Çınar: Körfez yatırımları Türkiye’yi rahatlatacak / Al Ain Türkçe Özel
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Körfez turunda çok sayıda sektörü ilgilendiren anlaşmaların yapılması bekleniyor. Bu anlaşmalar ve Türkiye ekonomisine getirilerini Ekonomist Ramazan Çınar Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 gün sürecek Körfez ülkeleri turunun iki önemli başlığı olduğunu vurguladı, “Gündemimiz ortak yatırım ve ticari faaliyetler” dedi. Erdoğan’ın Körfez turu ve olası sonuçlarını Ekonomist Ramazan Çınar’la konuştuk.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez ülkelerine gerçekleştireceği ziyaret, hangi sektörlerde yeni iş birliklerine veya ticaret anlaşmalarına yol açabilir ve bu durum Türkiye ekonomisine nasıl bir katkı sağlar?
Seçim sonrası yapılan hem kadro değişimi hem de politika değişiklikleri sonrası finansman girişlerinin hızlanması bekleniyordu. Bununla ilgili ilk adımı Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Hazine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaptığı ziyaret ile gördük. Bu ziyaret sonrası Cumhurbaşkanı seviyesindeki ziyaretle gerekli adımların atılacak daha doğrusu nihai nokta konacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Körfez ülkelerini ziyareti kapsamında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ticari ilişkilerin artırılması için yapılacak ziyaretlerde öne çıkan konulardan birisi de Ovaköy Sınır kapısı.
Habur sınır kapısına ek olarak açılması planlanan bu kapı büyük önem taşıyor. Körfez ülkelerinin Avrupa’ya Türkiye’deki Ovaköy Sınır Kapısı üzerinden ulaşımını sağlanması planlanıyor. Çünkü, Ovaköy Sınır Kapısı, Avrupa’yı da Bağdat üzerinden Basra Körfezi’ne bağlayacak. Ek olarak Kalkınma Yolu Projesi ile de Körfez’deki ticaretin Irak üzerinden Avrupa’ya taşınmasın planlanıyor. Bu sayede 2 trilyon dolarlık Körfez sermayesine Batı sermayesiyle yeni bir iş birliği kapısı kazandırılacak. Ovaköy kapısı da burada kilit öneme sahip olacak.
Bu ziyaret sonucunda, Türkiye ve Körfez ülkeleri arasında hangi tür yatırımların artması bekleniyor ve bu yatırım türleri Türkiye’nin hangi eksiklerini tamamlayacak, katkısı ne olacak?
İnşaat ve gastronomide başarılı işlere imza atan Türk şirketleri dikkat çekiyor. Altın, mücevher, petrol ürünleri ve elektrikli cihazların ticareti öne çıkıyor. Cumhurbaşkanının Erdoğan'ın muhataplarıyla sağlık, enerji ve savunma sanayii gibi çeşitli alanlarda iş birliğini ele alması bekleniyor. Bu alanda yapılacak ek anlaşmalar ile ikili ticaretlerin artacağını düşünüyorum.
Özellikle BAE ile olan hem ikili ilişkilerin hem de ticaretin geliştirilmesi beklenmektedir. BAE önemli bir partner. Çünkü Körfez ülkeleri içinde en fazla ticaret hacmine sahip ülke olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaklaşık olarak 10 milyar dolarlık ticaret hacminin 5 yıl içinde 25 milyar dolar seviyesine çıkartılması hedefleniyor. Türk lirasının döviz karşısında değer kaybetmesi sonrası ucuzlayan firmalar ve iş gücü, yatırım için uygun koşulların oluşmasını sağlıyor. Bu durum bizim doğrudan ve dolaylı yatırımlar çekmemize katkı
sağlayacaktır.
Özellikle doğrudan yatırımlar ile kalıcı, uzun vadeli ve doğru yatırımları çekebiliriz. Bu durum finansman ihtiyacını karşılamamıza, işsizliğin azalmasına, know how elde etmemize katkı sağlayacaktır. Yatırım yapacak firmaların gelişimini de sağlayacaktır.
Türkiye’nin 2022 yılında yaptığı 254 milyar dolarlık ihracatın yüzde 26’sı İslam ülkelerine yapıldı. (76 milyar dolar.) Önümüzdeki 5 yıl için hedeflenen rakam ise körfez ülkelerinin payının yüzde 30 seviyesine çıkartılmasıdır.
Körfez ülkeleri önemli bir finansal merkez olduğu için, bu ziyaretin Türkiye'nin uluslararası finansal işlemleri ve borçlanma maliyetleri üzerinde bir etkisi olabilir mi? Eğer öyleyse, bunun getirileri ne olur?
Ekonomimizin içinde bulunduğu dar boğaz açısından finansman ihtiyacının karşılanması için yapılacak olan anlaşmalar büyük önem taşıyor. Tabi ki büyük çaplı anlaşmaların bir anda yapılmasını beklememek gerekiyor.
FED başta olmak üzere diğer Merkez Bankalarının da faiz artışına gitmesi finansman maliyetini artırdı. Bu durum hem borçlanmaları zorlaştırmakta hem de maliyetini artırmaktadır. Körfez ülkeleri ile yeni swap anlaşmaları yapılabilir. İlk etapta bunun daha hızlı ve kolay olacağını söyleyebilirim. Buradan gelecek olan adımlar diğer borçlanma maliyetlerimizi de etkileyecektir.
Çünkü yapılan değişiklikler ve finansman girişi sağlandığı takdirde ekonomideki kırılganlıklar bir nebze de olsa düzelecektir. Bu durum diğer yatırım yapmayı ya da iş birliği yapmayı planlayan ülkelerin gelişini de kolaylaştıracaktır.
Eylül dönemine kadar turizm gelirleri Türkiye’ye kısmi rahatlama sağlayacaktır. Körfez turunda yapılacak yeni anlaşmalar da Türkiye ekonomisini daha da rahatlatacak, rahatlığın biraz daha uzun vadeye yayılmasını beraberinde getirecek. Yeni anlaşmalar için de Türkiye’ye zaman kazandıracak.