Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel kızını 6 yaşında evlendirmişti: O skandal, Meclis’te tartışma yarattı
İsmailağa’ya bağlı Hiranur Vakfı'nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel'in kızı H.K.G.'yi altı yaşında dini nikâhla evlendirdiği ve çocuğun cinsel istismara uğradığının ortaya çıkmasının ardından, skandal TBMM Genel Kurulu'nda da tartışmalara neden oldu.
TBMM Genel Kurulu’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2021 Yılı Kesin Hesap Kanun Teklifleri ile 2023 Yılı Bütçe Kanun Teklifleri görüşülüyor.
Genel Kurul'da İsmailağa tarikatına bağlı Hiranur Vakfı yöneticisinin 6 yaşındaki kızını “evlendirerek” yıllarca istismara maruz bırakması parti grupları arasında tartışma konusu oldu. Muhalefet, bu vakıfla ilgili Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’dan izahat istedi ancak Cumhur İttifakı, bütçe görüşmelerine devam edilmesi gerektiğini savundu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, usule ilişkin söz alarak, bir tarikata ait vakfın yöneticisinin 6 yaşındayken kızını “evlendirip” istismara maruz bırakılmasına neden olmasıyla ilgili şunları söyledi:
* Kendi 6 yaşında kızını utanarak, söylüyorum gelin etmesi. Yıllar süren bir cinsel istismar olayının o çocuğun belli bir yaşa gelip de boşanma davası açmasıyla kamuoyu haberdar oldu. Bu konuda Türkiye sarsılıyor. Ömer Çelik diyor ki ‘Basını yakından takip ediyoruz’. İktidara müzahir basın görmedi, duymadı. Ta ki infial bu noktalara gelene kadar…
* Bugün bu olayın doğrudan muhatabı ilgili bakan burada… Sizden ricam, gündem dışı konuşma maddesi ile çağırabildiğimiz bakan burada. Eskiden de örneğin İçişleri Bakanı Meclis’teyken bir terör saldırısı olduğunda ya da kendisini ilgilendiren bir konu olduğunda herhangi bir bakanlığın doğrudan yerimizden söz alır, bakanlardan izahat ister, bakanlar da söz ister ve gruplar da bunu değerlendirebilirdi. Bugün bu tüzük buna imkan veriyor.
* Şimdi Sayın Bakan'dan ve sizden talebimiz, Sayın Bakan'a gündem dışı söz talebi olup olmadığını sorunuz. Gündem dışı söz talep ederse 20 dakika süre ile bu konuda bakanlığı ilgili vakfa ne yapmış, soruşturma başlatmışlar mı? Tek kişilik hükümet sistemi var ama sonuçta dahil olduğu kabine, masa neyse onun adı, bu konuda ne yapıyor? Bu ülkeyi yönetenler olarak bu Meclis’te çıkıp kürsüye bir şeyler söylemeleri lazım.
"SORUŞTURMA BAŞLATILDI MI?"
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da olayı “Dehşet verici” diye nitelendirerek, şunları belirtti:
* İnsanım diyen herkesin bu konuda insanlıktan yana tutum alması gerekiyor. Bu cemaatlerle ilgili ne yapılıyor? Şu ana kadar bir işlem yapıldı mı? Ortada kovuşturmaya yer olmadığına dair karar var. Ortada bir kız çocuğunun sonradan 13 yaşında evlendirildiğini, ebeveynlerinin bu evliliğe onay verdiğini, kemik yaşının başka birinin kemik incelemesine girilerek 21 yaşında tespit ettirildiğine, bu kız çocuğunun evlendikten sonra hastalanması üzerine doktorunun kendisini adli kurullara sevk ederek, bir suç ve istismar olduğunu bildirilerek, açığa çıkan bir çocuk istismarı var.
* Bu yıllarca devam etmiş. Bu konuda iktidar temsilcilerinin, burada bulunan Kültür ve Turizm Bakanı ve sizlerin ilgililerle görüşerek kamuoyuna, Türkiye toplumuna açıklama yapması, bu cemaate ne yapıldı, ilgililer hakkında soruşturma başlatıldı mı? Ne yapıldı? Bilgilendirme talebini biz de yineliyoruz.
