İran Cumhurbaşkanı’ndan nükleer anlaşmaya ilişkin açıklama
İran Cumhurbaşkanı Reisi, nükleer anlaşmaya dönüşü hedefleyen müzakerelerle yaptırımların kaldırılması için çaba gösterdiklerini ancak ekonomilerini Batı’nın isteklerine bağlamayacaklarını söyledi.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, başkent Tahran'da düzenlenen basın toplantısında ülkesinin iç ve dış politikasındaki gelişmeleri değerlendirdi.
Reisi, İran'ın son zamana kadar nükleer anlaşmaya bağlı kaldığını ve buna karşın ABD ve Avrupa ülkelerinin anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini ifade ederek, "Düşmana bahane vermemek için müzakere masasından ayrılmadık. Ülkede kargaşa arzusunda oldukları ve hedeflerine ulaşabileceklerini düşündükleri için müzakere masasını terk ettiler ve şimdi bu emellerine ulaşamayınca müzakerelere devam etmek istediklerini açıkladılar" diye konuştu.
İran'ın yaptırımların kaldırılmasına yönelik müzakerelerde halkının temel haklarını göz önünde bulundurduğunu ve bu tutumundan taviz vermeyeceğini belirten Reisi, "Düşman iki strateji izlemeye çalıştı. Biri İran'ı dünyadan izole etmek, diğeri ise İran ulusunun cesaretini kırmaktı. Her iki stratejide de başarısız oldu. İran'ı izole etmeyi başaramadı" değerlendirmesinde bulundu.
Reisi, "Bazıları sorunun çözüm anahtarını ABD ve birkaç Batı ülkesinin elinde olduğunu savunuyor ancak biz halkın hayatını onların isteklerine bağlayamayız" dedi.
İran’ın Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) üyeliğinden sonra BRICS’e de tam üye olarak davet edilmesinin sorulması üzerine Reisi, bu gelişmelerin "ABD'nin küresel alandaki tek taraflı yaklaşımına karşı muhalefeti güçlendireceğini" söyledi.
'Japon hükümetine tavsiyemiz bağımsız hareket etmesi'
İran Cumhurbaşkanı Reisi, Japonya'da yaptırımlar nedeniyle dondurulan İran'ın yaklaşık 1,5 milyar dolarlık dondurulan mal varlığına dair soru üzerine, "Japon hükümetine tavsiyemiz bağımsız hareket etmesi ve Amerikalıların etkisine kapılmamasıdır" dedi.
İsveç ve Danimarka'da Kur'an-ı Kerim'e yapılan saldırılara ilişkin soruya da cevap veren Reisi, "Söz konusu eylemlere izin verilmesi, Avrupalı siyasetçiler tarafından kınanmalı, çünkü insanların kutsallarına hakaret, insanlık dışı bir eylemdir" ifadelerini kullandı.