Libya'da kanlı çatışmalar Ramazan’da da sürüyor
Libya'nın başkenti Trablus'un doğusundaki Tajura bölgesinde konuşlanan milisler arasında Cumartesi günü geç saatlerde ağır ve orta boy silahların kullanıldığı çatışmalar meydana geldi.
Yerel kaynaklara göre çatışmalar, "Hava Kuvvetleri Karargahı" olarak bilinen yerde konuşlanmış "Tajura Aslanları" milisleri ile hafif ve orta silahların bulunduğu “al-Usta Milad Kuyusu”ndaki eski karargahı kontrol eden aynı silahlı gruba mensup milisler arasında gerçekleşti.
AİLELER BÖLGEYİ TERK ETTİ
Kaynaklara göre, taraflar arasındaki şiddetli çatışmalar, bölgedeki kadın, çocuk ve aileler arasında paniğe ve ardından bölgeyi terk etmelerine neden oldu.
Bir kez daha, bölgede tanınmış bazı ileri gelenlerin iki taraf arasındaki çatışmaları durdurma çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Çatışmaların yeniden başlayacağı endişesi, insanların bölgeden kaçmasına yol açıyor.
KANLI ÇATIŞMALAR
Söz konusu çatışmalar, yine aynı bölgede kanlı çatışmaların yaşanmasından birkaç gün sonra meydana geldi. Çatışmalar "Tajura Aslanları" ile 51 Piyade komutanı Beşir Halafullah liderliğindeki silahlı grup "Rahbat Al-Duru" arasında gerçekleşti.
Çatışmalar, iki tarafın üyeleri arasında bir kamu tesisinin kontrolüyle ilgili basit bir anlaşmazlıkla başladı. Her iki taraftan milislerin ölümü, kamu ve özel mülkün zarar görmesiyle sonuçlanan çatışmalar kısa sürede geniş alana yayıldı.
GÜVENLİKTE BOŞLUKLAR
Tajura bölgesinden aktivist Abdurrahman Muhanna, bazı sivil müdahalelerle çatışmaların durduğu, ancak gerginlik ve tansiyonun her zaman zirvede olduğu açıklamasında bulundu. Muhanna, disiplinsizlik ve silahlar milislerin elinde olduğu sürece bu çatışmaların durmayacağı değerlendirmesinde bulundu.
Muhanna: “Bölgede etkili bir güvenlik birimleri yok. Aksine, güvenlik birimlerinin çoğu üyesi Tajura grubunda ve Batı Libya'daki diğer bölgelerde bitmek bilmeyen çatışmalarda aktif bir pozisyondalar. Son dönemde polis birimlerine giren ancak eğitim almamış bireyler var ve bunlar suçlu olarak aranan kişiler.
Muhanna, bu silahlı gruplarla bağlantılı olan ve onları kontrol etmek için harekete geçmesi beklenen Abdülhamid Dibeybe liderliğindeki eski hükümetin Savunma Bakanlığı'nın sessiz kalmasına bir anlam veremiyor.