'MEMLEKET MESELESİ OLARAK GÖRÜYORUM'
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin ise şunları söyledi:
* Bu konu Türkiye’de hiçbirimizin, kalbi ve vicdanı olan hiçbirimizin tek kelime ile bile hakkında bir şey söylemeden yapamayacağı bir konudur. Biraz önce gelirken milletvekili arkadaşlarımdan arayanlar oldu. Benim kız çocuğum yok. Erkek çocuklarım var. Özellikle kız çocuğu olan arkadaşlarımızın kendi çocuklarını da düşünerek, çok büyük bir rahatsızlık duyduklarını görüyoruz.
* Bu konuyu memleket meselesi olarak görüyorum. Bütün milletvekilleri ve bakanlıkların meselesi… Başta Aile ve Adalet Bakanlıkları olmak üzere bu konuyu uzunca bir süre takip edeceğiz... Savcının iddianamesini, Adalet ve Aile Bakanlıklarının ne yaptığını takip edeceğiz.
* Bu konu asla ve kata yumuşatılamaz. En ağır şekilde anne ve babanın evlendirildiği kişinin bir karar vererek, eminim aile çevresinde bu konuyu bilen insanların hepsinin ifadeye çağırılarak neden böyle bir şeye müsamaha gösterdiklerini, hukukun çerçevesinin örnek bir karar teşkil edecek şekilde zorlanarak, aile çevresi de dahil olmak üzere, birlikte bir hayatı idame ettirdikleri, cemaat kelimesini kullanmak istemiyorum ama orada da bu konuyu bilen kim varsa onlara da ulaşacak şekilde bu dava sürecinin yakından takip edilmesi gerekiyor.
'ARAŞTIRMA KOMİSYONU KURALIM'
* Bu sadece fikir beyan edilecek, ne kadar üzüldüğümüzü söyleyeceğimiz bir konu değil. Uzun vadeli takip etmemiz gereken, hem dava süreci hem de neden böyle bir şey olmuş, hangi ortam ve şartlar bunların oluşmasına sebebiyet vermiş, bu konuya dair hepsini yapalım. Gerekirse bu konuda araştırma komisyonu kuralım. Çocukların istismarı ile alakalı TBMM daha geniş anlamda hangi sorumlulukları alabilir, nerede nasıl boşluklar var. Buna dair hepsini değerlendirelim.
MHP “İDAM” DEDİ
MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül, “Bu suçu işleyenler hangi sınıf ve zümreye, hangi cemaate, ne olursa olsun, kim olursa olsun. İdam söz konusu olacaksa haklarında en ağır ceza ne gerekiyorsa yapılsın diye biz bunu defaatle söyledik. Burada bir kere daha tekrar ediyorum. Bu vicdanları yaralayan, topluma kan ağlatan çok acı şeyler bunlar” diyerek, hukuken gereğinin yapılmasını istedi.
“ARAŞTIRMA ÖNERGESİ REDDEDİLMİŞTİ”
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ise “İnsanlıkla bağdaşmayan bir davranış” diye olayı değerlendirerek, şunları kaydetti:
* TBMM’nin bu noktada yapması icap eden ne varsa ona katkı sağlamaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Konuyla ilgili Adana Milletvekilimiz Sayın İsmail Koncuk Bey tarafından verilmiş bir araştırma önergesi vardı. TBMM’de tartışıldı ama reddedildi. Bazı konularda öngörülerimizin yüksek olması icap ediyor. İşlenen suçların ve gerçekleşen olayların nereye varacağını da öncede kestirmemiz icap ediyor. Bu konuda TBMM’yi, siyasi partileri ve onların sözcülerini daha duyarlı davranmaya davet ediyorum.
TBMM Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş, bütçe çalışmalarını yürütme önerisinde bulunarak, “Ama bununla ilgili de hazırlığımızı yapalım diye arz ediyorum” dedi. CHP’li Özel, Kültür ve Turizm Bakanı Nuri Ersoy’a söz verilmesi ve konuyu değerlendirmesi talebini yineleyerek, şunları açıkladı:
* Şimdi bugün bütçe kalemleri arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü olmasa ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün bağlı olduğu bakan burada olmasa, ben derim ki riyaset makamı ilgili bakana çağrı yapsın, yarın gelsin konuşsun. Dün zaten parlamento bilgilendirilmelidir dendi. Hiç şüphem yok Kültür Bakanlığı’nın parlamentoyu izleyen yasama uzmanları Sayın Bakanın önüne dün öğleden sonra notu götürdüler zaten, olmadıysa büyük zafiyet var.
