Kentsel tarımın şaşırtıcı etkisi: İklim değişikliğine katkı sağlıyor
Şehirlerde ve kentsel gıda sistemlerinde sürdürülebilirliği artırmak amacıyla önerilen kentsel tarımın çevresel etkileri, Avrupa ve Amerika'da yapılan geniş kapsamlı bir araştırma ile değerlendirildi.
Bu çalışma, 73 farklı UA tesisinde gerçekleştirilen ve vatandaş bilimini içeren bir yöntemle gerçekleştirilen ilk büyük ölçekli değerlendirmeyi temsil ediyor.
Son zamanlarda popüler hale gelen kentsel tarım uygulamaları, iklim değişikliğine katkıda bulunan bir faktör olabilir. Nature Cities dergisinde 22 Ocak 2023 tarihinde yayımlanan bir araştırmaya göre, kentsel tarım alanlarından kaynaklanan karbon emisyonları, geleneksel tarıma kıyasla altı kat daha fazla.
Birçok kent sakini, meyve ve sebze yetiştirerek kendi gıda ihtiyaçlarını karşılamaya yönelmiş durumda. Bu durum, kentsel tarımın iklim üzerindeki etkisini araştırmak için bilim insanlarını harekete geçirdi. Araştırma, Fransa, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Polonya ve Birleşik Krallık'taki 73 kentsel çiftlik ve bahçeyi kapsıyor.
Araştırmacılar, bu çiftliklerde kullanılan malzemelerin ve gerçekleştirilen faaliyetlerin ömür boyu sera gazı emisyonlarına etkisini değerlendirdi. Elde edilen veriler, kentsel çiftliklerde üretilen her gıda porsiyonu için, geleneksel tarım yoluyla üretilen gıdalara kıyasla çok daha yüksek emisyon değerleri ortaya koydu.
Kentsel tarım alanları üç kategoriye ayrıldı: profesyonelce yönetilen kent çiftlikleri, bireyler tarafından işletilen küçük bahçeler ve gruplar tarafından yönetilen topluluk bahçeleri. Araştırmanın bulguları, kentsel tarımın popülaritesinin artmasıyla birlikte, bu tarım şeklinin çevresel etkilerinin daha dikkatli bir şekilde incelenmesi gerektiğini gösteriyor.
Bu çalışma, kentsel tarımın gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik konularındaki olumlu katkılarını göz ardı etmese de, bu uygulamaların iklim üzerindeki etkilerinin daha geniş bir perspektiften değerlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor. Araştırma sonuçları, kentsel tarım uygulamalarının çevresel sürdürülebilirliğinin artırılması için yeni stratejilerin geliştirilmesinin önemini vurguluyor.