İkinci tur seçimde seçmen ne dedi? Al Ain Türkçe Özel
Gazeteci Yazar Celal Kazdağlı, seçim sürecini Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi. “Seçim meşruydu ama adil değildi” dedi. Erdoğan’ın neden kazandığını, Kılıçdaroğlu’nun neden kaybettiğini anlattı.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunu geride bıraktı. Gazeteci yazar Celal Kazdağlı, seçim sonuçlarını sıcağı sıcağına Al Ain Türkçe için değerlendirdi.
İkinci tur seçim sonuçlarını nasıl okumak lazım?
Millet Erdoğan’ı seçti, “istikrarı seçti” diyebiliriz ya da “İktidarın meclisle aynı yönde olmasını seçti” diyebiliriz. Her şeye rağmen “milletin iradesi ortaya çıktı” diyeceğiz. Saygı göstereceğiz. Ama şunu unutmamak lazım, devletin bütün imkanları ve gücü bir aday için kullanıldı. Bu sonucu doğal olarak etkiledi.
Bugüne kadar bütün seçimlerde devletin ve kamu kuruluşlarının iktidara yüzde 5 avantaj sağlaması kabul edilebilir durumdu. Bu kez olağanüstü bir durum oldu. Muhalefetin sesi tamamen kesilirken iktidarın önü açıldı. Millet İttifakı, Devlet + Cumhur ittifakıyla yarıştı.
Sonuçlar bize neyi gösteriyor?
Seçim sonuçları bize bölünmüşlüğü ve kutuplaşmayı gösteriyor. Bu vardı daha da derinleşti. Kıyılar ve Kürt seçmenin yaşadığı bölgelerle İç Anadolu ve Karadeniz bütünüyle ayrışmış görünüyor. Bu Türkiye’nin önündeki en büyük handikaptır. Türkiye’nin bu ikili ve birbirini anlamayan, birbiriyle konuşamayan kutuplaşmadan çıkması lazım. Bunun da yolu iktidarın yani Ak Parti’nin CHP ile iş yapabilir bir vasatı yakalamasından geçiyor. Sadece uzaktan kucaklaşma mesajları yetmez. Bu yapılamazsa Türkiye için iki kesim arasında çok büyük bir kopuş olacak. Bir kesim diğeriyle beraber olmak istemeyecek. Türkiye’nin asıl milli güvenlik sorununu bu tablo oluşturuyor.
İlk turla ikinci tur arasında bir karşılaştırma yapılması gerekirse ne dersiniz?
Kılıçdaroğlu’nun ikinci turda milliyetçi damara oynaması küçük bir katkı sağlamış görünüyor. İç Anadolu’da biraz oy aldı. Ama milliyetçi dalgayı tam olarak harekete geçirebildiğini söyleyemeyiz dolayısıyla eksik kaldı.
Kemal Kılıçdaroğlu, Sinan Oğan ve Zafer Partisi’nin oylarını büyük oranda almış görünüyor. Yeşil Sol seçmenin oyunu da kaybetmemiş görünüyor. Eğer Kılıçdaroğlu seçmenin geri kalanını sandığa getirebilseydi, seçime katılım oranı yüzde 4 düşmeseydi, seçimi kazanabilirdi.
Gelmeyen yüzde 4’lük kesimin daha çok Kılıçdaroğlu’na oy verecek kişiler olduğunu düşünüyorum. “Erdoğan nasıl olsa kazanacak, biz boşuna sandığa gidiyoruz” diyerek gitmeyenler olduğunu düşünüyor. “Bizim irademizin çabamızın sonucu değiştirmesi mümkün değil” mantığı bunlara hakim... Türkiye’nin önündeki en büyük tehlikelerden biri de bu.
Erdoğan’a kazandıranlar neydi?
Seçmeni kutuplaştırarak, beka ve güvenlik meselesini öne çıkararak kendi tarafını geniş tuttu. “Batı bizim üzerimize geliyor. Aç kalsak da batıya karşı güçlü durmalıyız” dedi. Kılıçdaroğlu’na Kandil’in destek verdiğini söyleyerek, bunun montaj olduğunu belirterek oy aldı. Ötekini düşman gösterdi, karşı tarafı Türkiye’nin geleceğini tehdit eden insanlar olarak niteledi.
Kemal Kılıçdaroğlu neden kazanamadı?
Kılıçdaroğlu hatayı ilk turda yaptı. Bu seçimin referandum olduğu söylemini ilk turda seslendirmeliydi. Bir de masadaki Gelecek, Deva, Saadet ve Demokrat Parti ayrı hareket etmeliydi. İttifak içinde bir ittifak olarak seçime girmeliydi. Onlar kendi siyasetini yapamadı, CHP ile benzeşti. İki turda da çoğu insan Erdoğan'dan kurtulmak için Kılıçdaroğlu'na oy verdi. O da Erdoğan gibi kutuplaştırmayı yapabilseydi, Erdoğan karşıtlarını toparlayabilseydi ve oylarının tamamını alabilseydi kazanabilirdi.
Bu seçimlerin galibinin milliyetçilik olduğunu söyleyenler var. Siz ne dersiniz?
Milliyetçiliğin yükseldiği söyleniyor ama bir Türkiye’de milliyetçiler bir bütün değil. Her partinin içinde milliyetçiler var. Bunların bir araya gelip toplu hareket etmesi zor görünüyor. Önümüzdeki dönemde ana siyasette belirleyici bir unsur haline gelmeleri şu aşamada çok mümkün görünmüyor. Erdoğan batı düşmanlığı üzerinden gitti. Kılıçdaroğlu batıyla nasıl mücadele edeceğini iyi anlatabilseydi milliyetçilik akımı onun için bir avantaj haline gelebilirdi.
Seçim sonuçları Türk siyasi hayatında neyi değiştirir
Seçim meşruydu ama adil değildi. Devletin bütün imkanları bir kişi için kullanılınca adil olmadı. Türkiye'nin buradan çıkışının tek yolu Ak Parti ile CHP'nin bir araya gelip Anayasa’yı değiştirmesi. Ya başkanlık sistemini reforme edip parlamentoyu güçlendirecek, ya da parlamenter sisteme geçecekler. Yoksa Türkiye’nin içinde bulunduğu kutuplaşma büyük bir beka sorunu olarak karşımızda durmaya devam edecek.