Kılıçdaroğlu, Balıkesir mitinginde halka seslendi: 'Artık kucaklaşma zamanı'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Maltepe’de düzenlediği mitinge katılımı yoğun oldu.
Mitingin ardından Balıkesir’de de ‘Milletin Sesi Kılıçdaroğlu’ mitingi düzenlendi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün yapılan mitingte vatandaşları kürsüye çıkararak dertlerini arz etmelerini istedi. Balıkesir Milletin Sesi mitingi Kuvayı Milliye Meydanı’nda gerçekleşti.
CHP İstanbul İl Başkanlığı’nın açıklamasına göre; tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları mitinge davet edildi. Mitingde Türk bayrağı ve CHP bayrağı dışında herhangi bir özel flama ya da bayrağı kullanılmadı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Aylardır yıllardır dile getirilen ses. Ama geniş kitlelere bu ses ulaşmıyordu. Bu sesi geniş kitlelere ulaştırmanın yanında Ankara’daki sağırlara da duyurmak zorundaydık. Onların da dinlemesi lazımdı. Saray’da oturup ülkenin halini düşünen değil, milletin arasında oturup milletin halini düşünen yöneticilere ihtiyacımız var. Bu ülke sıradan bir ülke değil, bu meydan sıradan bir meydan değil.
Kuvayı Milliye meydanı diyoruz bu meydana. Ey Kuvayı Milliyeciler, hoş geldiniz. Bu meydan, aynı zamanda Lozan Antlaşmasının 99.yılını kutluyoruz. 99 yıl önce Serv’i yırtıp çöp sepetine atan ve bağımsızlığı tüm emperyal güçlere onaylatan bir süreci yaşıyoruz.
99 yıl önce yaşadık, bugün büyüterek sürdürüyoruz. Balıkesir, Kuvayi Milliye’nin başkenti. Meclis açıldığında ilk yapacağımız iş, Lozan’ın ilanının yıl dönümünü bayram ilan edeceğiz. Bu teklifi yaparken ak ile karayı bir daha göreceğiz. Kimlerin vatansever olup olmadığını göreceğiz. O gün genel kurulu beraber izleyeceğiz.
Lozan’ın ne olduğunu yedi düvele anlattık, kendi ülkemizde bazı çevrelere de anlatacağız. Türkiye sıradan bir ülke değildir. Türkiye bütün mazlum milletlere örnek olan ülkedir. Bağımsızlık savaşını veren ülkedir. Türkiye’de cumhuriyet kurulduktan sonra tüm mazlum milletlerde de kurulduğunu görüyoruz. İstiklal madalyasını da hak ediyor Balıkesir. Bunun da kanun teklifini vereceğiz.
2023, Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci yüz yılı olacak. Bir yüz yılda büyük acılar çektik, başarılar da oldu. Başbakanlar, bakanlar idam edildi. Gencecik insanlarımız idam sehpalarında hayatlarını kaybetti. Bir sağdan bir soldan olsun dediler, gencecik evlatlarımızı astılar. Onlarla biz beraber helalleşmek zorundayız, artık kucaklaşma zamanı. Artık beraber olma zamanı. Artık Alevi, Sünni, Laz, Kürt, Çerkez diye bir ayrım yapmadan kucaklaşma zamanı. Beraber olacağız. CHP olarak iki kırmızı çizgimiz var; vatanımız ve bayrağımız. Kimliği ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, yaşam tarzı ne olursa olsun vatanına ve bayrağına saygısız olan herkes benim başımın üstünde yeri vardır.
Bugün geldiğimiz noktada kutuplaşan bir toplum var. Dış politikanın şahsileştiğini görüyoruz. Birilerinin iradesine göre dış politikanın oluştuğunu görüyoruz. Dış politikanın milli olmaktan çıkarıldığını görüyoruz. Ağır bedeller ödüyoruz. Devletin yapısında ciddi çürüme var. Devlette liyakat kalmadı. Rüşvet alanların büyükelçi olarak tayin edildiği bir ülke olmak istemiyoruz.
Devleti soyanların, devletin makamlarında yer almalarını istemiyoruz. Devlette liyakat ve adalet istiyoruz. Bizim görevimiz, devletin kurumlarında adalet ruhunu yeniden ihya etmektir. Merkez Bankası’nın kasasında kendisine ait 5 cent bile para yok.
Bu ülke kan ve göz yaşı ile kuruldu. Bu ülke sıradan bir ülke değil. Bu ülkenin bir itibarı ve saygınlığı var. Buradan çekip çıkarmamız lazım. Devletin dini adaletse, adaleti yeniden getirmemiz lazım. Adalet için bu kardeşiniz yürüdü, eşlik etti bana milyonlar, onlara da helal olsun.
