Kabus yeniden aramızda! Bu bölgelerde yaşayan insanlar risk altında!
Kene ısırması sonucu 2022 yılının ilk ölümünün hastanelerinde gerçekleştiği uzmanlar tarafından ifade edildi. Havaların ısınmasıyla vakalarda artışın meydana geldiğini vurgulayan uzmanlar vatandaşları bu konuda duyarlı olmaları konusunda uyarıldı.
Haber 365 sitesinin verdiği habere göre, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı'ndan Doç. Dr. Seyit Ali Büyüktuna, kene ısırması sonucu 2022 yılının ilk ölümünün hastanelerinde gerçekleştiğini ifade ederek vatandaşları uyardı. Doç. Dr. Büyüktuna, kenelerin ısırması sonucu oluşan KKKA hastalığının insanlara kenenin tutunmasının yanı sıra hayvanların kan ve vücut sıvılarıyla da bulaşabildiğini aktardı. Havaların ısınmasıyla vaka yatışlarının başladığını belirten Doç. Dr. Büyüktuna, bu yıl hastanelerine KKKA şüphesiyle 27 vakanın geldiğini belirtti. Bunlardan 19 vakanın PCR testinin pozitif olduğunu dile getirirken şimdiye kadar bir kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Kene temasları KKKA açısından riskli
Konuyla ilgili açıklama yapan Doç. Dr. Seyit Ali Büyüktuna, tüm kene temaslarının KKKA açısından riskli olduğuna dikkat çekerek, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, insanlarda ortaya çıkan kene kaynaklı önemli bir hastalık. Dünyada birçok ülkede görülüyor. Ülkemizde de özellikle Kelkit Vadisi dediğimiz bölgede sıklıkla ortaya çıkan bir hastalık. Bu hastalık daha çok kırsal alan sakinleri ve tarım işçileri arasında görülüyor. Sıklıkla enfekte olmuş kenelerin yapışması ya da korunmasız ellerin kenelerle doğrudan temas etmesi ya da enfekte hayvanların kan ve dokularına maruz kalınmasıyla bulaşır. Bunun dışında KKKA hastasının kan veya diğer vücut sıvılarına mazur kalındığında hastalık bulaşabiliyor. Hastalık ülkemizde en çok Tokat, Sivas, Çorum gibi Kelkit Vadisi bölgesinde daha sık görülüyor” ifadelerini kullandı.
Kırsalda yaşayanlar ve tarım işçileri risk altında
Doç. Dr. Büyüktuna, “Kırsal kesimde yaşayan hayvancılık ve tarım işiyle uğraşan kişilere bulaşma ihtimali daha yüksek. Çünkü bunlar kenelerin yaşam döngüsünde oldukça önemli rol oynuyorlar. Bunun dışında riskli gruplarımız veterinerler, mezbaha çalışanları, çobanlar, çiftçiler bunların hepsi risk grupları olarak tanımlanabilir. Bizim bölgemizde kene zehirlidir veya değildir deme şansımız yok, zaten biz kene analizi yapmıyoruz. Ama bölgemizdeki kenelerden bulaşan, endemik seyreden hastalık olduğu için tüm kene temaslarını KKKA açısından riskli buluyoruz” diye konuştu.
Yaz aylarında hastalık daha fazla görülüyor
Vakalar hakkında bilgi veren Doç. Dr. Büyüktuna, “İklim şartları kene popülasyonu açısından oldukça önemli. Özellikle bahar ve yaz aylarında Hyalomma dediğimiz kenelerin döngüsünde artış oluyor. Özellikle ılık geçen kış dönemi ya da yağış miktarının az olduğu bahar ve yaz aylarında hastalık daha fazla görülüyor. Çünkü kene popülasyonu bu dönemde artış gösteriyor. İlimiz zaten bölge hastanesi olarak hizmet veriyor. Bugün itibarıyla 27 şüpheli hasta yatırdık, bunlardan 19 tanesinin de PCR testi pozitif olarak geldi. Şu ana kadar da bir hastamızı kaybettik” diye açıklamalarda bulundu.
Kenelerden korunmak için nasıl önlem alınır?
Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir.
Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dâhil) kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır.
Kişiye kene tutunduğu durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır.
Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir.
Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske v.b.) almalıdır.
Kene tutunan kişiler, kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidirler.
Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır.