İmamoğlu’ndan CHP’nin ‘İmralı kararı’ eleştirilerine yanıt
Silivri’de tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin “İmralı’ya gitmeme” kararına yönelik tartışmalara sosyal medya hesabından yaptığı uzun açıklamayla yanıt verdi.
Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir açıklama yayımladı. İmamoğlu, CHP’nin TBMM komisyonunda gündeme gelen “İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan ile görüşme” önerisine katılmama kararına yönelik eleştirilere yanıt verdi.
İmamoğlu’nun açıklamaları şu şekilde:
“Türkiye dünyanın en güzel ülkesi, milletimiz dünyanın en samimi, en vicdanlı ve en fedakâr milletidir. Hep bunun verdiği güçle, sevgiyle ve bağlılıkla siyasetin içinde olduk. Milletimizin huzur, güven ve refahını sağlamayı en büyük sorumluluğumuz bilerek siyaset yaptık.
Bu anlayışla, ilk adımları geçtiğimiz yıl atılan ve ‘Terörsüz Türkiye’ ismiyle başlayan sürece samimi destek verdik ve ‘Terörsüz ve Demokratik Türkiye’ perspektifiyle katkıda bulunduk. Ülkemizin en büyük meselelerinden olan terörün bitmesi ve Kürt meselesinin çözümü hususunda irademizi açıkça ortaya koyduk. Milletimizin geleceği adına inançla katıldığımız bu sürece, bundan sonra da aynı tutarlılıkla katkıda bulunacağız.
İlkesel tutumumuz; demokratik, kapsayıcı, ciddi ve şeffaf bir çözümdür. Bu ilkeler ışığında milleti temsil görevimizi gerçekleştirmeye devam edeceğiz.
Partimizin önerisiyle bugünkü şekline kavuşan TBMM komisyonu, terörün bitirilmesi ve Kürt meselesinin çözümü yolunda kritik bir rol üstlenmiştir. Kürt meselesinin inkâr edildiği günlerde dahi ‘hiçbir risk milletin geleceğinden önemli değildir’ diyerek Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmesi gerektiğini savunan ve bunu yaptığı için bugünkü iktidar tarafından terör destekçiliğiyle suçlanan CHP, terörün bitmesi ve Kürt meselesinin çözülmesine katkıda bulunmak için kurulan komisyonda yer almıştır ve almaya devam edecektir.
Komisyonda gündeme getirilen ‘Abdullah Öcalan’la İmralı Cezaevinde görüşme’ önerisine partimizin katılmamasının sebeplerinin iyi anlaşılması gerekmektedir. CHP olarak ilk günden beri Kürt meselesinin çözümünden yana olduk ve olmaya devam edeceğiz. Ancak sürecin milletin büyük kısmının onayını almayan biçim ve yöntemlerle sürdürülmesine katkı vermeyi doğru bulmuyoruz. Sürecin iktidar tarafından ciddiye alındığını gösteren demokratikleşme adımları atılmadıkça ve millet sürecin parçası kılınmadıkça, CHP sürece ihtiyatlı tutumunu sürdürerek katkıda bulunmaya devam edecektir.”
İmamoğlu, açıklamasında toplumsal hassasiyetlere dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Toplumsal psikolojiyi gözeterek, Türk ve Kürt bütün vatandaşlarımızın hassasiyetlerini dikkate alarak, jeopolitik gerçeklikleri de kapsayan bir bakış açısı ile meseleye bütüncül şekilde yaklaşmamız şarttır.
Hukuk ve demokrasi rehberdir. Herkes hukuka tamamen riayet etmek zorundadır.
Çok sayıda belediye başkanı ve siyasetçinin tutuklu olması, belediyelere atanan kayyımlar ve muhalefete yönelik düşmanlık siyaseti, AİHM ve AYM kararlarının tanınmaması ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın süreci güçlü bir biçimde savunmaktan imtina eden yaklaşımı, bu kritik sürecin önündeki en büyük engellerdir.”
İmamoğlu, çözüm sürecine dair tutumlarını ise şöyle özetledi:
“Biz vatandaşımız olan Kürtlerle eşit yurttaşlığı ve sınırlarımız dışındakilerle kardeşliği esas alan bir çözümden yana olduğumuzu her seferinde açıklıkla dile getirdik.
Bize ne yapılırsa yapılsın süreç ‘bugün’ başarıya ulaşsın diye elimizden geleni yapmaya hazırız. Yarına kalırsa da nasıl yapılacağını göstermeye hazırız.
CHP Genel Başkanı yalnızca millet için siyaset yapar. CHP Genel Başkanı’nın tek rehberi millet, yürüdüğü yol milletin yoludur. Ben de partimin Cumhurbaşkanı Adayı olarak bu yolu Özgür Başkanımla omuz omuza yürümekten büyük bir onur ve gurur duyuyorum.”