İliç'te bir madencinin cesedine ulaşıldı
Erzincan’ın İliç ilçesinde altın madeni sahasında meydana gelen heyelanda göçük altında kalan 9 işçiden birinin cansız bedenine haftalar sonra nihayet ulaşıldı.
Erzincan’ın İliç ilçesinde altın madeni sahasında meydana gelen heyelanda göçük altında kalan 9 işçiden birinin cansız bedenine ulaşıldı. İşçinin cesedine ulaşıldığına ilişkin açıklamayı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar sosyal medya hesabından yaptı.
Bakan Bayraktar'ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden 9 madenci kardeşimizi arama çalışmalarımızda bu akşam saatlerinde mangan ocağı olarak tabir edilen alanda bir işçi kardeşimize ulaştık. Diğer madencilerimiz için ekipler 7/24 çalışmalarını sürdürüyor. İşçi kardeşimize Allah’tan rahmet kederli ailesine başsağlığı diliyorum."
NE OLMUŞTU?
Kanadalı SSR ve Çalık ortaklığındaki Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ'nin 2010 yılı Aralık ayından beri altın üretimi yaptığı Çöpler Maden Sahası'nda çıkarılıp istiflenen siyanürlü liç yığını 13 Şubat saat 14.28'de çöktü. Yaklaşık 10 milyon metreküp pasa 200 metrelik yamaçtan vadiye aktı. 9 işçi geniş bir alana yayılan pasanın altında kaldı.
Ayrıca olay sonrası başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan 8 şirket yetkilisinden 6’sı tutuklandı. Tutuklanan 6 kişinin Baş Mühendis Murat Bayraktar, Mühendis Şenol Demir, Vardiye Amiri Soysal Doğan, Saha Sorumlusu Abdülkadir Cansız, Saha Yetkilisi Hüseyin Üstündağ ve Şirket Vekili Jain Ronald Guille olduğu belirtildi. İki kişi ise adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.
Faciadan 5 gün sonra, 18 Şubat'ta SSR Madenciliğin Başkan Yardımcısı ve Türkiye Müdürü Cengiz Demirci de gözaltına alındı. Demirci çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
ASİL İŞVEREN KUSURLU BULUNMADI
Göçüğe ilişkin Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlatılan Bilirkişi Ön Raporu'nda asıl işveren Anagold Madencilik asli kusurlu bulunmadı, alt işveren şirketlere denetim yapmadığı gerekçesiyle tali kusurlu olduğu ileri sürüldü. Raporda asli kusur ise gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle çalışan ve yöneticilerde bulundu. Öte yandan raporda faciaya yol açan denetimsizlik ve şirkete tanınan imtiyazlar konusunda herhangi bir siyasi sorumluluğa ise değinilmedi.