* Parlamentoda CHP, HDP, İYİ Parti grubundan milletvekilleri sözlerini söylerken, vakıflarla ilgili eleştiri yaptılar. Sizin gelip açıklama yapmanızı isterler diye dün önüne not kağıdı gitti zaten. Eğer o not kâğıdı gitmediyse sistemsel bir sorun, gidip de kendi bilgi notuyla buraya gelmediyse kişisel bir sorun. Ama buna duyarsız kalırsak bu parlamento kendi kendini inkâr eder.
* Gündem dışı konuşma aşamasını kat etmeden, siz hiçbir şey demeden söz aldım ben. Sizin de anlayışınızla gündeme geçseydiniz, bu imkanı tüketmiş olurduk. Gündeme geçmeden gündem dışı söz veriniz. Verdiğiniz sözle çıksın, Türkiye’nin kendisinden beklediği özellikle vakıflarla ilgili konuyu açıklasın, parti grupları da bu konuda söz söyleme imkânı bulsunlar, Türkiye’nin yakıcı gündemini tüketelim, Meclis’in gündemini elbette yaparız.
AK Partili Zengin de Bakan Ersoy’un gün içerisinde konuşmasının olacağını anımsatarak, “Buradaki en önemli mesele, bu konu sadece ve sadece bir partiyi mi rahatsız ediyor. İnsan olan herkesin vicdanını kanatan bir konudur. Bu konuda birbirimiz ile yarışmayalım. Kim daha fazla üzüldü yarışına girmeyelim. Bu konu uzun vadeli takip edilmesi gereken, yargısal boyutu uzun vadeli takip edilmesi gereken bir konudur. Gün içerisinde yeni bilgilerimiz olduğunda zaten paylaşırız” dedi.
'BURADA VAKFIN TARTIŞILMASINDAN DAHA ÇOK...'
MHP’li Bülbül, istismar suçunun şahıs tarafından işlendiğini kaydederek, “Burada davaya müdahil olan bakanlık Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, kuşkusuz bütün bakanlarımızın bu mesele ile ilgili vicdani olarak yürütmeyi temsil eden kişiler olarak söyleyecekleri olabilir. Ancak ben teknik boyutu ile ifade etmek istiyorum. Bununla alakalı olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın dahil olduğu süreçtir. Sayın Bakan buradayken derken vakfı siz değerlendirerek ifade ettiniz Özgür Bey. Burada vakfın tartışılmasından daha çok bu meselenin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde Türkiye’de önemsenmesi gereken bir mesele olması hasebiyle bu babda değerlendirilmesini etkili olacağı kanaatindeyiz” diye konuştu.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ TARTIŞMASI
CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan, Bülbül’e “Tabipler Birliği’ni beklemeden konuştunuz” dedi. Bülbül, “Tabipler Birliği’nin beklenecek tarafı mı var? Turan Aydoğan Efendi. Buraya Tabipler Birliği aklına gelerek buraya sokuyorsun işi. Senin nasıl bir yaran varsa buraya sokuyorsun işi. Yazıklar olsun. Nasıl bir yaran varsa” dedi.
HDP’li Beştaş “Şu anda Türkiye’de daha önemli bir mevzu yok. 6 yaşındaki bir çocuğun yıllarca istismara uğradığına, buna göz yumulduğuna, anne ve babasının bu meseleyi bildiğini hepimiz biliyoruz. ‘Tabipler Birliği Başkanı'nı beklese miydik?’ diyen grup başkanvekiline söylüyorum. Bir sözün ve düşüncenin ifade edilmesi, bir çocuğa yıllarca istismardan bulunmaktan daha mı ağır? Böyle bir yaklaşım olabilir mi?” diye sordu.
AK Partili Zengin, yargısal sürecin başlatılması gerektiğini yönündeki sözlerini hatırlatarak, “Bunu söyledikten sonra diyorsunuz ki ‘Kapatmaya çalışmak’. Kötü niyetli buluyoruz. Çok sarih ve net şekilde en tepe noktaya kadar üzerine gidilmesi gerektiğini ifade ettiğimiz halde. Reddediyoruz ve kötü niyetli buluyoruz. Bu memlekette çocuklar hepimizin. Çocuklar ile alakalı yarış olamaz. Bir çocuğun başına gelen hepimizin başına gelmiştir” diye konuştu.
HDP’li Beştaş, “Kötü niyetli’ demesi meselesini reddediyorum. Sayın Zengin’e şunu soruyorum. Adalet Bakanlığı çocuklara yönelik istismar vakalarını neden açıklamıyor? 2017 yılından bu yana 6 yıldır çocuk istismarına ilişkin veriler neden açıklanmıyor, neyi saklıyorsunuz?” diye sordu.