İstanbul seçmeni, Türkiye’nin kaderini hangi İttifaktan yana belirleyecek? Al Ain Türkçe Özel
Seçim haftasına girdiğimiz şu günlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan büyük İstanbul mitinginde,” İstanbul ‘evet’ derse bu iş biter. İstanbul ‘birilerini emekli edeceğiz’ derse, bu iş biter” dedi. İttifaklar açısından İstanbul mitingleri nasıl değerlendirilmeli?
11 milyon 350 bin 971 kişinin oy kullanacağı İstanbul'da önceki seçime göre seçmen sayısı 777 bin 428 kişi arttı. AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük İstanbul mitinginin önemine vurgu yaparak, ‘İstanbul evet derse bu iş biter’ diyerek, Türkiye’nin kalbi İstanbul üzerinden seçimin kaderinin belirleneceğini ifade etti.
İstanbul seçmenin Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı açısından sandık potansiyeli merak konusu oldu.
Konuya ilişkin, Artıbir Araştırma Başkanı Hüseyin Çalışkaner, Al Ain Türkçe’den Merve Öney’e değerlendirmelerde bulundu.
Büyükşehirlerdeki mitinglerin yanıltıcı olabileceğini belirten Çalışkaner, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milyonlarca kalabalığın bulunduğu İstanbul mitingine ‘taşıma insanların getirildiğini’, aynı tablonun Millet İttifakı açısından da söylenebileceğini ifade etti.
Mitinglerin gerçeği yansıtmayacağını değerlendiren Çalışkaner, İstanbul özelinde ve Türkiye genelinde Millet İttifakı’nın kazanma şansının daha yüksek olduğunu savundu.
Çalışkaner, ‘’Millet İttifakı’nı daha şanslı görüyorum İstanbul’da. Aslında tüm Türkiye’de daha şanslı görüyorum. Sayın Erdoğan tüm mitinglere tek başına gitmek zorunda kalıyor. Buna İstanbul da dahil İzmir de dahil. Zaten AK Parti demek aslında sadece ‘Erdoğan’ demek. Ama diğer taraftan karşısında bir Millet İttifakı var. Cumhur İttifakı’ndaki diğer liderler Sayın Erdoğan kadar etkili değil. Sayın Bahçeli de miting yapıyor ama olabildiğince miting sayılarını az tutmuş durumda. Ön planda sadece Sayın Erdoğan var.
Diğer yandan Millet İttifakı’na baktığımızda bir yanda Sayın İmamoğlu bir yanda Sayın Yavaş cumhurbaşkanı yardımcıları adayları olarak, diğer yandan Sayın Akşener, Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan ve diğer adaylar da çok ciddi çalışmalar yapıyor. Ve hepsinin halkta etkileri büyük. Bu yüzden hem İstanbul’da hem Türkiye’de Millet İttifakı’nı daha şanslı ve önde görüyorum.’’ İfadeleriyle değerlendirdi.
Çalışkaner sorularımızı şöyle yanıtladı:
Kılıçdaroğlu ve Erdoğan’ın İstanbul mitingleri nasıl okunmalı?
Mitingler biraz yanıltıcı olabiliyor. Gerçek fotoğrafı ortaya koyamayabiliyor. Her iki liderin mitingi de inanılmaz kalabalıktı. Rakamlar telaffuz ediliyor. Sayın Erdoğan 1 milyon 700 binden bahsediyor. Matematik hesabına bakıldığında metrekareye 32 kişi sığdığını iddia edenler var bu rakamın gerçek olamayacağını söyleyenler var. Günün sonunda 1 milyon 700 bin de olsa 400-500 bin kişi de olsa büyük bir kalabalık. Aynı kalabalığı Sayın Kılıçdaroğlu’nun Maltepe mitinginde de gördük.
