748 yıl hapis cezasına çarptırılan gazeteci Veli Yılmaz'ın hayatı kitap oldu
Veli Yılmaz, kaldığı her cezaevinde kendine mutlaka bir çalışma masası kurardı.
12 Eylül mahkemeleri tarafından yazı işleri müdürlüğünü yaptığı gazetede yayımlanan yazılardan dolayı 748 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 10,5 yıl yattığı cezaevinden çıktıktan 748 gün sonra Beşiktaş vapur iskelesinde kalp krizi geçirerek 43 yaşında hayatını kaybeden gazeteci-yazar Veli Yılmaz'ın yaşam öyküsü İletişim Yayınları'ndan çıktı.
Tarihçi ve akademisyen Eray Yılmaz'ın kaleme aldığı 'VELİ YILMAZ (1950-1993) / Devrimci Gazeteci', işkence gören, açlık grevlerine katılan, hukuksuzluğa direnen bir gazetecinin ve onu merkezine alarak 1980 öncesi ve sonrasındaki 20 yıla odaklanan bir dönemin portresini çiziyor.
Veli Yılmaz'ın 5 bin liralık (bugünün değeriyle 70 bin liralık) kitap alacak kadar okuma ve öğrenme tutkunu olduğu Şebinkarahisar'daki çocukluğu ve ilk gençliği; lise birincisi olarak İTÜ'ye girmesiyle başlayan ve Halkın Kurtuluşu gazetesinin yazı işleri müdürlüğünü de yaptığı İstanbul günleri; 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından siyasi mahkum olarak çeşitli cezaevlerinde ağır koşullarda geçirdiği yıllar ve son olarak 748 günlük özgürlüğü kitapta dört bölüm halinde anlatılıyor.
Bölümlerde dönemin ayrıntılı siyasi çerçevesinin çizilmesi okura o tarihlerdeki koşullara dair fikir verirken, eşi gazeteci Neyyire Özkan ve yakın arkadaşlarının anekdotları renkli bir anlatım katıyor. Dünya çapında 250 gazetecinin uzun süreli hapis cezasına çarptırıldığı günümüzde "hiç yaşlanmamış bir gencin", Veli Yılmaz'ın yaşam öyküsü güncelliğini sürdürüyor.
Kitabın ek bölümünde yer verilen Neyyire Özkan-Veli Yılmaz mektuplaşmalarından alıntılar, altı farklı cezaevinde geçen 10,5 yıllık tutukluluk ve hükümlülük sürecinde her şeye rağmen heyecanla süren bir ilişkinin çarpıcı tanıklığı niteliğindeler.