Terörle mücadelede yeni stratejiler: Türkiye'nin bölgesel güvenlik hedefleri Al Ain Türkçe Özel!
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Nuri Salık, tezkere uzatımının bölgesel güvenlik dinamiklerini nasıl etkileyeceğini ve Türkiye'nin sınır ötesi operasyon stratejilerini Al Ain Türkçe'ye değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Irak ve Suriye'ye askeri gönderme yetkisinin süresinin iki yıl daha uzatılmasını isteyerek, tezkereyi TBMM'ye sundu. Tezkerede, Türkiye'nin güney sınırlarına yakın bölgelerde artan güvenlik tehditlerinin yanı sıra, PKK, IŞİD ve diğer terör örgütlerinin varlığına dikkat çekildi. Ayrıca, Türkiye'nin bölgedeki barışa katkısını sağlamak ve uluslararası terörle mücadelede yer almak adına gerekli tüketimin alınmasının sürdürüleceği ifade edildi. Tezkerenin süresi, 30 Ekim 2023 tarihinden itibaren iki yıl uzatılması önerildi.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Nuri Dr. Salık, Al Ain Türkçe'nin sorularını cevapladı.
Türkiye'nin Irak ve Suriye'ye asker gönderme tezkeresinin uzatılması, bölgesel güvenlik dinamiklerine ve Türkiye'nin uluslararası taahhütlerine nasıl bir etki yaratmayı amaçlamaktadır? Bu kararın bölgesel güç dengeleri üzerinde olası etkileri nelerdir?
Türkiye’nin Irak ve Suriye’de teröre karşı verdiği mücadele aralıksız devam ediyor. Özellikle son yıllarda sınırın karşı tarafında terör hedeflerine yönelik düzenlenen operasyonlar terörün kökünü kazımayı hedefliyor. Türkiye, 1990’lı yıllarda vur-çekil şeklinde sınır ötesi operasyonlar yaparken artık vur-kal taktiği ile bölgede üsleniyor. Bu kritik bir taktik değişikliği çünkü terörü kaynağında bitirmeyi hedefliyor. Başta Pençe-Kilit operasyonları olmak üzere Suriye’nin kuzeyinde düzenlenen operasyonlar bunun en somut göstergeleri. Türkiye’nin PKK/YPG ve IŞİD terör örgütlerine karşı yürüttüğü mücadele Ortadoğu bölgesel güvenlik kompleksinin istikrarını sağlıyor. Zira hem IŞİD hem PKK/YPG Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden örgütler. Dolayısıyla Türkiye, sınır ötesi terör operasyonlarıyla hem bölgesel hem de küresel istikrara katkı sağlamaktadır. Bu operasyonlar aynı zamanda Türkiye’nin bölgedeki caydırıcılığını da artırmaktadır. Türkiye terörle mücadele kapsamında Savunma Sanayii alanında önemli işlere imza attı. Bu gelişmenin sahadaki İHA-SİHA gibi modern araçlarla sahada yansıma bulması Türkiye’nin elini güçlendiriyor.
Tezkere, Türkiye'nin uluslararası terörle mücadele koalisyonlarına olan katılımını da vurguluyor. Koalisyon güçleri ile entegre bir şekilde yürütülen operasyonlar, Türkiye'nin sınır ötesi kara harekatlarının etkinliği ve meşruiyeti açısından ne gibi fırsatlar ve riskler barındırmaktadır?
Burada kastedilen ABD’nin başını çektiği IŞİD karşıtı koalisyon. Türkiye bu mesajla ABD’ye de hassasiyetlerini gözettiği mesajını veriyor. Türkiye zaten koalisyonun bir parçası olduğu için IŞİD’e karşı verilen mücadele açısından bir sorun görmüyorum. Türkiye’nin PKK/YPG’ye karşı verdiği mücadele ise koalisyondan bağımsız devam ediyor. Dolayısıyla hali hazırda teritoryal bağlamda IŞİD bir tehdit olmadığına göre kara harekatının asıl hedefi sınırdaki PKK/YPG varlığı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir gece ansızın gelebiliriz diyerek 30 km derinliğindeki güvenli bölgeye verdiği önemi bir kez daha vurguladı. Sonuç olarak Türkiye’nin sınır ötesi kara operasyonları Türkiye’nin IŞİD ile mücadelesine etki eden bir politika değil. Türkiye hem IŞİD hem de PKK/YPG ile mücadeleye aynı kararlılıkla devam edecektir.
Tezkerede, Türkiye'nin güney sınırlarına mücavir bölgelerdeki tek taraflı bölücü girişimlerin dinamik ve süratli bir politika ile yönetilmesi gerektiği ifade ediliyor. Türkiye'nin bu tehditleri bertaraf etmek için kara harekatı seçeneğini ne ölçüde kullanmayı planladığı konusunda ne gibi stratejik öngörüler bulunmaktadır?
Türkiye, bölgede son dönemlerde TSK-MİT ortaklığında etkili anti-terör operasyonlarına imza atıyor. Dolayısıyla tezkeredeki bu ifadeler halen uygulanan politikanın sürdürüleceğine yönelik bir irade beyanı diyebiliriz. Türkiye’nin kara operasyonu ise PKK/YPG’nin kontrol ettiği sözde Kobani ve Haseke kantonlarına yönelik olabilir. Tabi bir de uzun süredir sürüncemede kalan Münbiç var. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son açıklamaları ve tezkere operasyonun kapsamına dair ipuçları veriyor. Bu operasyonun ila nihaye gerçekleşeceğini düşünüyorum. Fakat burada zamanlama olacak. Uygun uluslararası ve bölgesel konjonktür yakalandığında Türkiye gerekli adımları atacak ve sınırlarındaki terör odaklarını bertaraf edecektir.