Seçmenin şöyle yanıltıcı tarafları var. Taşıma insanlar getiriliyor. Bursa’dan, Tekirdağ’dan Ankara’dan Yalova dan gelenler var sayın Erdoğan için söylüyorum bunu Sakarya dan gelenler var. Hatta şöyle bir iddia var ki 81 ilden binlerce otobüsle taşıma insanlar getirildiği söyleniyor. Benzer bir durumu aslında bakarsanız Sayın Kılıçdaroğlu mitingi için de görüyoruz. Bizzat Ankara’dan gelenler olduğunu. Bursa Tekirdağ’dan, Edirne’den gelen insanlar olduğunu. Dolayısıyla özellikle büyük şehirler; İstanbul’da Ankara’da İzmir de yapılan mitingler biraz daha yanıltıcı oluyor. Ancak kitlesel olarak bu büyük görkemli şaşalı kalabalıklar kitlelere moral motivasyon vermek açısından da gayet olumlu mesaj olarak da kullanılıyor.
İstanbul özelinde adayların oy oranı ne düzeyde?
Bu mitingler çok da partilerin oy oranlarını çok etkileyecek mitingler değil. Diğer yandan baktığımızda seçmen sayısı İstanbul’da artmış durumda, 700 bin kişi ama bunun bir kısmı tabii Ekrem İmamoğlu’ndan sonra da gelmiş bir kitle var. Sayın Erdoğan’ın şöyle bir sözü vardı, ‘’İstanbul demek Türkiye demek’ diye hakikaten İstanbul’u alan Türkiye’de çok ciddi bir adım atmış olur.
Bu noktada Millet İttifakı’nı daha şanslı görüyorum İstanbul’da. Aslında tüm Türkiye’de daha şanslı görüyorum. Sayın Erdoğan tüm mitinglere tek başına gitmek zorunda kalıyor. Buna İstanbul da dahil İzmir de dahil. Zaten AK Parti demek aslında sadece ‘Erdoğan’ demek. Ama diğer taraftan karşısında bir Millet İttifakı var. Cumhur İttifakı’ndaki diğer liderler Sayın Erdoğan kadar etkili değil. Sayın Bahçeli de miting yapıyor ama olabildiğince miting sayılarını az tutmuş durumda. Ön planda sadece Sayın Erdoğan var.
Diğer yandan Millet İttifakı’na baktığımızda bir yanda Sayın İmamoğlu bir yanda Sayın Yavaş cumhurbaşkanı yardımcıları adayları olarak, diğer yandan Sayın Akşener, Temel Karamollaoğlu, Ali Babacan ve diğer adaylar da çok ciddi çalışmalar yapıyor. Ve hepsinin halkta etkileri büyük. Bu yüzden hem İstanbul’da hem Türkiye’de Millet İttifakı’nı daha şanslı ve önde görüyorum. Bir de tabii İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın Cumhuriyet Halk Partisi’nde olması bu seçimlere giderken Millet İttifakı’na da CHP’ye çok ciddi avantaj sağlıyor. Dört yılın sonunda Sayın İmamoğlu halka çok ciddi dokundu. Kreşler, süt dağıtımı vb. uygulamalarla halka çok ciddi dokundu etkisi de var.
İstanbul’da birinci çıkan adayın seçimi kazanma olasılığı nedir?
Uzun zamandır zaten gündemde olan bir siyasi figür olarak Sayın İmamoğlu’nun İBB Başkanı olması, gerek İstanbul seçmenin de gerekse Sayın Erdoğan’ın da söylediği ‘karadeniz damarı’ aynı damar üzerinden Sayın İmamoğlu’nun da yürümesi bağlamında, İstanbul’da Millet İttifakı’nı çok şanslı görüyorum. Önde bitireceğini de düşünüyorum.
İstanbul’u alan bir Millet İttifakı Türkiye’de de ciddi ilerlemeler sağlayacaktır. Oy potansiyelini de daha da yükseltecektir. Bunu da zaten mitinglerdeki etkilerinden ve toplumsal yansımalarından hep birlikte görüyoruz.