KKTC'de yol gerilimi: Ankara'dan Birleşmiş Milletler'e tepki
Pile-Yiğitler Projesi’nin Birleşmiş Milletler Barış Gücü tarafından engellenmesine Ankara’dan tepkiler geldi. Dışişleri Bakanlığı “Şiddetle kınıyoruz” derken AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Söz konusu tavır, Kıbrıs’taki varlığını ve itibarını zedelemiştir”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı’nın Yeşil Hat üzerindeki Pile Köyü’ne ulaşımı kolaylaştırmak için hayata geçirmek istediği Pile-Yiğitler Projesi’nin Birleşmiş Milletler Barış Gücü tarafından engellenmeye çalışılmasına Ankara’dan tepkiler geldi.
Projenin hayata geçirileceği yerde gerginlik yaşandı, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Kimsenin toprağında, malında gözümüz yok" dedi.
ANKARA’DAN TEPKİLER GELDİ
KKTC’de yaşanan gerilimle ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den açıklama geldi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Ömer Çelik, yolun insani bir amaç taşıdığına dikkat çekti.
“Buna karşılık Kıbrıs’ta görev yapan BM Barış Gücü’nün Pile-Yiğitler Projesi yolunun inşa sürecine ilişkin takındığı tavır kabul edilemez ve son derece yanlış olmuştur.” diyen Ömer Çelik, “Barış Gücü’nün Rum Kesimi’ni memnun etmeye dönük söz konusu tavrı, bizatihi Kıbrıs’taki varlığını ve itibarını zedelemiştir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin, bu süreçte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne desteğinin tam olduğunu bildiren Çelik, son gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirtti.
Çelik, hiç kimsenin Kıbrıs Türkü'nün iyi niyetini istismar etmeye kalkmaması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün Kıbrıs Türklerine eşit mesafede, tutarlı ve çifte standart içermeyen tutum sergilemesi beklentimizdir. Cumhurbaşkanımızın BM platformlarında açık ve net şekilde dile getirdiği gibi herkes Kıbrıs'ta iki eşit egemen halk olduğu gerçeğine tam saygı göstermelidir. KKTC'nin egemenlik haklarına kimse saygısızlık yapamaz.”
DEVLET BAHÇELİ: KKTC HÜKÜMETİ HAKLIDIR, DESTEĞİMİZ TAMDIR
Yaşanan gerilime ilişkin bir açıklama da Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den geldi.
“Ada’da iki halk ve egemen iki devlet vardır.” diyen Bahçeli, “Bu gerçekler kabul edilmeden adil ve kalıcı bir çözüm ortamının yeşermesi ham bir hayaldir. Kıbrıs Türk halkının bağımsız ve egemen devleti vasıtasıyla Rumların idaresi altına heves edip azınlık statüsüne boyun eğmesi kesinlikle imkansızdır.” ifadelerini kullandı.
Barış Gücü’nün Rum tarafının tahrik ve telkinleriyle hareket etmesini sorumsuzluk olarak niteleyen MHP lideri, “Birleşmiş Milletler Barış Gücü unsurlarına layık oldukları cevabı veren, fütursuz engelleme girişimlerini bertaraf eden KKTC hükümeti haklıdır, yapılan müdahale ve muameleler doğrudur, son tahlilde desteğimiz tamdır.” dedi.
DIŞİŞLERİ’NDEN TEPKİ
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi:
"Birleşmiş Milletler Barış Gücü (BMBG) askerlerince, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) egemenlik alanındaki topraklarda inşa edilen Pile-Yiğitler yolunu engellemek amacıyla dün (18 Ağustos) gerçekleştirilen fiziki müdahaleyi kabul edilmez buluyor ve şiddetle kınıyoruz. KKTC Dışişleri Bakanlığı’nın konu hakkındaki açıklamasını ve KKTC makamlarının haklı tepkisini tümüyle destekliyoruz.
Pile köyündeki KKTC vatandaşlarının kendi vatan topraklarına doğrudan ulaşımını kolaylaştırmayı amaçlayan insani bir proje olan Pile-Yiğitler yoluna ilişkin BM tarafından sergilenen tutum ve ardından BM tarafından yapılan açıklamalar Barış Gücü’nün Ada’da ortaya koymakla mükellef olduğu tarafsız tutumla bağdaşmamaktadır.
BM Barış Gücü, bir yandan suhuletle başlayan yol yapım projesi bağlamında gerginliğin tırmanmasında büyük rol oynamış, diğer yandan sahada yaşanan hadiselerde kendini mağdur gibi takdim etmiştir. Esasen, BM Barış Gücü’nden beklenen, Ada’da yaşanan insani ihtiyaçların çözümüne katkı vermesidir. Buna rağmen BM’nin, yıllardır GKRY’nin Ara Bölge’deki oldu bittilerine göz yumarken, Kıbrıs Türklerinin haklı insani ihtiyaçlarının karşılanmasını engellemesi izah edilecek bir tutum değildir. Bu durum, BM’nin Ada’daki iki tarafa eşit yaklaşmak ve anlaşmazlıklara çözüm bulmak gibi temel görev ve işlevlerini yerine getirmediğini açıkça ortaya koymaktadır.
BM’nin ve BM Barış Gücü’nün, dün yaşanan olayların ardından, KKTC makamlarının ve halkının güvenini tamamıyla yitirmemek için önümüzdeki dönemde yoğun bir çaba sarfetmesi gerekmektedir. Garantör bir Devlet olarak, BM Barış Gücü’nü, Kıbrıs’ta yaklaşık 60 yıldır sürdürmekte olduğu göreve gölge düşürecek eylem ve söylemlerden kaçınmaya, Kıbrıs’taki iki tarafa eşit muamelede bulunmaya ve KKTC’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeye davet ediyoruz”