
Moderna tarafından geliştirilen yeni aşı (mRNA-1769), Birleşik Krallık'ta insan deneylerinde test ediliyor. Bu aşama, makak maymunları üzerinde yapılan deneylerde aşının geleneksel çiçek aşılarına kıyasla üstün etkinlik göstermesinden sonra başlatıldı.
“Cell” dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, aşı yapılan maymunlarda maymun çiçeği lezyonları %96 oranında azaldı ve hayvanlar 10 gün içinde daha hızlı iyileşti.
Ayrıca, düşük viral yük tespit edilmesi, virüsün bulaşma olasılığının da daha düşük olduğunu ortaya koydu.
Yeni aşı, Afrika'dan Avrupa ve Asya'ya yayılan tehlikeli (clade 1b) suşuyla yakından ilişkili ölümcül bir virüs türüne karşı test edildi.
Uzmanlar, bu aşının başarısının mRNA teknolojisinin sunduğu büyük imkanlardan kaynaklandığını düşünüyor.
Zewail City Biyomedikal Bilimler Programı'ndan Profesör Tamer Salem, Al-Ain News'e yaptığı açıklamada, "Bu teknolojiyle geliştirilen aşılar, virüsün enfeksiyon açısından en kritik parçalarına odaklanıyor. Bu da daha güçlü bir bağışıklık tepkisine yol açıyor" dedi.
Salem, mRNA aşılarının, bazı geleneksel aşılardan farklı olarak canlı ya da zayıflatılmış virüs kullanmadığını belirterek, bu durumun bağışıklık sistemi zayıf olan kişiler için daha güvenli olduğunu vurguladı.
Ayrıca, bu aşılar hem antikor üretimini hem de T hücre yanıtı olarak bilinen hücresel bağışıklığı uyararak virüse karşı daha geniş ve güçlü bir koruma sağlıyor.
İlaç üretimi danışmanı Khaled Al-Akrat ise bu teknolojinin hızla geliştirilme avantajına dikkat çekti. Al-Ain News'e yaptığı açıklamada, "Bilim insanları virüsün genetik dizilimini öğrendikten sonra, mRNA aşısını hızla tasarlayabilirler. Bu, COVID-19 aşılarında olduğu gibi geleneksel aşılara kıyasla rekor sürede bir geliştirme sürecini mümkün kıldı" dedi.
Al-Akrat ayrıca, bu aşıların esneklik avantajına sahip olduğunu belirtti. "Virüs mutasyona uğrarsa, araştırmacılar mRNA dizilimini yeni suşa uyacak şekilde hızla güncelleyebilirler. Bu, geleneksel aşılara göre çok daha hızlı bir güncelleme sağlar" ifadelerini kullandı.