İris Cibre Fed’in faiz kararını değerlendirdi: Beklentiler neler? Al Ain Türkçe Özel
Fed’in faiz kararına yönelik beklentilerini paylaşan Ekonomist İris Cibre, “Mayıs ayına kadar herhangi bir faiz indirimi yapmasını beklemiyorum” dedi. Cibre, “Piyasalar borçlanma araçlarına yönelmeye başladı” ifadelerini kullandı.
ABD Merkez bankası (FED) ocak ayı faiz kararı toplantı takvimi belli oldu.
Fed, bugün Türkiye saati ile 22.00'da faiz kararını açıklamış olacak. Karar açıklanmadan ekonomistlerin beklentilerinin ne yönde olduğu merak konusu oldu.
Ekonomist İris Cibre, konuya ilişkin değerlendirmelerini Al Ain Türkçe ile paylaştı.
İris Cibre
“ŞAHİN AÇIKLAMALAR YAPILABİLİR”
Sözlerine Fed’in mayıs ayına kadar herhangi bir faiz indirimi yapmasını beklemediğini kaydederek başlayan Cibre, piyasaların beklentisinin de bu yönde olduğunu kaydetti.
“Fakat, piyasalar 2024 sonuna kadar 6 faiz indirimi bekliyor” diyen Cibre, “Bu beklenti aşırı ve Fed'in istediği en son şey. Sıkılaşmanın etkisinin faiz artırmadan da piyasalarda devamını istiyor. Dolayısıyla, bu akşam Fed'in, çok sert olmasa da, bir miktar şahin açıklamalar yapabileceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Miktarsal sıkılaşmanın ne zaman son bulacağı konusuna da dikkat çeken Cibre, “Powell’ın basın toplantısında bunun sorulacağını düşünüyorum” diyerek bunun nedenine ilişkin şunları söyledi:
“1 senede 2.5 TRL USD'dan 577 Milyar USD'a düşen Ters Repo piyasası. Piyasalarda, bu hızlı düşüşün mart sonunda sıfıra ulaşacağı yönünde endişesi var. Bir likidite krizinden bahsediyorlar. Fakat, banka rezervlerinin idealde GSYH'ye oranının yüzde 10 civarı olması gereken noktada şu anda yüzde 15 seviyesinde olması likidite krizi ihtimalini elimine ediyor”
Cibre, “Dolayısıyla, şimdilik Fed'in eli miktarsal sıkılaşma konusunda rahat. Bu yüzden mart itibariyle gerçekleşecek bir yavaşlama sinyali verebilir. Fakat, tamamen durdurması 2024 sonunu bulacaktır” ifadelerini kullandı.
Cibre şunları kaydetti:
TÜRKİYE SERMAYE AKIMLARINDAN FAYDALANABİLECEK Mİ?
“Piyasalar artık gelişmekte olan ülkelerin borçlanma araçlarına yönelmeye başladı. Bu indirim ve sıkılaşmanın sonu ihtimali, daha yüksek faiz veren EM'lere para akışını başlatacaktır. Bizim piyasalar için de bu akış gerçekleşebilirdi. Fakat, Batı ile ilişkilerimizin inişli çıkışlı durumu, sürekli ambargo kararlarında bir Türk şirket veya bireyin adının geçmesi, gri liste ve Junk seviyedeki notumuz bu akışın önünde büyük bir set. Bunun yanında politik riskler de söz konusu, yani ekonomi yönetiminin görevden alınıp, Heterodoks adını verdikleri politikalara geri dönüş ihtimali yabancıyı korkutuyor. Dolayısıyla, bu sermaye akımlarından yeterince faydalanabileceğimizi düşünmüyorum. Bir miktar bize de gelecektir fakat ihtiyacımız oranında olacağına inanmıyorum”