Baskı kuruyorlar, tazminat davaları açıyorlar, sanıyorlar ki Kılıçdaroğlu geri adım atacak. Sizin feriştahınız bile gelse geri adım atmam! Ben millet için çalışıyorum, kendim için değil. Bu ülkede bir çocuk gece yatağa aç giriyorsa o gece rahat uyumam. Bunun kavgasını veriyorum. Üniversite mezunları işsizse, senin çocukların dört yerden maaş alıyorsa ben bunun hesabını sormak zorundayım.
Sanıyorlar ki Türkiye’de istedikleri gibi at koşturabiliyorlar. Türkiye’nin tarihini bilmiyorlar. Bizim iktidarımızda bize mal varlığımızı açıkla dediğinde incelemezsen namertsin diyeceğiz. Sorunları çözeceğiz. İktidar olduğumuzda ilk bir hafta içinde çiftçilerin ister bankalardan ister tarım kredi kooperatiflerindeki kredilerinin faizlerini sileceğiz.
Hiç bir çiftçinin ektiği ürün, beslediği hayvan dolayısıyla zarar etmesine asla izin vermeyeceğiz. Yazın bir tarafa, Kılıçdaroğlu sözü deyin. Sen üretmezsen milyonlar aç kalır. Bu ülkede alın teri üreten kazanacak. Para babalarına ve tefecilere de beşli çetelere de izin vermeyeceğiz. Bunların iktidarı, havadan para kazananların iktidarıdır. Elinde viski şişesi, bankada milyonları var, faiz elde et, vergi muafiyeti getiriliyor.
Emekli vergi veriyor, işçi veriyor, sanayici veriyor, bunlar neden vermiyor. Bu düzeni değiştireceğiz. Rahmetli Ecevit’in dediği gibi: Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzeni getireceğiz. Kırsalda görev yapan kadınlar ve gençler, bunların sosyal güvenlik pirimlerini devlet ödeyecek. Kadın başkasına muhtaç olmayacak.
Sağlıkta şiddet, bunu da çözeceğiz. TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağıracağız. Tüm sağlıkçılara sesleniyorum. Pazartesi gününden itibaren bu işin takipçisi olacağız. Eğer birileri meclise gelmekten kaçınırsa, kanun teklifine hayır derlerse, iki eliniz yakanızda olsun.
Sorun sistemde. Bir hastaya 5 dakika bakacakmışsın. 6 dakika olmazmış. Dünyadan, Anadolu’dan kopmuş bunlar. Ne olduğunu bilmiyorlar. Para delisi olmayı Allah kimseye nasip etmesin.
Mülteciler, Suriyeliler, Afganlı kardeşlerimiz… Afganistan’dan gelenleri İran’a iade edeceğiz. Suriyeli kardeşlerimizi davulla zurnayla memleketlerine göndereceğiz. Önce oturup Suriye yönetimi ile anlaşacağız. Ulusal ve uluslararası teminatları alacağız. Okullarını, yollarını yapacağız. İş istihdamı sağlayacağız. Kendi ülkelerinde huzur içinde yaşamaları için ellerimizden ne geliyorsa yapacağız.
Yoksul hiçbir kadını, erkeğe mahkum ettirmeyeceğim. Bu ülkeye, her eve huzuru getireceğim. Yoksula yardım, yoksulun onuru korunarak yapılır. 1 hafta uzun diyorsanız, 24 saat içinde İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlüğe koyacağız.
Soygunu da bitireceğiz. Kul hakkı yiyenden hesabını soracağız. Beş – altı yerden maaş alma dönemini bitireceğiz. Devlet saydam olmak zorundadır. Bay Kemal’in felsefesi, iktidar olduğunda halka hesap vermeyi namuslu bir görev olarak kabul etmesidir.
Paralar 5’li çetelere gidiyor. Bunlar ile aramı düzeltmeye çalışıyorlar. Neden? Olur da Kılıçdaroğlu iktidar olduğunda bize hesap sormasın. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını hukukunu korumak, Bay Kemal’in görevidir. Beşli çete değil, isterse on beşli çete olsun. Asla ve asla devletin soyulmasına izin vermeyeceğim.
Yol yapıyorsun, köprü yapıyorsun, kaça yaptın? Ticari sır. Yahu parayı ben veriyorum ne ticari sırrı? Parayı ben vereceğim o zengin olacak. Yapıyor 2 milyar liraya, gelir desteği veriyorsun 30 milyar lira. Ben buna sessiz kalacağım. Olur da Bay Kemal iktidar olur, sözleşmeyi İngiliz mahkemelerinde görülür diyor. İster İngiliz, ister Japon, ister Amerikan mahkemelerine götür, o parayı söke söke alacağım. O paraların tümünü ülkeye getireceğim.