Korcan: Oratadoğu’daki savaştan en büyük yarayı BIST aldı
Dünya yazarı Ufuk Korcan, Gazze savaşının başlamasından sonra BIST’teki yüzde 9’luk kaybı yazdı. Düşüşte nelerin etkili olduğunu analiz etti.
Dünya Gazetesi yazarı Ufuk Korcan, Gazze savaşının birinci ayında en çok yarayı BIST’in aldığını söyledi. Yüzde 9’luk düşüşün nedenlerini sıraladı.
Ufuk Korcan’ın yazısı şöyle:
Ortadoğu’daki savaştan en büyük yarayı BIST aldı
İsrail-Hamas savaşında 1 ay geride kaldı. Bu süreçte BIST %9’a yakın kayıp ile İsrail borsasını bile solladı. Beklenen yabancının gelmemesi ve mevduat faizlerinin yükselmesi kayıpları artıran diğer nedenler olarak sıralanıyor.
İsrail ve Filistin arasındaki gerginliğin savaşa dönüşmesinin üzerinden tam 1 ay geçti. Binlerce kişinin yaşamını yitirdiği bu süreçte tüm dünya savaşın acı yüzünü gördü. Tek dileğimiz bu acıların bir an önce sona ermesi. Dünyanın bir tarafında bunlar yaşanırken biz işimiz gereği piyasalardaki gelişmelere bakacağız.
Son 1 ayda Ortadoğu’daki yaşananlara en sert tepkiyi Borsa İstanbul’un verdiği görülüyor. BIST 100 Endeksi’nde 1 aylık kayıp yüzde 9’u bulurken savaşın başrolündeki İsrail’in borsasında 1 ayda yaşanan düşüş yüzde 7.88 oldu. Borsa İstanbul’daki bu sert geri çekilmenin Tel Aviv Borsası’ndan daha büyük olması bu yaşanan düşüşün temelinde tamamen savaşın etkili olmadığını gösteriyor.
CDS’ler savaş öncesinin altında
Savaşın başladığı günden bu yana diğer yatırım araçlarının seyrine de bir bakalım… Savaş öncesinde 27.60 TL seviyelerinden işlem gören dolar kuru, Cuma günü 28.38 TL’den haftayı tamamladı. Yani kurlarda 1 ayda yaklaşık yüze 2.8’lik bir artış yaşandı.
Uluslararası piyasalarda işlem gören Türkiye’nin risk primini gösteren 5 yıllık CDS oranları 6 Ekim’de 400 puan seviyelerindeydi. 5 yıllık CDS’lerde 1 ay boyunca yukarı yönlü çok ciddi bir hareket yaşanmadı hatta Cuma günü 367 ile savaş öncesi seviyesinin de altına indi. Küresel anlamda emtialara baktığımızda da öyle pek savaş fiyatlamasının olmadığı dikkat çekiyor.
Savaş öncesinde 85 dolar seviyelerinden işlem gören Brent türü petrolün varil fiyatı, 92.16 dolara kadar çıktıktan sonra yeniden savaş öncesi seviyelerine geri döndü. Savaştan sadece 1 hafta öncesinde 1.900 dolar seviyelerinden hızla 1.800 dolar sınırına gerileyen altının ons fiyatı Ortadoğu’dan gelen haberle kayıplarını geri aldı ve 2000 doların üzerini gördü.
Yani emtialar arasında sadece altın savaşa sert tepki verdi. Tüm bu fotoğrafa baktığımızda Borsa İstanbul’da yaşanan kayıpların tamamen savaş fiyatlaması olduğunu söylemek zor. Peki neden Borsa İstanbul bu kadar sert düştü?
Beklenen yabancı gelmedi
Bu sorunun cevabı aslında savaş öncesindeki seyirde gizli. Endeks seçimlerin ardından hızla 4 bin 400 puanlardan 8 bin 500 puanın üzerine çıktı. Fakat birçok denemesine rağmen bu seviyenin üzerinde tutunamadı.
Özellikle seçim sonrası ekonomi yönetiminin piyasa dostu mesajlar vermesi ve uluslararası yatırımcılarla iyi ilişkilere sahip olmaları son yıllarda Türkiye’yi terk eden yabancı yatırımcıların geri döneceği beklentilerini güçlendirmişti.
Büyük yerli yatırımcılar da yabancı girişi öncesi pozisyonlarını artırdı ve endeksi yukarı taşıdı. Fakat beklenen yabancı girişi bir türlü olmayınca yerlilerin gücü azaldı. Aşırı alım bölgesinde olan teknik göstergelerin soğuması için geri çekilme aslında kaçınılmazdı.
Borsada rahatlama için 8 bin 100 puan aşılmalı
Gelelim BIST Endeksi’ndeki teknik görünüme… Endeks geçtiğimiz haftalarda 22 Mayıs 2023 haftasında başlattığı yükseliş trendinin altına indi. Ancak şu aşamada endeksin kritik bir bölge olan 7 bin 354 – 7 bin 406 puan bandında tutunduğunu ve altına inmekte zorlandığı söylenebilir.
Burası son derece kritik. Bu bölgenin de altına gelinmesi ve altında kapanış yapılması endekste kademeli olarak da olsa 7 bin 100 ve 6 bin 900 puan seviyelerinin test edilme riskini gündeme getirir. Yukarı da ise 7 bin 850 önemli bir direnç noktası. Bu direncin aşılması halinde bir diğer kritik seviye olan 8 bin 100 puanın aşılıp aşılamaması izlenecek. 8 bin 100 puanın aşılıp üzerinde kapanış yapılması halinde piyasada bir rahatlamadan bahsedebiliriz.
Mevduat ile enflasyon arasında uçurum azaldı
Yerli yatırımcıların gücünün azalması ifadesine karşılık ‘ama yerli yatırımcı sayısı rekor kırıyor’ diyebilirsiniz. Evet Merkez Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre, hisse senedi piyasasında yerli yatırımcı sayısı 8 milyonu aştı. Ancak bu yatırımcıların büyük bölümünün sadece halka arzlara ilgi gösterdiği ve büyük bölümünün hesabındaki bakiyenin 10 bin TL’nin altında olduğu unutulmamalı.
Son yıllarda düşük faiz politikası nedeniyle borsanın enflasyonist ortamda rakipsiz kalması getiri arayışı içinde olan yatırımcıları borsaya yöneltmişti. Son aylarda politika faizindeki artış ve makro ihtiyati tedbirlerle mevduat faizlerinin yükselmesi artık risk almak istemeyenler için cazibesini artırdı. Bugün yüzde 40- 45 aralığında risksiz getiri elde etmek mümkün. Tek risk elde edilen getirinin enflasyonun altında kalması. Ancak bu uçurum geçmişte çok daha büyüktü.