Kazdağlı: Teknoloji, klasik silahların önüne geçti / Al Ain Türkçe Özel
“Lübnan’da yaşanan saldırılar dünyada yeni bir dönemin başlangıcı mı?” Al Ain Türkçe’ye konuşan Gazeteci Yazar Celal Kazdağlı’ya göre bu sorunun cevabı “Evet”.... Kazdağlı, teknolojinin, klasik silahlardan daha önemli hale geldiği görüşünde...
İsrail ile Hizbullah arasındaki gerilim dün gece tırmandı karşılıklı saldırılar yapıldı, bombalar patladı. Öncesindeki iletişim cihazlarının patlatılmasıyla gerçekleşen saldırılar da oldukça dikkat çekiciydi. Orta Doğu’da teknolojinin öne çıktığı bu ortam bir savaşa dönüşür mü? Lübnan’da gerçekleşen çağrı cihazı ve diğer iletişim araçlarının kullanıldığı saldırılar neyin göstergesi? Bu soruları Gazeteci Yazar Celal Kazdağlı, Al Ain Türkçe için cevapladı. Teknolojinin klasik silahlardan daha önemli hale geldiğini söyleyen Kazdağlı, dünyada yeni bir dönemin başladığını belirtiyor.
YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI
Çağrı cihazları üzerinden gerçekleşen saldırı tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Teknolojinin ve istihbaratın öne çıktığı bu saldırılar neyin göstergesi? Celal Kazdağlı, yaşananların dünya tarihi açısından bir dönüm noktası olduğu görüşünde. Yaşananların, dünyada yeni bir dönemin başladığını gösterdiğini söyleyen Kazdağlı bu konuda şu ifadeleri kullandı;
-----------------------------------------
ÇAĞRI CİHAZLARI NASIL SİLAHA DÖNÜŞTÜ?
-----------------------------------------
“Hizbullah’ın çağrı cihazlarının 5 ay boyunca dinlemesi ve istendiği zaman patlatılması bize artık dünyanın yeni bir döneme girdiğini gösteriyor. Bilinen tüm vesayet örgütlerinin miadı dolmuştur. Yaşananlar, teknolojiyle buluşmaları çok zor olan bu örgütlerin kullanmaya müsait aparatlara dönüştüğünün göstergesidir. 5 ay bir örgütü dinleyeceksiniz, en kilit 5 bin üyesini istediğiniz zaman yaralayacak ya da öldüreceksiniz. Bu bence yeni bir dönemin başlangıcı. Dolayısıyla bu saatten sonra ne Husiler’in, ne Hamas’ın ne Hizbullah’ın İsrail’e karşı bir başarı elde etme şansı yok. Zaten bugüne kadar yaşananlara bakıldığında tüm bu örgütlerin Netanyahu’yu güçlendirmekten başka bir işlevi olmadığı görülüyor. Ne zaman İsrail’de halk tepki gösterdi ve hükümet zor duruma düştüyse bu yapılar saldırı yaparak Netanyahu’yu o zor durumdan kurtardı. Şimdi de Netanyahu bütün düşmanlarını takip edebiliyor, liderlerini istediği zaman öldürebiliyor, militanlarını vurabiliyor. Dolayısıyla ben artık Hizbullah’ın, Hamas’ın, Husiler’in İsrail’e herhangi bir şey yapabileceğini düşünmüyorum. Demek ki bu örgütlerin üst yönetimleri kullanılmaya müsait. Kendilerine usulünce yaklaşan ve imkan sağlayan her güç tarafından kullanılabilirler.”
TEKNOLOJİ KLASİK SİLAHLARIN ÖNÜNE GEÇTİ
Celal Kazdağlı’ya göre Lübnan’daki saldırılar, teknolojinin klasik silahlardan daha öne geçtiğinin göstergesi. Artık teknoloji savaşların en güçlü aracı. Klasik silahlar ikinci sıraya düştü. Kazdağlı bunu şu sözlerle ifade ediyor;
“Bu saldırılarda yapay zekanın kullanıldığı çok açık. Yapay zeka olmadan bu kadar kişiyi dinleyip, takip edip analiz etmek mümkün değil. Bir başka nokta da evet klasik silahlar hala işe yarıyor ama ikinci plana düştü. İlk plana teknoloji çıktı. Teknolojiyi etkin kullanan düzenli bir orduya karşı eski yöntemlerle mücadelenin başarı şansı kalmadı. Bu tür örgütler miadını doldurmuştur. Artık teknolojiye hakim olan sonucu elde eder.”
BÖLGESEL BİR SAVAŞ ÇIKAR MI?
Gelinen noktada İsrail saldırılarının nasıl durdurulabileceği ve bölgesel bir savaşın başlayıp başlamayacağı sorularının cevabı merak ediliyor. Celal Kazdağlı, bu konuda bölge ülkelerinin bir araya gelmesi gerektiğini belirtiyor ve şunları söylüyor;
“İsrail’e itiraz edenler ve bu yaşananların durmasını isteyenler, bölgedeki bu yapılardan kurtulmalı. Mücadelenin yöntemini değiştirmek zorundalar.
Ayşenur Ezgi Eygi’nin gidip cesaretle mücadele edip şehit olması, dünya kamuoyunda bölgedeki örgütlerin yaptıklarından daha çok destek gördü. Artık bu tür farklı yollara geçilmesi gerekiyor.
Filistin’deki tüm örgütler tek yapı altında toplanmalı. Başka türlü bu mücadeleyi sürdürmeleri zor. Bu birliktelik açık ve şeffaf olmalı.
Bölgesel bir savaş çıkacağını zannetmiyorum. Çünkü savaşı kimin çıkaracağı sorusunun cevabı yok. Hizbullah ve Hamas’ın bu savaşı çıkarma gücü yok. İran ise kendi içinde inanılmaz bir toplumsal değişim mücadelesi yaşıyor. Bu mücadeleyi ertelemek için savaş talep etse de savaşı sürdürme kapasitesinin olmadığı görülüyor. Kendi başkentinde Hamas lideri öldürüldü bir şey yapamadı.”