İklim değişikliği Dünya'yı alışılmadık bir bölgeye sürüklüyor
ABD'li araştırmacılar, insanların iklim krizine çözüm bulmak için yeterince çaba göstermediği ve bunun dünyayı tehlikeli ve alışılmadık bir bölgeye sürüklediği konusunda uyardı.
24 Ekim'de BioScience dergisinde yayımlanan yeni bir çalışma, bilim insanlarının 2000 öncesinde ortalama küresel sıcaklıkların sanayi öncesi döneme göre 1,5 santigrat derece daha yüksek olmadığını buldu.
Sadece 2023 yılında bu sıcaklık eşiği 38 günde aşıldı ve yeni bir rapora göre bu yılın Temmuz ayı, belki de son 100.000 yılın en sıcak ayı oldu.
Sadece bir örnek olarak, insan faaliyetlerinin etkisi ve tekrarlanan El Niño hava koşulları gibi faktörler, rekor sıcaklıkların daha da artmasına neden olarak Antartika'nın deniz buzunun ciddi bir hızda küçülmesine yol açıyor.
Bu yıl kıta, şimdiye kadar uydu tarafından kaydedilen en düşük buz seviyelerini gördü.
İklim değişikliğinin artan yıkıcı etkileri, bu yıl Kanada'da kaydedilen en kötü orman yangınlarına yol açtı.
Ülkede yaklaşık 45 milyon dönüm alanı etkileyen bu büyük yangınlar, 1989'daki 19 milyon dönüm alanın yanmasına dair önceki rekoru büyük ölçüde aştı.
İklim değişikliğinin etkileri yalnızca Amerika kıtasıyla sınırlı kalmadı, hatta rapora göre bu kriz normalde aşırı hava olaylarına maruz kalmayan bölgeleri bile etkiledi.
Bu yıl kuzeydoğu Çin, bir milyondan fazla insanı yerinden eden olağanüstü şiddetli sellere maruz kaldı.
Şiddetli yağışlar bu ayın başlarında Hindistan'ın Sikkim eyaletindeki bir buzul gölünün kıyılarından taşmasına neden oldu.
Bu durum aynı zamanda köprülerin ve yolların alt üst olmasına neden oldu. Güçlü bir Akdeniz fırtınasının Libya'nın Derna kentindeki tüm mahalleleri etkileyerek büyük zarara yol açmasına neden oldu. Bilim insanları ise bunların sadece birkaç örnek olduğunu vurguluyor.
Oregon Eyalet Üniversitesi'nden ekolojist ve çalışmanın ortak yazarı William Ripple, yaptığı açıklamada, "Gezegenimizdeki yaşamın tehdit altında olduğu açık, istatistiksel veriler, iklimle ilgili değişkenler ve felaketlerle ilgili endişe verici modelleri ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.
"Ayrıca insanlığın iklim değişikliğine karşı mücadelesine ilişkin raporlanacak çok az ilerleme bulduk" ifadesine yer verdi.
Bilim adamları, insanların Dünya sistemlerini "tehlikeli bir istikrarsızlık" seviyesine taşıdığını belirtiyorlar ve bu yüzyılın sonuna kadar, dünya nüfusunun üçte biri ile yarısı kadarının (yaklaşık üç ila altı milyar insanın) "yaşanabilir" sınırların ötesine itilebileceğinden endişe ediyorlar.
Bu durum, insanların aşırı sıcaklıklara maruz kalma ve sınırlı yiyecek bulma sorunları yaşayabileceği anlamına geliyor.
Bilim insanları, çalışmalarında "insanlığın dünyadan çok şey istediğini ve politikacıların bu talebe yanıt verecek politikalar için acilen mücadele etmesi gerektiğini" ekliyor. Çünkü böyle bir çabanın, uzun vadede bu zorlukların üstesinden gelmemiz için bize en iyi şansı vereceğin düşünüyorlar